Çağlar boyu insanlar görsele ve estetiğe önem vermişler.
Rönesans tablolarından TikTok/Reels paylaşımlarına kadar güzelliğe olan merakımız her alanda devam ediyor.
Özellikle sosyal medya kanallarında giderek daha fazla zaman harcadığımız için görsel içerik izlemek, oluşturmak ve paylaşmak şimdilerde eskisinden daha çok değerli bir konu.
Bu durum şüphesiz en çok sosyal medyada ürünlerini tüketicilerle buluşturma çabasında olan üreticiler için önem taşıyor.
Yazının daha çok kullanıldığı dönemlerde bile görsel hep bir soru işaretiydi.
Bunu şu şekilde açıklayabiliriz:
Bir insanı size ne kadar anlatsak da onun fotoğrafını görmek size daha çok şey anlatır.
Markanızı da böyle düşünebilirsiniz…
Anlatacağınız her şeyi fotoğrafla anlatabilirsiniz.
İLK İNTİBA ÇOK ÖNEMLİ
Markanızın kim olduğunu ifade eden ve onu diğerlerinden farklılaştıran görüntü ve grafiklerin tamamıdır.
Logodan iç tasarıma kadar müşteri olarak görebildikleri her şeydir.
Özellikle, artık markaların internet sitelerinden bile daha fazla özen gösterdiği sosyal medyada bu kadar çok paylaşım varken, markaların kalıcı olan güçlü bir görsel kimlik geliştirmesi kaçınılmaz oluyor.
Bu kimliği öne çıkaran en önemli unsursa paylaştığınız fotoğraflarınız…
Görsel kimlik bir bakıma markanızın ön izlemesidir ve unutmayın ki izleyen için ilk intiba çok önemlidir.
İşte bu yüzden sosyal medyadaki fotoğraflarınızda bir bütünlük olmalıdır.
İlk görünüşünüz nasıl olmalı?
Geleneksel, modern, country ya da artisan…
Bunu hedef kitlenize göre belirlemeli ve fotoğraflarınızı bu bütünlük üzerine oluşturmalısınız.
Görsel kimliğinizle rakiplerinizden farkınızı açıkça ortaya koyabilirsiniz.
Özellikle zeytin ve zeytinyağı markaları arasında hangi yönünüzle öne çıktığınızı uzun yazılara dökmeden görsellerinizle anlatabilirsiniz.
Başarılı hazırlanmış görsel kimlikle tabiri caiz ise markanızın bir karakteri olur.
Bu sayede görünürlüğü artar, fark edilmesi kolaylaşır, sürekli hatırlanır.
Örnek olarak, Instagram’ın keşfet bölümünde dolaşan bir kullanıcı markanızın fotoğrafını küçük olarak görse bile, o konseptin size ait olduğunu anlayacaktır.
Ayrıca, markanızın nitelikli bir görsel kimliği olduğunda siz de motive olursunuz.
Özellikle zeytinyağı sektörü genç yatırımcıları ve kendi işinin patronu olma hayalini kuranları cezbeden bir sektör.
Ve onlar için motivasyon çok önemli.
Başarılı bir markaya sahip olmak için öncelikle kendinizi mutlu etmelisiniz.
Sonra markanızı büyütmek için istikrarlı olmalısınız.
Günümüzün artık vazgeçilmez bir pazarlama alanı olan sosyal medyada ise istikrarla içerik hazırlamalısınız.
Bu, uzun ve emek isteyen bir süreç.
Gerektiği yerlerde profesyonel destek almalı, bu desteği alırken de sizin isteklerinizi anlayan ve iletişimine güvendiğiniz yol arkadaşları seçmelisiniz.
YENİ DÜZENİN VİTRİNİ
Araştırmalar, internetten alışveriş yapan kişilerin yüzde 78’inin e-ticaret sitelerinde daha fazla fotoğraf görmek istediğini ve daha fazla fotoğraf olan siteleri tercih ettiğini gösteriyor.
Günümüzün teknolojisi ve internetin sağlamış olduğu fırsatlar dünyayı daha da küçülttü diyebiliriz.
Artık doğru adımları atarak dünyanın her yerine kolaylıkla satış yapılabiliyor.
Kullanılan e-ticaret siteleri ve sosyal medya platformları aslında koca bir vitrin.
Peki, bu vitrine ürünlerinizi koyarken nelere dikkat etmeniz gerekiyor?
Ürün fotoğrafları sayfanızı ziyaret eden kişilere güven vermeli.
Güven vermenin başlıca kuralı net fotoğraflar.
Stok sitelerden alınmış, düşük çözünürlüklü ve markanıza özel çekilmemiş fotoğraflarla kurulan bir sayfa tüketicide bir güven problemi yaratır.
Örneğin, mağazanız varsa, vitrininize zeytinlerinizi ve zeytinyağlarınızı asla tozlu kavanozlarda veya şişelerde sunmayı düşünmezsiniz.
Ya da deforme olmuş ürünlerinizi asla vitrininize koymazsınız.
E-ticaret vitrininize de aynı özeni göstermelisiniz.
Doğru rötuşlar yaparak, ürünü başkalaştırmadan, olduğu gibi göstererek, çarpıcı ve aynı zamanda albenili bir sunum yapmanız gerekiyor.
Özellikle sosyal medyada işler çok hızlı, ziyaretçilerin önüne yüzlerce fotoğraf düşebiliyor.
Kullanıcılar her fotoğrafı inceleyip güzel bir şeyler aramaya çalışmıyor.
