Neşe Biber ve Berrin Bal Onur’un kaleme aldığı ‘Zeytin Ülkesi Balıkesir’, yaşamın odağına zeytini alan bölgenin üreticilerini, hasat öykülerini, zeytin çeşitlerini, üretim yöntemlerini ve dahasını anlatıyor.
‘Peynir Aşkına’ ve ‘50 Peynirli Şehir Balıkesir’ kitaplarıyla tanınan Neşe Aksoy Biber ve Berrin Bal Onur’un şimdilerde ekmek üzerine hazırladıkları eserle üçlemeye dönüşecek serinin ikinci halkası ‘Zeytin Ülkesi Balıkesir’, 2 yıllık emeğin 555 sayfada vücut bulmuş hali.
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları’ndan çıkan kitap, uygarlık yaratan zeytin ağacının Anadolu’dan dünyaya yolculuğundan Balıkesir zeytin yollarına, zeytin ülkesinin değerlerinden zeytinyağlı sofralarına ve kentin zeytinciliğine genel bakışına uzanan 5 bölümden oluşuyor.
Her bir sayfası özenle hazırlanmış eserde yok yok!
Her adımda akademisyenlerin, uzmanların, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin bilgilerinden faydalanan Biber ve Onur, keyifle okutan, okurken de nefis bilgiler, anekdotlar paylaşan hikaye anlatıcılığını üstlenmişler.
Zeytin ağacını tanıtarak başlayan, ülkemizdeki zeytin üretimini, Balıkesir’e özgü çeşitleri, geleneksel yöntemleri detaylı bir şekilde anlatan ikili, akla takılabilecek her türlü soruyu da yanıtlamışlar.
Zeytin çekirdeklerinden anıt ağaçlara, zeytinyağı sabunu üretimine uzanan farklı değerleri de işlemişler.
DOĞANIN ŞİFASI ZEYTİN SADECE GIDA ÜRÜNÜ DEĞİL
“Ortaçağ tarihçisi Massimo Montanari’nin, ‘Sofra dünyayı anlatır’ sözü yemek kültürünün tüm dünyayı ve toplumsal ilişkileri belirlediğini ifade eder.
İnsanın yaşadığı coğrafyada yarattığı ilk kültür toprakta yetiştirdikleri ve ondan geliştirerek pişirdikleri olmuştur.
Bu nedenle uygarlığın başladığı günden bu yana kültürden söz ediyorsak temeli yemek kültürüdür.
Kültürler özelliklerini yaşamın sürdüğü coğrafyaya borçludur.
Yemek; insanları kültürel, dinsel, siyasal, ekonomik ve teknolojik boyutlarıyla yükselek uygarlıklara taşımıştır.
Yöresel ürünlerle oluşmuş mutfaklar toplumun benzersiz tarihini, yaşam tarzını, değerlerini ve inançlarını yansıtır.
Günümüzde yerel kültür toplumların hayatında giderek daha belirleyici bir rol üstlenmektedir.
Doğanın şifalı meyvesi zeytin sadece bir gıda ürünü değildir.
Aynı zamanda bulunduğu her yerde yarattığı kültürle kök salmış, dünyanın farklı coğrafyalarında insanlığın en derin izlerine tanıklık etmiştir.
Zeytin yüzyıllardır evrensel değerlerin yerelde buluşmasının en kıymetli ortak temsilcilerinden biri olmuştur” diyorlar.
AĞAÇ ÖLÜMSÜZ, KONU SONSUZ, AKTARILANLAR DEĞERLİ
Yemek kültürünün kadim gıdalarından peynirin ardından bu kez zeytin için yol almak, insana, geçmişine, coğrafyaya, kültüre zeytin üzerinden bakmak tarihe ayna tutmak gibi gelmiş onlara.
Balıkesir zeytin yolları zeytinin arkasındaki kültürel birikimi gördükçe zenginleştikleri, araştırdıkça derinleşmek istedikleri sonsuz bir yolculuğun kapısını aralamış.
Ve kardeşi peynir gibi doğanın mucizevi döngüsünü göstermiş.
