FİRMA: Dalagöz Bahçe
MARKA: Dalagöz Bahçe
BÖLGE: Muğla, Milas, Yatağan, Dalagöz
Onca şehirden, kalabalıktan geçip sadece atalık tohumların değil hafızalarının da peşine düştü
Baharın uyanmaya hazırlandığı bir mart gününde, ata topraklarından, toprakların coşkulu zeytin bahçelerinden güç alıp, hayatın en güzel yükünün altına giren Buse Topçuoğlu, hayat verdiği ‘Dalagöz Bahçe’ markasıyla herkes için başka türlü bir üretimin, temiz beslenmenin, adaletli dağıtım ağlarının olabilirliğini arıyor.
Buse Topçuoğlu, doğma büyüme Muğlalı. Lise eğitimini Muğla’da tamamladıktan sonra üniversite için İstanbul’a yerleşmiş. Yaklaşık 10 yıllık bir İstanbul yaşantısından sonra üretmek ve hiç kopamadığı zeytin bahçelerine daha yakın olabilmek için doğup büyüdüğü topraklara geri dönme kararı almış. Markası ‘Dalagöz Bahçe’ 2016 yılının mart ayında doğmuş. Üretime ilk başladığı yıllarda daha çok zeytinliklerin bakımıyla ilgilenmiş. Ağaçların neye ihtiyaçları olduğu konusunda hem toprak analizleri yaptırmış, hem de ziraat mühendislerinden destek almış. Düzenli bakımlar sayesinde yaklaşık üç yıldır bahçelerinden verim almaya başlamış.
“Üç kuşaktır zeytinci bir aileden geliyorum. Aile büyüklerimizin bir kısmı aramızdan ayrıldı, bir kısmı ise ilerleyen yaşları nedeniyle yanımızda olamasalar da onların bilgeliklerinden faydalanıp yolumuza devam ediyoruz. Zeytinyağımızı hep kendi bahçelerimizden sağladık. O nedenle de biraz alaylı, ancak daha atalara dair bir bilme yöntemiyle iyisini, sağlıklısını, eksiğini çok çabuk anlardık. Bu geleneklerle aktarılan bilgiyi teknoloji ve bilimle beslemek sanıyorum işimin en sevdiğim yanı oldu” diyor.
İLHAMI GÜNEŞ, TOPRAK, ZEYTİNDEN
Buse Hanım’ın zeytinlikleri Muğla’da. Yaklaşık 20 dönüm. Ağaçlar ‘Gemlik’ ve ‘Memecik’ çeşidi. Yıllık kapasite şu an için 10 ton civarı. 2024 planlarında bu rakamı artırmayı hedefliyor. Sıkımı halen bölgenin en güvenilir tesislerinden birinde yaptırıyor. Kendi tesisini kurmak için ise çalışmalara başlamış. 2024’ün yaz aylarında faaliyete geçirmeyi planlıyor. Tüketiciye kendi internet sitesi üzerinden (www.dalagozbahce.com) ve sosyal ağ mecralarından ulaşıyor. ‘Dalagöz Bahçe’ tek markası.
“Dalagöz Mevkisi ve içinde bulunan antik Lagina kenti ata topraklarımda gönülden bağlı olduğum bir yer. Değerinin çok da bilinmediğini düşündüğüm, ancak hikayesiyle bize güç veren bir bölge. Mitoloji ve zeytinin bitki mitoslarındaki yeri ilgimi çok çeken ve beni besleyen bir alan. İsimler ve anlatılar üreticiye ilham verdiğinde oluşan sinerji hepimizi tüketim kültüründen uzaklaştırıyor ve emeğe değer vermemizi sağlıyor diye düşünüyorum. Bu noktada marka hikayemin sosyal ağlarla izleyicilerimize ulaştırdığımız tarihten, mitolojiden, bitki antolojilerinden parçalarla da fark yarattığını düşünüyorum. Kurumsal kimliğimiz için metinlerimizi yakın arkadaşım Şeyda Ayan’la birlikte gerçekten zevk alarak, ilham alarak özenle oluşturmayı bu nedenle önemsiyoruz. Logomuzu oluştururken güneşten, topraktan ve zeytinden ilham almak istemiştim. Logomuzun yaratıcısı Banu Önal da bunu başarıyla gerçekleştirdi” bilgisini paylaşıyor.
TEMİZ TARIM, TEMİZ ÜRETİCİ-TÜKETİCİ
Buse Topçuoğlu, planları arasına 2024’te ihracatı da koymuş. Bu yıl ulaştığı değerlerle birlikte ihracat teklifleri almaya başlamış. Bu sene katıldığı yarışmalarla da bunu kanıtlamak ve gelecekte dünya piyasasında yerini almak istiyor. Hedefi, Güney Ege zeytinyağını dünya piyasasına tanıtmak. Zira, Güney Ege’ye ait bir çeşit olan ‘Memecik’ zeytinlerinin kıymetinin ve lezzetinin dünyada epey konuşulur ve izlenir olduğunun farkında. Polifenol oranlarının yüksekliği ve diğer değerlerinin zenginliği ile özellikle Kuzey Avrupalıların sağlık için de gözlerini zeytinyağına çevirdiğini keşfetmiş. “Ülke olarak neden İtalya, İspanya ve Yunanistan’ı yakalamayalım?” diye soruyor. Bunun için de tarıma, zeytinliklere hak ettiği değerin verilmesini diliyor.
Dalagöz Bahçe olarak temiz tarımı önemsediği kadar, temiz üretici-tüketici ilişkilerini ve onlarla birlikte emek veren yöre kadınlarının güçlendirilmesini de önemsiyor. Kısacası tüm çabası adil bir marka yaratabilmek. Ve bu çabayı seviyor, önemsiyor. Günün sonunda sağlık, şifa dolu zeytinyağıyla çok daha fazla kişiye ulaşabilmeyi umuyor. Bize de, “Yolunuz açık olsun Buse Hanım” demek düşüyor.
İLAÇSIZ TARIMI ÖNEMSİYOR
Buse Topçuoğlu, erken hasat natürel sızma-Gemlik zeytinyağını geçtiğimiz yıl üretmeye başlamış. İstediği değerlere ise bu yılki hasatta ulaşmış. Erken hasat natürel sızma-Memecik zeytinyağı ise ilk kez bu sene satışa çıkmış. Ve ‘Memecik’ çeşidi ile çok önemli sonuçlar almış. Uluslararası geçerliliği olan laboratuvarda da bunu analiz sonuçlarıyla belgelemiş. “Memecik çeşidinden oluşan zeytinyağımızda toplam biofenol miktarında 912 (mg/kg) değerine ulaştık. Bir diğer önemli konu ise ilaçsız tarım. Zeytinyağı çeşitlerimizde pestisit kalıntısı bulunmuyor. Bu sonucu da yine yaptırdığımız analiz sonuçlarıyla belgeledik. Organik tarım belgemizi almak için geçiş sürecinde olduğumuz dönemde iki tür zeytinyağı çeşidimizle de bu neticelere ulaşmak bizim için çok önemliydi” diye konuşuyor.
Buse Topçuoğlu