Yasemin Zengin, ‘Adalıefe’ markasını gelecek kuşaklara taşımakta kararlı. Bunun için de en özel ve kaliteli zeytinyağını üretebilmek için geçen yılın sonunda Burhaniye Bahadınlı da yeni sıkım tesisi kurmuş. Ve bu yolculuk kısa sürede hem ihracatta, hem de iç piyasada meyvelerini vermeye başlamış.
Adalıefe markasını gelecek kuşaklara taşımak isteyen Yasemin Zengin, bölgeden çıkabilecek en özel ve kaliteli zeytinyağını üretebilmek için 2018 sonunda yeni sıkım tesisini devreye almış. Haus marka sıkım makinesi, Kahyaoğlu tankları ve dolum üniteleriyle geçen eylülde başladığı bu yolculuk hem ihracatta, hem de iç piyasada meyvelerini vermeye başlamış.
Bir yandan Güney Afrika’ya ilk ihracat için hazırlanırken, diğer yandan da Türkiye’nin gıda alanında önemli butik işletmeleri ile güçlü birliktelikler kurmaya başlamış.
1 ALTIN MADALYA, 3 ALTIN YILDIZ
2018’de Londra Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nden (IOOC) alınan altın madalya ile Brüksel Uluslararası Lezzet Enstitüsü’nden (ITQI) kazanılan en yüksek ödül olan 3 altın yıldız hiç kuşku yok ki, Yasemin Hanım’ın her konudaki titizliğinin doğal bir neticesi. İşletmenin her köşesinde bu parolayla harcanan emek ve maliyet hemen göze çarpıyor. Bir aile şirketi olan Adalıefe’de üç kuşak birlikte çalışıyor. Midilli göçmeni Ayvalıklı baba Erol Önemlioğlu, çocuklarına bilgi ve tecrübesiyle yol gösterirken, kardeşleri de yönetim ve pazarlamada Yasemin Zengin’e yardım ediyor. Firmanın markalarına isim veren çocukları ‘Efe’ ile ‘Defne’ ise okullarından kalan her fırsatta şirkete yardıma koşuyor.
İKİNCİ SEVİYE SERTİFİKALI TADIMCI
Yasemin Hanım aynı zamanda ikinci seviye sertifikalı bir tadımcı. “İyi ve kaliteli bir zeytinyağını en doğru tespit edebilen kendi koku ve tat duyularımız” diyor. Geçtiğimiz günlerde Edremit Ticaret Odası’nda İtalyan uzman Antonio G. Lauro’dan eğitim almış. “Bunu organize eden ve her zaman desteğini gördüğümüz Birsen Pehlivan hocamızın bizde emeği çok” diye devam ediyor.
Yasemin Zengin’in bir hayali de Burhaniye’nin Bahadınlı köyünde kurulan tesisle kaliteli zeytinyağının ihracat başarısını bölgenin zeytin köylüsüne göstermek ve komşularına da kazandırmak. Ancak bölgedeki üreticileri bakım ve kalite konusunda ikna etmenin zorluklarından yakınıyor. “Kooperatiflerin natürel sızma zeytinyağı ve yüksek asit zeytinyağları arasında fazla bir fiyat farkı uygulamaması köylüleri bakım ve kalite konusunda ihmalkarlığa itiyor” görüşünü dile getiriyor.
ZEYTİN SİNEĞİ ONLARI ETKİLEMEMİŞ
Edremit Körfezi’nde bu sene yaşanan zeytin sineği zararı, Adalıefe’nin ağaç bakımından ambalajlamaya kadar A’dan Z’ye üretimin her aşamasını kontrol altında tutan politikasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ispatlamış. Zira firma neredeyse tüm körfezin aksine kalite sorunu yaşamamış. Yasemin Hanım, birlikte çalıştığı uzman ve deneyimli danışmanlarının sürekli arazide olması sayesinde, hava ve doğa şartlarından kaynaklanan olumsuzluklara göre anında önlem alınabildiğini, yaşanabilecek zararın minimize edilebildiğini ve kalitenin korunabildiğini anlatıyor.
Ancak bölgenin bu sene yaşadığı genel kalite sorunu nedeniyle komşulardan ek zeytin alımıyla hedeflenen kapasite artışını maalesef gerçekleştirememiş. Hatta bu sene hiç akıllarında olmamasına rağmen natürel birinci sınıfında ürün çıkarmak durumunda kaldıklarından yakınıyor. Yasemin Zengin bu sorunu daha fazla zeytinliğin uzun dönem kiralanması, firma gözetim ve yönetiminde bakımla çözülebileceğini düşünüyor. Ayrıca var yılı ve yok yılı arasındaki makasın çok açık olduğunu, iyi bakım ve doğru hasatla yok yılında dahi makul bir miktar meyve alabilmek için çalışmalarına devam ediyor.
Efe Zengin, Yasemin Zengin, Erol Önemlioğlu
Birsen Pehlivan, Antonio G. Lauro, Yasemin Zengin