Blacksea Oliveoil’in kurucusu Nuray Karadeniz genç bir kadın girişimci. Maliye kökenli olan Nuray Hanım, 2010 yılında Almanya’dan Türkiye’ye dönen Giresun Tirebolulu Karadeniz Ailesi’nin yeni nesil genç kuşağın temsilcilerinden. Üç güzel çocuğun annesi. Sağlık ve sağlıklı yaşam üzerine ilgi duymasıyla başlayan süreçte, “Sağlığa faydalı besinleri nasıl daha çok kişiye ulaştırabilirim?” sorusuyla atmış markanın temellerini. Hedefleri büyük. Uluslararası alanda zeytinyağını tanıtmak amacıyla çıktığı yolda sağlam adımlarla ilerliyor. Beslenmenin insan hayatındaki önemini bilerek markasını daha da güçlendirmek üzere bu bilinçle hareket eden Nuray Karadeniz, zeytinyağında uzmanlaşma yolunda kendisini sürekli geliştiriyor. Sağlıklı, zinde bir yaşamın vazgeçilmez destekçilerinden biri olan zeytinyağının insanları mutlu ettiğini söyleyen Nuray Hanım, “Zeytinyağının sindirim sistemi üzerinde yarattığı etkinin gelecekte bu şifa kaynağının tüketiminde daha da önemli bir yeri olacağına inanıyorum” diyor.
PREMİUM SEGMENTTE
1960’lı yıllarda Karadeniz’de varlık gösteren zeytin ağaçlarının yanı sıra zeytinyağının her yerde tüketilebileceği öngörüsü ve tabii ki ailenin Karadenizli olması soy isimlerinde olduğu gibi çatı markanın adına da yansımış. (Ki halen Karadeniz’de bölgenin iklimsel şartlarına uygun olarak yetiştirilmekte olan salamuralık ve yağlık zeytin çeşitleri mevcut. Butko, Görvele, Marantelli, Patos, Otur, Sati, Samsun, Sinop ve Trabzon Karadeniz’in halen yetiştirilmekte olan zeytin çeşitleri arasında yer alıyor.) Nuray Karadeniz, ‘Blacksea Oliveoil’ markası adı altında ülkemizin önemli ırk zeytin çeşitlerinden ‘Trilye’, ‘Ayvalık’, ‘Arbequina’ ve ‘Memecik’ gibi özel serileriyle premium segmentte iç-dış pazarda fark yaratma hedefinde. Bu amaçla, tüketicilerin kültürlerine ve içinde bulundukları koşullara göre şekillendirdiği ürünleriyle pazarlarda yer alma uğraşını tüm hızıyla sürdürüyor.
KALİTE İLK SIRADA
Zeytin ağacının bir nimet olduğu bilinciyle geçmişten günümüze gelen bu zengin kültürü doğru işleyebilmek kadar, hedefledikleri pazarlarda erişilebilir olmanın da kendileri için önemli olduğuna dikkat çeken Nuray Hanım, “Ve tabii ki her koşulda zeytinyağımızın kalitesinin önemi tartışmasız şirket kültürümüzü oluşturuyor. Bunun için ülkemizin önemli yerli ırklarını barındıran bölgelerden topladığımı zeytinlerimizin ağırlıklı tek bahçe özelliği taşımasına özen gösteriyoruz. Kendi zeytinliğimizin yanı sıra yerli ırk çeşitliliğine bağlı sözleşmeli çiftçilerimizin bahçelerinden de elde edilen zeytinyağlarımızı çok yakında iç pazarda da tüketicilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz. Zeytinyağı tutkunlarının beklentilerini anlayarak, kazandığımız bu bilgi ve deneyimlerle damaklarda taht kurmak bizim için önemli. Yeni geliştirmekte olduğumuz segmentlerde bize yol gösteren de bu yaklaşımız. Markamızı güçlendirirken, tat ve içerik konusunu da önemseyerek araştırma ve geliştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuşuyor.
(kutu)
İLK YILINDA
ÇİFTE ÖDÜL
Blacksea Oliveoil, bu yıl düzenlenen EVO IOOC Italy International Olive Oil’de altın, London International Olive Oil’de ise gümüş madalyayla taçlanmış.