FİRMA: Ayastafani
MARKA: Ayastafani
BÖLGE: Bursa, Mudanya, Siği
Kadının olduğu her yerde bereket olduğuna inanıyor
Amerika’da antik Yunan mitolojisi ve felsefesi eğitimi alan Su Karagöz, geçen yıl pandemi nedeniyle Türkiye’ye dönmüş. Babaannesinden ve babasından doğayı sevmeyi, ondan güç almayı ve tabii ki zeytini öğrenen Su Hanım, büyük dedesinin kurduğu zeytinliğin ürünlerini ‘Ayastafani’ adıyla markalaştırmış. Üretip sattığı tüm ürünlerde kadının emeği var.
Bursa Mudanya’dan Trilye’ye uzanan yolun üzerinde bulunan Siği köyü, şimdiki adıyla Kumyaka, yaklaşık 2 bin 200 yıllık bir tarihe sahip. Kuruluşu I. Prusyas’a dayanan Siği, zeytin ağaçlarıyla kaplı dik yamaçları, tarih kokan sokakları ve eski Rum evleriyle modern hayata kafa tutan küçük bir sahil köyü. Siği’de yaşayanların çoğu zeytincilikle geçiniyor. Bunlardan biri de Karagöz ailesi… Onların zeytin ve zeytinyağıyla olan yolculukları 1900’lü yılların başlarında Ali dedelerinin eşini ve çocuklarını alıp Zrafta’dan (bugünkü Konaklı) Siği’ye yerleşmesi ile başlamış. Ali Bey, çok çalışkan ve azimli biriymiş. O kadar çalışkanmış ki, herkes zeytinliğine onun bakmasını istiyor, bir önceki işverenden daha fazla maaş teklif ediyormuş. Yaklaşık 40 yıl farklı zeytinliklerde çalışarak hayatını geçiren Ali Bey, 1948’de Aya Stafani’yi, yani ilk zeytinliğini almaya karar vermiş. Aslında yeni evini, yuvasını satın almış. Sabahın ilk ışıklarında zeytinliğe gider gece geç saatlere kadar kendi elleriyle her ağaca bakarmış. Başkalarının onda gördüğü o azmi, çalışkanlığı ve zeytine olan sevgisini artık kendi ağaçlarına vermeye başlamış. Siği’ye ilk taşındığı zaman daha bebek olan çocukları da Aya Stafani’nin zeytinleri arasında, denizin kokusunu içlerine çekerek büyümüşler. Çalışkan olmayı, girişimci olmayı, mücadeleci olmayı öğrenmişler. Zamanı geldiğinde onlar da kendi çocuklarını zeytinlikte, yani Aya Stafani’de büyütmüşler.
ABD’DE MİTOLOJİ VE FELSEFE OKUMUŞ
Dördüncü kuşağı temsil eden Su Karagöz, “İşte bizim hikayemiz böyle başladı. Şimdi 4’üncü kuşak olarak biz de zeytin ağaçları arasından denizi izliyor, zeytinliğe bakmayı, zeytini ve zeytinyağını sevmeyi, işlemeyi Ali Dede’mizin bize bıraktığı hikayelerden, onun azminden ve çalışkanlığından, büyüklerimizin tecrübelerinden öğreniyoruz” diyor. Su Hanım, Ankara’da doğup İstanbul’da büyümüş. Babasından ve babaannesinden doğayı sevmeyi, doğadan güç almayı ve tabii ki zeytini öğrenmiş. Lise hayatından sonra Amerika’ya gitmiş. 4 yıl antik Yunan mitolojisi ve felsefesi okumuş. Geçen sene pandemi nedeniyle geri dönmüş. Bu dönemde markaları ‘Ayastafani’yi babasıyla birlikte kurmuş. Şimdi de tüm enerjisiyle Ali Dede’sinden kalan mucizeyi sonsuzlaştırmak için çalışıyor. “Son 4 yıldır bayrağı babam Caner Karagöz devraldı. Zeytinliklerimize bakıyor ve özenle işliyor. Doğma büyüme Bursalı ve çocukluğundan beri bu işin içinde. O da zeytini hem babaannemden, hem de Ali Dede’den öğrenmiş. Baba-kız birlikte çıktığımız bu yolda Ali Dede’mizden bize kalan bu mirasa değer katmak için çalışıyoruz. Aslında arka planda kocaman bir aile olarak çalışıyoruz. Herkesin bir katkısı var ve ürünlerimize kocaman bir ailenin sevgisi giriyor diyebiliriz” diye konuşuyor.
KADIN İSTİHDAMIHA ÖNCELİK VERİYOR
Yağlarını tek bahçeden topladıkları zeytinlerden üretiyorlar. Soğuk sıkımı ise uzun zamandır birlikte çalıştıkları yağhanede yaptırıyorlar. Tüketiciye tamamen dijital kanallardan ulaşıyorlar. Hem kendi siteleri www.ayastafani.com, hem de Trendyol ve Hepsiburada üzerinden satışları mevcut. İsmini zeytinliklerinden alan tek markaları var: ‘Ayastafani’. Logodan şişe tasarımına, internet sitelerine kadar her şeyi Su Karagöz oluşturmuş. Hedeflerinin Türk zeytinyağlarını tüm dünyaya tanıtmak olduğunu söyleyen Su Hanım, ekliyor: “Genç, kadın bir girişimci olarak markamızın Siği köyünün tanıtımına ve yerel kadın istihdamına destek olmasını istiyorum. Markamızla sattığımız tüm ürünler kadının emeğinin olduğu ürünler. Zeytinyağlarımızın yanı sıra el yapımı sabunlarımız ve kantaron yağımız da mevcut. Tamamımı kendi yağlarımızla kadın emekçilerle üretiyoruz. Bereketli ülkemizin her köşesinde zeytin ağacı yetişiyor ve her zeytinin tadı başka güzel. Türk toplumunda çok büyük bir yeri olan zeytinyağının tüketici bilincinin artması için de çalışmalarımız var, çok yakında hayata geçireceğiz.”
SU HANIM DİYOR Kİ:
AiLE ODAKLIYIZ: Tüm bilgimiz jenerasyonlar arası aktarılan tecrübelerimizden geliyor. Dedemizden bize kalan bu mirası en iyi şekilde koruyup zeytinin çiçek açışından yağ olup şişelenmesine kadar tüm süreçleri bizzat takip ediyoruz.
MEMLEKET AŞIĞIYIZ: Köyümüz bizim evimiz. Memleketimizi en iyi şekilde temsil etmek, en yüksek kalitede zeytinyağı üretmek için toprağımızı saygı, şeffaflık ve özenle işliyoruz.
KADINI DESTEKLİYORUZ: Kadının olduğu her yerde bereket olduğuna inanıyoruz. Bir kadın girişimi olarak, ticaret ve işbirliği yaptığımız tüm kurum-kuruluşların kadın istihdamını artırmak ve cinsiyet eşitliğini sağlamak için çalıştığından emin oluyoruz.
Su Karagöz