Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

Tüm kutsal kitaplarda, yaratılış ve kuruluş efsanelerinde, antik-klasik mitolojide zeytin ağaçlarının insanlık tarihindeki önemi anlatılır. Zeytin ağacına, bolluk, bereket, barış ve bilgelik anlamları yüklenir. İncirle birlikte ilk ağaçlardan biri kabul edilir. İşte, Ayşegül-Taner Özkara çifti de tüm bunlardan yola çıkarak başladıkları zeytinyağı yolculuklarında kendilerine marka olarak ‘İlk Ağaç’ı seçmişler.
İKİSİ DE PROFESYONEL YÖNETİCİ
Aslında onların zeytinyağı serüvenleri Ege topraklarında başlamış. Ayşegül Hanım, İzmir’de doğup büyümüş. Akdeniz kökenli ailesinin sofrasından zeytinyağı ve zeytinyağlı yemekler hiç eksik olmamış. Akdeniz ve Ege’ye özgü damak tadına hep aşinalarmış ve bu kültüre özgü zengin sofraların ve çeşitliliğin içinde yer almışlar her zaman. -Ki bu anlamda kendisini şanslı hissediyor.- Babası da asıl mesleği turizm olmakla birlikte doğayla olmaktan, bahçeyle uğraşmaktan, ağaç dikmekten her zaman zevk alıp üretimin gücüne inanan biri olmuş. Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitiren Ayşegül Özkara, ardından Bilgi Üniversitesi’nde pazarlama iletişimi üzerine yüksek lisans yapmış. Sonrasında yaklaşık 10 yıl İstanbul’da turizm ve perakende firmalarında reklam-iletişim departmanlarında görev almış. Kızı Defne’nin doğumuyla beraber kurumsal hayata veda etmiş. Defne biraz büyüdükten sonra eşiyle birlikte kendi işlerinin tohumlarını atmaya başlamış. Tercihlerini de doğal olarak tarımdan, zeytinyağından yana kullanmışlar. Ayşegül Hanım, doğru üretim için gereken temel zeytinyağı workshoplarına katılmış. Yurtdışında bilgisayar mühendisliği eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye dönerek Aydın Üniversitesi’nde turizm ve otel işletmeciliği okuyan, ardından Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitiren, yıllarca lüks otellerde satış ve pazarlama üzerine yöneticilik yapan, 2016’da ‘Catalleyes’ adındaki dijital ajansını kuran, otellere pazarlama ve dijital konularda danışmanlık hizmeti veren Taner Bey de bu yolculukta en büyük yardımcısı olmuş.
ÜÇ AYRI BAHÇEDEN BESLENİYORLAR
Davutlar (Aydın Kuşadası), Şirince (İzmir Selçuk) ve Serçin’de (Aydın Söke, Bafa Gölü civarı) olmak üzere üç adet bahçeleri mevcut. Toplamda 25 dönüm kadar arazileri var. Davutlar’daki ağaçları ‘Memecik’, Şirince’dekiler ise ‘Trilye’. Ayrıca Muğla Milas’ta da anlaşmalı bahçelerden ‘Memecik’ çeşidi zeytin alıyorlar. Yıllık kapasiteleri 5 ton kadar. Şirince ve Davutlar’daki bahçelerinden topladıkları zeytinleri aynı gün içinde Davutlar’daki Belenkuyu Zeytinyağı Fabrikası’nda Haus marka makinelerle yüksek teknolojide, hijyenik koşullarda soğuk yöntemle sıktırıyorlar. Milas’tan aldıkları zeytinlerin sıkımını da yine aynı şekilde kendi standartlarına göre gerçekleştiriyorlar.
VAN GOGH’UN TABLOLARI ETKİLEDİ
Ayşegül Özkara, “Markalaşmadan önce ürettiğimiz ürünü kendimizin ve sevdiklerimizin sofrasında paylaşıyorduk. Onlardan aldığımız olumlu geri dönüşler sonrasında, ‘Neden yağımızı bilmediğimiz, tanımadığımız sofralarla da paylaşmayalım’ dedik ve eşimle birlikte İlk Ağaç Zeytinyağları’nın temelini attık. İlk Ağaç isminde zeytin ağacının tarihte bilinen ilk ağaçlardan biri olmasından esinlendik. Logoda ise sanata olan sevgim gereği biraz da renkli ve atıfta bulunabileceğimiz bir illüstrasyon düşündüm. Van Gogh’un ölümünden önce yaptığı 10-15 zeytin ağacı portresinden yola çıkarak yeni baştan farklı bir çizim yaptırdım. Hedefim dünyanın sayılı zeytinyağı okullarından biri olan İtalya ONAOO’daki eğitimleri de tamamlamak. Yurtiçi-yurtdışındaki sofralara kaliteli Türk zeytinyağını ulaştırmak ve bunun için çabalayan diğer Türk butik zeytinyağı üreticileriyle birlik olmak” diyor.

(kutu)
YAKIN GELECEKTE İHRACAT DA HEDEFLİYORLAR
Halen son tüketiciye web sitelerinden, Hepsiburada.com ve Trendyol’dan ulaşıyorlar. Ayrıca instagram üzerinden de sipariş alıyorlar. Ayrıca; otel, restoran, spa ve gurme marketlere de anlaşmalı olarak ürün tedarik ediyorlar. İç piyasanın yanı sıra yakın gelecekte ihracat da hedefliyorlar. “Ne yazık ki bu konuda diğer Akdeniz ülkelerinden çok gerideyiz. Yurtdışında market raflarına baktığımızda sadece İspanyol, İtalyan ve Yunan yağlarını görüyoruz. Biz ise üretim tonajımızla dünyada 4’üncü olmamıza rağmen ihracatta sadece yüzde 3 gibi küçük bir oranla işlem gerçekleştiriyoruz. Umuyoruz çok yakın bir gelecekte bin bir emek ve özenle üretilen Türk butik zeytinyağları da dünya piyasasında hak ettiği yeri alır” dileğinde bulunuyorlar.