Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

Markaları, ‘Capella’… Yani, gökyüzündeki en parlak 10’uncu yıldız. Sloganları ise, ‘ölmez ağacın peşinde bir yıldız’. Zeytinlikleri Ege’nin kuzeyinde ve bir yıldız gibi bu sektörde parlamak istiyorlar. Onlar, Recai-Fadime Öztürk çifti. Zeytine sevdaları dolaylı yollardan da olsa 8 yıl öncesine dayanıyor. İş hayatının 24 yılını denizcilik sektöründe üst düzey yönetici olarak geçiren Recai Öztürk, emekli olduktan sonra senelerin yorgunluğunu hayvan yetiştiriciliği yaparak atmak istemiş. Bir gazetede gördüğü satılık arazi ilanının peşine düşmüş ve kendini Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Geyikli’nin Yahya Çavuş köyünde bulmuş. Üzerinde yıkık bir ahır dışında hiçbir şeyi olmayan 300 dönüm arazide gelecek görmüş ve satın almış. Eşi Fadime Öztürk’ün de desteğiyle bugün benzerleriyle yarışacak bir çiftliğe dönüştürmeyi başarmış.

HAYVANCILIKTAN ZEYTİNCİLİĞE

Hayvancılıkla yeni hayatlarına başlayan Öztürk çifti, topraklarını tanıdıkça, verimini ve bonkörlüğünü gördükçe, ona duydukları sevgi aşka dönüşmüş ve rotalarını toprağa çevirmişler. Yaptıkları araştırmalar ve denemeler sonucunda zeytin ağacı ekmeye ve zeytincilikte ilerlemeye karar vermişler. İlk etapta 300 dönümün 100 dönümünü zeytinlik için ayırmışlar. Dört ay boyunca gece-gündüz demeden çalışarak toprağın yaklaşık iki metre kadar altına girip elleçleme yaparak arazinin geçirgenliğini artırmışlar. Toprağı hazırladıktan sonra İspanya’dan özel olarak ithal ettikleri 12 bin adet ‘Arbequina’ cinsi zeytin fidanını büyük bir titizlikle toprakla buluşturmuşlar.

100 DÖNÜME 12 BİN ARBEQUINA

Fadime Öztürk, “Eşim işin her alanına ve anına dahil olarak çiftlikte kalırken, ben ve çocuklar da tatillerde ona yardımcı olduk. Onun Karadenizli oluşundan gelen girişimcilik ruhu ve ticari zekası bu işin dinamosu. Doğrusu, ticari amaçla başladığımız bu işi bu kadar severek yapacağımızı hiç düşünmemiştik. Her bir zeytin yeni çocuklarımız, çiftliğimiz de yeni yuvamız oldu. Sadece yıkık bir ahırla başladığımız çiftliğimizde bugün 12 bin dikili ağacımız, tüm makine teçhizatımızın kendi bünyemizde bakım ve onarımını yapabileceğimiz büyük bir tamirhanemiz, yerin 150 metre altından çıkan ve civar köylerin dahi yararlanmaya başladığı analizleri tamamlanmış kaynak suyumuz var. Ayrıca, turizme kazandıracağımız günü dört gözle beklediğimiz, tarihi Neandria kentinin eteklerinde, antik sütunların yanı başında ve Bozcaada manzarasına sahip 5 odalı bir butik otel olarak planladığımız taş konağımızın yapımı da sürüyor” diyor.

Ağaçları henüz küçük. Ancak önümüzdeki yıl için beklentileri büyük. Zeytinlerin olgunlaşması sürecini en iyi şekilde değerlendirmek için yurtiçi ve yurtdışında sektörel fuarlara katılıp en son teknoloji makine teçhizatına ilişkin detaylı araştırmalar yapmışlar. Zeytinyağı eğitimlerine ve tadım kurslarına katılıp işin inceliklerini öğrenmişler. Ayrıca, dijital pazarlama eğitimlerine dahil olup online satışa yönelik altyapı çalışmalarını tamamlamışlar.

40 TON KAPASİTELİ TESİS YOLDA

Son söz olarak şunları aktarıyorlar: “Malum, çağımız dijital pazarlama dönemi. Bu donanıma sahip olarak adımlarımızı atmak istiyoruz. Amacımız online satış, ulusal ve uluslararası gıda fuarlarına katılıp ülkemiz zeytinyağını ve markamızı tanıtarak Türkiye ekonomisine katma değer sağlamak. Tesisimizde 40 ton yağ sıkacak kapasiteye sahip olacağız. Üretim, paketleme, satış, pazarlama, mali ve idari işler departmanlarımızın organizasyonu hazır. Makinelerimizi bekliyoruz. Bize göre zeytinyağı sofraya bereket katan likit altın. Misyonumuz, insan sağlığına önem vererek ve severek yaptığımız ürünlerimizi yerli ve yabancı tüketicilere ulaştırarak markamızın, bölgemizin ve ülkemizin adını tüm dünyaya duyurabilmek.”