50 peynirle tanıdıkları Balıkesir’de zeytinin bu kadim kente kattığı kalıcı değerlerle karşılaşmışlar.
Küçük aile üreticilerinden kooperatiflere, zeytin işletmelerinden makine üreticilerine, tayfasından kahyasına, tadım uzmanlarından laboratuvarlarına, zeytinin değip dokunduğu ahşap atölyelerinden sabunhanelere, müzelere, satış noktalarından restoranlara uzanan tüm değer zincirinde yüzlerce görüşme yaparak Balıkesir’in ardında saklı tuttuğu zeytin dünyasını tanımanın mutluluğunu da yaşamışlar.
Ağaç ölümsüz, konu sonsuz, görüşmelerde aktarılanlar çok değerliymiş.
Zeytinle ilgili yapılmış bilimsel çalışmalardan, birbirinden kıymetli kitaplardan edindikleri bilgileri uzman ve saha görüşmeleriyle birleştirip geçmiş, bugün ve geleceği yansıtan bir kitap olmasına gayret etmişler.
Zeytin gibi derinlikli bir konuda pandemi sürecinin zorlukları içinde yol almaya çalışmışlar.
Birbirinden kıymetli üreticilere, zeytinle bağı olan pek çok işletmeye gidememenin üzüntüsünü de duymuşlar.
İKİ YILDA 300’DEN FAZLA KİŞİYLE TEK TEK GÖRÜŞÜLDÜ
“2019-2021 yıllarını kapsayan bu çalışmada amacımız zeytinin bölgedeki mevcut durumunu saptayarak Balıkesir için değerini, potansiyelini, kültürel birikimini kayıt altına almak oldu.
Yazılı ve sözlü 300’den fazla kaynakla desteklenen kitaba pek çok şair, yazar, değerli akademisyen katkı sağladı.
Mehmet Başaran’ın ‘Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi’ kitabının satırları ise adına ilham oldu.
‘50 Peynirli Şehir Balıkesir’ kitabımızda da hayallerle çıkmıştık yola.
Zeytin yolculuklarımızda da her görüşmeden hayallerle ayrıldık.
Türkiye’de doğan her çocuğun bir zeytin ağacı olmasını, zeytinin daha fazla konuşulup daha çok tüketildiği günleri, Balıkesir’in peynirinde olduğu gibi zeytincilik konusunda da ulusal ve uluslararası değere dönüşmesini sağlayacak öncü çalışmalara ilham olmasını diliyoruz.
Zeytin yaşama duyulan inancın en büyük temsilcisi.
Zeytin ağacı ölümsüz, kutsal ve umudu temsil ediyor.
‘Zeytin Ülkesi Balıkesir’in zeytinciliğin geleceğine yeni bir yol açması en büyük umudumuz” diye de ekliyorlar.
İNSANLIĞIN GELECEĞE BIRAKACAĞI EN DEĞERLİ HAZİNE
Evet, doğanın Balıkesir’e verdiği bir ayrıcalık var.
Yani nitelik anlamında ‘zeytin ülkesi’ sıfatını çok hak ediyor.
Bölgede düğünlerden törenlere her şey zeytine göre planlanıyor.
Zeytin hayatın takvimini oluşturuyor.
Kitapta hikayesine yer verilen 105 yaşındaki Mehmet Aytekin’in dediği gibi…
Zeytinyağı doğanın doktoru, insan soyunun geleceğe bırakacağı en değerli hazine.
‘Zeytin Ülkesi Balıkesir’ zeytin-zeytinyağının sağlıklı bir yaşam için ne kadar etkili olduğunun kanıtı gibi.
Ülkemizde kitabı yazılacak Balıkesir gibi daha nice zeytin yöremiz var.
Kaleme alınacak başarı öyküleri, markalar, insanlar…
Balıkesir örnek olsun, devamı gelsin.
Ve bu bilgi hazineleri sadece yeme-içme meraklılarının değil, yerel üretimin kıymetini bilen herkesin kütüphanesinde yerini alsın.
Neşe Aksoy Biber, Berrin Bal Onur