Dolayısıyla amaç, doğru kriterlerde çekilmiş, çarpıcı ve canlı fotoğraflarla tüketiciyi ilk 10 saniyede yakalamak olmalı.
12 AY KULLANILAN ÜRÜN
Daha önce de belirttiğimiz gibi sosyal medyanızda ve sitenizde bir görsel bütünlük olması, yani fotoğraflarınızın birbiriyle uyumlu bir konseptte çekilmiş olması görsel kimliğinize katkıda bulunur.
Marka bilinirliğinizi artırır.
Ayrıca vitrininizin de birbiriyle uyumlu fotoğraflardan seçilmiş olması ziyaretçilerin gözüne hoş gelirken, sayfanızda daha çok vakit geçirirler, aradıklarını daha kolay bulabilirler.
Bu da marka sadakatinin oluşmasında rol oynar.
Zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin fotoğraf çekimlerini genelde hasat döneminde yaptıklarını gözlemledik.
Sosyal medyada hasat dönemi sonrası çekilen fotoğraflar hemen paylaşılıyor ve bitiyor.
Ancak zeytin ve zeytinyağları tüketiciler tarafından yılın 12 ayı kullanılan ürünler.
Bütün bir yıl vitrininizi aynı tarz fotoğraflarla doldurmaktansa, bir takvim yaparak istenen özel günler (örneğin; sevgililer günü, anneler günü, yılbaşı, ramazan, bayram gibi) için hazırlanmış fotoğrafların kullanılmasınız.
Bu size hem içerik fikri sağlar, hem de güncel bir konuya temas ettiğiniz için tüketicilerin karşısına çıkma olasılığını güçlendirir.
GÖRÜR GÖRMEZ ÇARPMALI
Katalog, broşür, gazete, dergi ilanları, billboard veya sosyal medyada kullanacağınız fotoğrafın bir numaralı kuralı çarpıcı olmak…
İlk bakışta neyi anlattığı belli olan, rakiplerden kendini ayıran, farkını belli eden bir fotoğraf çarpıcı fotoğraftır.
Fotoğrafın çarpıcı olması için de doğru kompozisyonla çekilmiş olması, doğru propların doğru yerlerde kullanılması, doğru ışık altında çekilmiş olması gerekir.
Sonuç olarak; tüketicinin gerçek anlamda ürününüzü tadamadığı ve koklayamadığı, tek referansının bir görsel olduğu bu platformda, bir hikayesi olan, çarpıcı, net ve kaliteli fotoğraf için gerekli yatırımların yapılması büyük önem arz ediyor.
Özellikle zeytinyağının rengini ve hatta kıvamını fotoğrafa yansıtabilmek hem teknik bilgi, hem ekipman, hem de estetik bir bakış açısı gerektiriyor.
BEN KİMİM?
Anadolu Üniversitesi Fotoğrafçılık ve Kemeramanlık Bölümü’nü bitirdim. Yaklaşık 12 yıldır fotoğrafçılık sektöründe çeşitli alanlarda çalıştım. Son dönemde e-ticaretin büyük bir hızla ilerlemesiyle yemek ve ürün fotoğrafçılığına ağırlık verdim. Çünkü, fotoğrafçılık alanında beni en çok ürün fotoğrafçılığının heyecanlandırdığını gördüm. Ürünler için bir kompozisyon oluşturmak, marka sahipleriyle fikir alışverişi yaparak bir konsept belirlemek beni çok mutlu ediyor. Yeniliklerden hoşlanan, farklı şeyler deneyimlemeyi ve çekimlerimde sürekli kendimi geliştirmeyi seven biriyim. Bu açıdan ürün fotoğrafçılığı beni çok besleyen ve her gün farklı bir iş yapmama imkan sağlayan bir dal. Aslında ne kadar ürün fotoğrafçılığı adı altında toplasak da tüm ürünler biricik ve birbirinden çok farklı. Ambalaj yapıları, logoları ve hatta yazı karakterleriyle her birine bambaşka dünyalar kurmayı gerektiriyor. Çekimden önceki düşünme ve konsept geliştirme aşaması en az çekmek kadar keyif aldığım bir konu. Zeytin ve zeytinyağı ürünleri çekmenin yeri ise çok başka. Çünkü doğallığını vurgulamayı sevdiğim ürünlerden. Eğer markanın logo tasarımı ve tarzı uygun oluyorsa genelde rustik çekimlerin de çok yakıştığını düşündüğüm ürünler. Konsept oluşturduktan sonra en çok dikkat ettiğim bir diğer konu ürünün sahnedeki tüm proplardan daha çok öne çıkmasını sağlamak. Kimi zaman çekime özel dekorlar hazırlayarak, kimi zaman en uygun propları seçerek hazırladığım uygun ışıkta çekimi sonlandırıyorum. Son olarak editlemede istenmeyen kusurların giderilmesi (üründe toz, etikette çizik vs) geliyor. Tüm bu editleme işlemlerini yaparken ürünün kendisini, rengini vs başkalaştırmadan olduğu gibi yansıtmayı çok önemsiyorum. Ve son olarak ürün çekimlerimde aşırı filtre kullanılmasını doğru bulmadığım için editleme aşamasında kaçındığım bir diğer önemli nokta. Bazen sosyal medyada fotoğraf çekimlerini çok önemsemeyen markalarla karşılaşıyorum. Her zaman iletişim halinde olduğum markalara da bahsettiğim bir cümle ile bitirmek istiyorum: İçerik kraldır! Sevgiler…