Önemli zeytin üretim merkezlerinden biri olan ancak hak ettiği yeri bulamayan Antalya, zeytin varlığını yeniden keşfetmeye başladı. Son dönemde bir yandan bölgeye has zeytin çeşitlerini ortaya çıkarmak için çalışmalar yürütülürken, bir yandan da ‘Tavşan Yüreği’ ve ‘Beylik’ zeytinleri için coğrafi işaret tescili alınarak önemli bir ivme kaydedildi.
Adı turizmle anılan Antalya aslında geçmişi derine dayanan iyi bir tarım kenti. Doğa koşullarının uygunluğu nedeniyle dört mevsim üretimin yapılabildiği Antalya, 1960’lı yıllara kadar zeytin üretiminde de söz sahibi olmuş. Ancak turizmin hareketlenmeye başladığı 1980’lerden sonra tarımın genelinde olduğu gibi zeytinde de kan kaybetmiş.
KÖKÜ PAMFİLYA’YA UZANIYOR
Aslında Antalya’da zeytinin kökü Pamfilya dönemine kadar uzanıyor. Zeytin bu toprakların öz ürünü. Rivayete göre M.Ö. 330’lu yıllarda Büyük İskender, Asya seferi sırasında zeytin varlığıyla bilinen Termessos’u kuşatır. Ancak bu sırada iki önemli komutanını kaybeder. Bunun üzerine bölgedeki binlerce zeytin ağacını kestirir.
YÜZDE 3.7’LİK PAYA SAHİP
Günümüzde, Türkiye’deki 8 milyon 455 bin dekar zeytin alanının 166 bin dekarı Antalya’da bulunuyor. Antalya, ülkemiz zeytin üretiminde yüzde 3.7’lik paya sahip olmasına karşın potansiyeli aslında çok daha yüksek. 2002-2016 döneminde Türkiye zeytin alanında yüzde 40 artış görülürken, Antalya’da bu rakam yüzde 80’in üzerine çıkmış.
TAVŞAN YÜREĞİ VE BEYLİK
Antalya’da hem sofralık hem de yağlık zeytin üretimi yapılıyor. En fazla zeytin çeşidi ‘Gemlik’. Coğrafi işaretle tescilli bölgeye özgü ‘Tavşan Yüreği’nin en önemli tanıtıcı unsuru meyvesinin çekirdekten kolay ayrılıp, çok iri, yüreğe benzer enine ve boyuna simetrik, uç kısmının da oval olması. Gelişimi açısından kuvvetli bir yapıya sahip ve dış etmenlere karşı duyarlı oluşu nedeniyle tam olgun meyve taşıma ve işleme sırasında özel dikkat gerektiriyor. Hasat sırasında zedelenme diğer zeytin çeşitlerine göre daha düşük.
Coğrafi alan bakımından Akdeniz iklimi ve Toros Dağları’nın iklim üzerine etkisi nedeniyle Antalya sınırlarından alınıp başka yörelere dikilen fidanlar aynı renk, kalite ve aromayı taşımıyor. Antalya’yı bir duvar gibi iç bölgelerden ayıran Toroslar hava akımını kesiyor ve benzersiz yüksek nem, sıcaklık koşullarını oluşturuyor. Bu jeolojik yapı nedeniyle ‘Tavşan Yüreği’nin dane iriliği ve et oranı diğer çeşitlere göre daha fazla.
Yine Antalya’ya has ‘Beylik’in sofralık ve yağlık olarak ‘Antalya’ markası altında ambalajlanarak ekonomiye kazandırılması da hedefleniyor.