Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

Turizmle anılan Antalya aslında geçmişi derine dayanan iyi bir tarım kenti. Doğa koşullarının uygunluğu nedeniyle dört mevsim üretimin yapılabildiği Antalya, 1960’lı yıllara kadar zeytin üretiminde de söz sahibi olmuş. Ancak turizmin hareketlenmeye başladığı 1980’lerden sonra tarımın genelinde olduğu gibi zeytinde de kan kaybetmiş.

KÖKÜ PAMFİLYA’YA UZANIYOR

Aslında Antalya’da zeytinin kökü Pamfilya dönemine kadar uzanıyor. Zeytin bu toprakların öz ürünü. Rivayete göre, M.Ö. 330’lu yıllarda Büyük İskender, Asya seferi sırasında zeytin varlığıyla bilinen Termessos’u kuşatır. Ancak bu sırada iki önemli komutanını kaybeder. Bunun üzerine bölgedeki binlerce zeytin ağacını kestirir.

YÜZDE 3.7’LİK PAYA SAHİP

Günümüzde, Türkiye’de 8 milyon 455 bin dekar zeytin alanının 166 bin dekarı Antalya’da bulunuyor. Antalya, ülkemiz zeytin üretiminde yüzde 3.7’lik paya sahip olmasına karşın potansiyeli aslında çok daha yüksek. 2002-2016 döneminde Türkiye zeytin alanında yüzde 40’ın üzerinde artış görülürken, Antalya’da bu rakam yüzde 80’in üzerine çıkmış. 2005’te 44 bin ton olan zeytin üretimi 2016’da 64 bin 500 tona yükselmiş. Türkiye genelinde zeytin üretim alanı yüzde 42 artarken, Antalya’da son 14 yılda alan bazında yüzde 80, üretim bazında da yüzde 67 yükseliş yaşanmış.

TAVŞAN YÜREĞİ ARTIK TESCİLLİ

Antalya’da hem sofralık, hem de yağlık zeytin üretimi yapılıyor. En fazla zeytin çeşidi ‘Gemlik’. Bölgeye özgü ‘Tavşan Yüreği’ için Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan işaret tescili başvurusu geçen eylül ayında kabul edildi. ‘Tavşan Yüreği’, Antalya sınırlarında yetişen bir zeytin türü. En önemli tanıtıcı unsuru meyvesinin çekirdekten kolay ayrılıp, çok iri, yüreğe benzer enine ve boyuna simetrik, uç kısmının da oval olması. Gelişimi açısından kuvvetli bir yapıya sahip ve dış etmenlere karşı duyarlı oluşu nedeniyle tam olgun meyve taşıma ve işleme sırasında özel dikkat gerektiriyor. Hasat sırasında zedelenme diğer zeytin çeşitlerine göre daha düşük. Coğrafi alan bakımından Akdeniz iklimi ve Toros Dağları’nın iklim üzerine etkisi nedeniyle Antalya sınırlarından alınıp başka yörelere dikilen fidanlar aynı renk, kalite ve aromayı taşımıyor. Antalya’yı bir duvar gibi iç bölgelerden ayıran Toroslar hava akımını kesiyor ve benzersiz yüksek nem, sıcaklık koşullarını oluşturuyor. Bu jeolojik yapı nedeniyle Antalya Tavşan Yüreği zeytininin tane iriliği ve et oranı diğer çeşitlere göre daha fazla. Şimdi sırada AB tescili var. Yine Antalya’ya has ‘Beylik’in sofralık ve yağlık olarak ‘Antalya’ markası altında ambalajlanarak ekonomiye kazandırılması da hedefleniyor.

KENTİN EN BÜYÜK YEŞİL ALANI

1930’lu yıllarda 22 bin dönüm iken betonlaşmanın etkisiyle 2 bin 630 dönüme düşen Muratpaşa Vakıf Zeytinliği, 2009’da Vakıflar’dan 20 yıllığına kiralanarak doğanın korunması ve ranta kurban edilmemesi için çalışma başlatılmış. Bu amaçla 25 ortaklı Zeytinpark A.Ş. kurulmuş. Halen 20 bini zeytin olmak üzere yaklaşık 25 bin ağacın bulunduğu ‘Zeytinpark’ kentin en büyük yeşil alanı olarak varlığını koruyor. Ve sahip olduğu ağaç yapısıyla Antalya kent merkezinde her yıl havadaki 2 bin 600 ton tozu, 610 milyon metreküp karbondioksiti emerek temizliyor.