MARKA: Çakır Han
BÖLGE: Balıkesir, Edremit, Mehmetalan
Fatih’in gemilerine kereste biçmek için geldikleri Kazdağları’nda zeytinci oldular
Tahtalı Türkmenleri’nden Mehmet Ağa’nın oğlu Hüseyin Çakır’ın bir yandan ata mesleğini sürdürürken, bir yandan da ormanlık alandan söküp diktiği, Zeytinli Çayı’ndan testi ile taşıyıp suladığı zeytin fidanları günümüzde ‘Çakır Han’ markasıyla damaklarda iz bırakıyor.
(yazı buradan başlıyor)
Onlar, 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya göç eden Türk boylarından Oğuz koluna bağlı Tahtacı Türkmenleri. Fatih Sultan Mehmed’in 1453 yılında İstanbul’u fethi sırasında gemileri karadan yüzdürmek için ihtiyaç duyulan keresteleri biçmek için Kazdağları’na yerleştirilmişler. O güne kadar göçebe bir hayat sürerken, yerleşik yaşama geçmiş ve geçimlerini kereste işiyle sürdürmüşler. 1800’lü yılların başında dede baba Mehmet Ağa, kuruculuğunu yaptığı Mehmetalan köyüne yerleşmiş.
TESTİYLE ÇAYDAN SU TAŞIYIP SULADI
Dede Hüseyin Çakır eşi Elif Çakır da köyden yaklaşık 20 kilometre yukarıda el hızarlarıyla kereste biçip yine köyden yaklaşık 20 kilometre aşağıdaki Ören Limanı’nda satarak hayat ve geçim mücadelesi vermişler. Keresteleri yükledikleri öküzler yol alırken, ormanlık alandan söktükleri zeytin fidanlarını günümüzde dördüncü kuşağın işlediği bahçelere dikip, Zeytinli Çayı’ndan testi ile taşıdıkları can suyu ile sulamışlar. Sonra nöbeti çocuklarına devretmişler. Bu yolculuk elden ele, nesilden nesle taşınmış.
LOGODA DEDELERİNİN FOTOĞRAFI VAR
Şimdi ise bayrak sırası gençlerde. Onlar da dedelerinin elleriyle büyütüp, alın teriyle suladığı ve kendilerine emanet bıraktığı zeytin ağaçlarını sonraki nesillere bırakmak için ant içmişler. Önce soyadlarından yola çıkarak ‘Çakır Han’ ismiyle markalarını tescillemişler. Logo olarak da değerleri, önderleri ve ilham kaynakları Hüseyin Çakır’ın fotoğrafında karar kılmışlar. Onun emaneti olan, Edremit Mehmetalan’daki bahçelerden çıkan zeytini geleneksel yöntemlere bağlı kalarak sofralara sunmanın gurur ve onurunu yaşıyorlar.
EMANETİ SÜRDÜRMEK İÇİN ANT İÇTİLER
Umut Çakır, “Ağaçlarımızın tamamı ‘Edremit’ cinsi. Yıllık ortalama 2 ton yağ elde ediyor ve butik olarak pazarlıyoruz. Büyüme ve ihracat yapma öncelikli hedeflerimiz arasında yer almıyor. Çünkü yaptığımız işten ve kalitemizden asla ödün vermek istemiyoruz. Amacımız sadece kendi bahçemizin ürünlerini işlemek. Tüm çabamız teslim aldığımız bayrağı bizden sonrakilere daha güçlü şekilde devredebilmek. Köklerinde Ege Denizi’nin tuzlu meltemi, başında Kazdağları’nın eşsiz ve muhteşem esintisiyle buluşan zeytin ağaçlarımızın mahsullerini dolgun ve eşsiz aromasıyla damaklarda iz bırakacak şekilde tüketicilerle buluşma yolculuğuna el verebilmek. Bunun için ant içtik” diyor.