FİRMA: Pulathaneliler Gıda Pazarlama A.Ş.
MARKA: Ahsaf
BÖLGE: Manisa, Salihli
Dört büyük şifa kaynağı 40 yılın tecrübesiyle buluştu
Gıda işi ile yıllardır iç içe olan Kasap ailesinin üçüncü nesil temsilcisi Bülent Kasap, Manisa Salihli’de 2018’de kurduğu tesisle ceviz, badem, zeytin ve zeytinyağı sektörüne de adım atmış. Bülent Bey şimdilerde, çocukluk arkadaşı ve iş ortağının önerisiyle, ikizleri ‘Ahmet’ ve ‘Asaf’ın isimlerinden esinlenip oluşturduğu ‘Ahsaf’ markasıyla şifaya vesile olmak, damakta iz bırakmak ve gönüllerde yer edinmek için var gücüyle çalışıyor.
(yazı buradan başlıyor)
Tüccar bir ailenin ilk çocuğu olarak Trabzon Akçaabat’ta doğan Pulathaneliler Gıda Pazarlama A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Kasap, İstanbul Üsküdar Ticaret Lisesi’ni bitirdikten sonra, o sıralarda yavaş yavaş markalaşmaya başlayan Ofçay’ın yönetiminde babası Burhan Kasap’a yardımcı olmak ve işi öğrenmek adına ticarete başlamış. Uzun yıllar ürettikleri çay ve şekeri tüketicilerle buluşturmak için Türkiye’nin birçok yerinde bölge yöneticilikleri ve bayilik sistemini kurmuş. Şirketin genel müdürü ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görev almış. Burhan Bey’in vefatından sonra da ailenin üçüncü kuşağını temsilen bayrağı taşımayı sürdürmüş. Aynı zamanda İstanbul Ticaret Odası’nda iki dönem meclis üyeliği yapmış. 2013’ten bu yana İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanlığı’nı yürütüyor. 2018’den beri de TOBB Strateji Geliştirme Yüksek Kurulu Üyesi olarak bilgi birikimini paylaşıyor.
DENEYİM+İŞİNİ SEVEN KADRO
Bülent Bey’in ilgi alanı sadece çay ve şeker değil. Aynı zamanda dört büyük şifa kaynağı olarak kabul edilen ceviz, badem, zeytin ve zeytinyağına da ilgi duyuyor. Öyle ki, 2015 yılında Manisa Salihli’de bulunan arazilerinde üretimine başlamış. 2018’de Manisa Salihli’de kurduğu fabrikayla gıdada yeni ürün gamlarını uzun yılların tecrübesiyle birleştirip, üretimini yaptığı ürünleri işlemek için tesis kurmuş. Manisa’yla tanışıklığı aslında askerlik zamanlarına dayanıyormuş. Yıllar sonra zeytinyağı ile tanış olması aynı bölgede yer alan zeytin fabrikasıyla başlamış. Bu yolculuk çok yeni olmasına rağmen ilk üretim yılı olan 2020’de Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin düzenlemiş olduğu yarışmada yoğun meyvemsilik kategorisinde ikinci olup gümüş madalya almaya hak kazanmışlar. Bunu, uzun yıllar gıda sektöründe olmanın verdiği deneyime ve işini severek yapan üretim kadrosuna borçlu olduklarını söylüyorlar.
KADINLARA FIRSAT SUNUYOR
Bülent Kasap, gerek İstanbul genel müdürlük, gerek Manisa fabrika ekibi olsun çalışanlarının tümünü bizzat kendisi seçmiş ve ana kadroyu oluşturmuş. Fabrika müdüründen mühendislere, yönetim ekibinden üretim kadrosuna kadar herkes işini severek, kendi işi gibi görerek, gönülden yapıyor. Bu arada, kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olduğu birçok hayır kurumunda öncelikli olarak kız çocuklarının okuması için burs desteği veren ve istidam oluşturmayı çok seven Bülent Bey’in ekibinde kadın personel çoğunlukta. Hal böyle olunca karşılıklı bu güzel enerji özveriyi de beraberinde getirmiş.
