Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

1789 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra Kırım’dan Havran’ın Büyükdere köyüne göç eden Sarısakal ailesinin büyükleri kahvecilik yaparak geçimlerini sağlarken, bölgenin zeytin varlığını keşfedip aşıladıkları ‘Delice’lerle kendilerine yepyeni bir yol çizmişler. Temeli 1940’lı yıllarda atılan bu oluşum günümüzde 4’üncü kuşağın da işe dahil olmasıyla bambaşka bir şekle dönüşmüş.

 

Adını 4’üncü kuşaktan Umut Sarısakal’ın koyduğu Bab-ı Ege’nin öyküsü birincil üretimle çekirdekten başlamış. 1940’lı yıllarda Edremit’te kahvecilik yapan büyük dede Ali Osman Sarısakal ile dede Ahmet Sarısakal, ‘Delice’ tabir edilen yabani zeytinleri aşılayarak 12 dönümlük bahçe oluşturmuş. Ali Osman Bey’in vefatından sonra yolculuğa Ahmet Bey devam etmiş. Mevcut zeytin varlığının yeterli olmaması nedeniyle, dönem itibariyle köyün ortak malları zeytinlikler kiralanmış. Elde edilen ürünler yakın çevredeki Balıkesir, Bursa ve İzmir’e pazarlanmış. 1929 doğumlu Ahmet Sarısakal’ın yaşlanıp fiilen bu uğraşı sürdürememesi üzerine bayrak oğlu Adnan Sarısakal’a geçmiş.

ASKER BABA, MÜHENDİS OĞUL EL ELE

Jandarma’dan emekli olan, aynı zamanda iktisatçı kimliği de bulunan oğlu Adnan Bey işi devraldıktan sonra üretim faaliyetlerine kurumsallık kazandırabilmek ve sürdürebilmek için akademik anlamda sağlam bir altyapı oluşturulması için çeşitli eğitimlere katılmış. Zeytinyağı depolama dolum ve ambalajlama üzerine KOSGEB ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı’na proje sunmuş. Bu süreçte, 2011 yılında Adnan Sarısakal’ın oğlu Umut Sarısakal da marka fikri ile yolculuğa dahil olmuş. Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’ni bitiren, Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme Bilişim Sistemleri Yönetimi konusunda yüksek lisans yapan, çeşitli kuruluşlarda proje yazılım geliştirme ve proje yönetimi görevlerinde bulunan Umut Bey, 2013’te, dünyada zeytin ve zeytinyağının ana merkezlerinden olan Ege yöresindeki doğal ürünlere giriş kapısı manasına gelen ‘Bab-ı Ege’ markasını tescil ettirmiş. 2014 yılında aile şirketinin kurulumu tamamlanmış.

‘KAHVECİLER’ LAKABINI YAŞATIYORLAR

Şirketin ismi konusunda büyük dede Ali Osman Sarısakal’ın kahvecilik mesleğinden dolayı ailenin ‘Kahveciler’ lakabıyla tanınması ve şirketin de oğullar ve torunlar tarafından kurulması nedeniyle ‘Kahvecioğulları’nda karar kılınmış. Sonrasında üretim binası inşa edilmiş, makine ve ekipmanlar tamamlanmış, kurumsal kimlik oluşturulmuş, sanal mağaza açılmış, ilgili izinler alınmış, ihracata yönelik olarak da Ege İhracatçılar Birliği’ne üyelik gerçekleştirilmiş. Geçen yılki hasatla birlikte de markalı ve ambalajlı ürünü pazarlama aşamasına geçilmiş. Singapur ve Dubai’de muhtelif firmalarla yapılan görüşmelerden olumlu yorumlar alınmış. Umut Bey, “Halen benimle birlikte babam ve diğer kurucu ortağımız olan eniştem Balamir Türker işleri takip ediyoruz. Babam halen köyde aktif olarak bahçelerimizin bakımlarıyla ilgileniyor. Ayrıca hasat işlerini de yürütüyor. UZZK’dan aldığı sertifikayla ürünlerimizin duyusal analizini de yapıyor. Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi mezunu olan eniştem ise işletmenin faaliyetleri ve izlenecek stratejilerle ilgili çalışmalara yardımcı oluyor. Tabii dedem de ilerleyen yaşına rağmen bugüne kadar kazandığı deneyim ve tecrübelerini aktararak bize yol göstermeye devam ediyor” diyor.

HEDEFTE KENDİ SIKIM TESİSLERİ VAR

Ailenin gerek kendilerine ait, gerek kiraladıkları toplamda 80-100 dönüm civarındaki zeytinlikler Balıkesir’in Havran ilçesinin Büyükdere köyündeki dağlık kesimlerde bulunuyor. Birden fazla bahçe olmasına rağmen her birinin ürünü ayrı ayrı sıkılıp depolanıyor. Ağaçlar ‘Edremit Yağlık’ cinsi. Yıllık üretim kapasiteleri 8-10 ton civarında. Sıkımı şimdilik bölgedeki kontinü sistem fabrikalarda yaptırıyorlar. Ancak 2024 itibariyle kendi sıkım tesislerinin kurulumunu da planlıyorlar. Tüketicilere halen web siteleri, Facebook, Instagram, Amazon ve N11’den ulaştıklarını söyleyen Umut Sarısakal, “Yolun başında olduğumuz, daha yapacak pek çok işimiz bulunduğu bilinciyle çalışmalarımızı ilk günkü azmimizle devam ettiriyoruz. İhracatı kendimize öncelikli hedef olarak belirledik. Bununla ilgili olarak Edremit Ticaret Odası bünyesinde oluşturulan zeytin kümelenmesine katılarak, Ticaret Bakanlığı’nca kabul edilen URGE projesine dahil olduk” diye konuşuyor.

GİRİŞİMCİLİK RUHUNU ÖZENDİRECEKLER

Umut Bey, son söz olarak ise hedeflerini şöyle sıralıyor: “Bölgemizin ulusal ve uluslararası pazarlardaki etkinliğinin artırılarak daha güçlü bir ekonomik yapıya sahip olabilmesi için katma değerli ürün ve hizmet üretiminin gerçekleştirilmesine katkıda bulunabilmek. Zeytin ve zeytinyağının hedef pazar standartlarına uyumunun sağlanması için depolama, dolum ve ambalajlama teknolojisi/süreçlerini geliştirmek, işbirliği ve iletişim ağlarını güçlendirmek, yenilikçilik kapasitesini artırmak. Yapacağımız yatırım faaliyetlerinden sağlayacağımız kazançla yöre ve bölge ekonomisine katkı vererek girişimcilik ruhunu özendirmek. Nihai hedefimiz ise kalitemizin yanında kapasitemizi de maksimum seviyeye çıkararak işletmemizi sektörün yöredeki lider işletmesi yapabilmek.”