HEDEF GÖNÜLLERDE YER EDİNMEK
“Her markanın amacıdır her eve girebilmek. Bizim hedefimiz profesyonel ve inovatif çalışmalarla şifaya vesile olmak, damakta iz bırakmak ve gönüllerde yer edinmek” diyen ekip, ekliyor: “Amacımız bilinen yolda en iyisi olmaktan ziyade dünyanın en kaliteli zeytinyağını üretebilmek, yeni bakış açısı kazandırmak, yeni bir alan oluşturmak ve bayrağı daha ileriye taşımak. Şimdi, büyük küçük herkesin elinde dünyaya açılan bir pencere var. Tüketici araştırıp, edinilmiş tecrübelerden yola çıkarak satın alma alışkanlıklarını oluşturuyor. Bu yüzden dijital pazarlarda imajın çok iyi olması gerekiyor. Müşteri memnuniyet yorumunda neredeyse e-pazardaki kaderinizi belirliyor. Yıllardır müşteri memnuniyeti odaklı ilerleyen bir anlayışa sahip olmamız vesilesiyle bu noktada ürünlerimize güveniyoruz. En ufak bir olumsuz geri dönüş kendi içimizde ciddi yankılar oluşturuyor. Üretimden paketlemeye, ürün son kullanıcının eline ulaşana kadar her aşamada aynı kaliteli deneyimi sunabilmek için sürekli kontrol mekanizmamızı diri tutuyoruz.”
ZEYTİNYAĞLI YEMELİ
BASMA FİSTAN GİYMELİ
Bilinen türkünün acıklı hikayesini bilmeyenler için özetleyelim: 2’nci Dünya Savaşı sonrasında ABD’nin verdiği Marshall Yardımı’nın koşullarından biri Türkiye’nin mısırözü yağı almasıdır. Buna koşut olarak Türkiye’de ilk margarin fabrikası kurulur. Yine aynı dönemde yüz binlerce zeytin ağacı sökülerek adeta bir katliam yapılır. Kalan zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağının büyük bölümü ABD tarafından dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır. Sonrasında, “Zeytinyağı ısınırsa kanser yapar” gibi yanlış bilgilerle Türk insanı zeytinyağından soğutularak mısırözüne ve margarine alıştırılır. İşin esası zeytinyağı dumanlaşma derecesi en yüksek, yani en zor yanan sıvı yağlardan biridir. Bunların üstüne bir de, “Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman” diye bir türkü ülkenin en popüler türküsü oluverir. Ahsaf ekibi diyor ki: “Ülkemizde hala yeteri kadar zeytinyağı tüketilmediği düşüncedeyiz. Bu nedenle ne kadar çok kişiye bu şifa kaynağını sevdirebilir ve bilinçli tüketici profili oluşturabilirsek kardır. Alışkanlıkları ve uzun yıllarda oluşan algıların değişmesi gerçekten zordur. Bu noktada biz Ahsaf olarak zeytinyağını herkese sevdirmeyi hedeflerimizden biri arasına aldık. Bu yolda birçok yenilikle ilerlemeye başladık. Üzerinde çalıştığımız ürünlerle ilgili yeni markalarımızı tüketicilerimizle buluşturmak için sabırsızlanıyoruz.”
İLHAM KAYNAĞI İKİZLER
Bülent Kasap’ın ‘Burhan’, ‘Ahmet’ ve ‘Asaf’ adında üç oğlu var. Bayrağı kendisinden sonra devralmak için yavaş yavaş ısınma turlarına başlayan çocuklardan büyüğü Burhan üniversite eğitimini sürdürüyor, ikizler ise lise öğrencisi. ‘Ahsaf’ markası ikizler ‘Ahmet’ ve ‘Asaf’ın isimlerinden türetilmiş. Bülent Bey’e bu fikri veren ise çocukluk arkadaşı, zeytin fabrikasında iş ortağı olan ve aynı bölgede fabrikası bulunan Gündoğdu Gıda A.Ş.’nin sahibi Zülküf Kopuz.