Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

KONUK YAZAR

DAVUT ER-EGE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI İHRACATÇILARI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI

 

Hedef, 5 yıl içinde 1.5 milyar dolar ihracat

 

Türkiye’de 41 ilde 500 bin aile zeytincilikle geçiniyor.

Yıllık ortalama 450 bin ton sofralık zeytin üretimi yapılırken, 200 bin ton zeytinyağı üretimi gerçekleşiyor.

Zeytinin hasadında, budamasında, sofralık zeytin ve zeytinyağına dönüşüm sürecinde fabrikalarda önemli bir istihdam ortaya çıkıyor.

Zeytin ve zeytinyağı sektöründe ihracat istatistiklerini ise sezon bazında değerlendirmekte fayda var.

31 Ekim itibariyle biten 2019/2020 zeytinyağı sezonunu 45 bin tonluk ihracatla geride bıraktık.

Geçtiğimiz sezon ise 52 bin ton zeytinyağı ihraç etmiştik, yüzde 13’lük azalış söz konusu.

Toplamda 110 milyon dolar döviz girdisi elde edilmiş oldu.

30 Eylül’de sona eren sofralık zeytin ihracatımız ise bir önceki sezona göre miktar bazında yüzde 7 azalarak 84 bin ton olurken, tutar bazında yüzde 3 artarak 145 milyon dolar döviz geliri elde ettik.

Bu rakam sektörümüzün yeni ihracat rekoru olarak kayıtlara geçti.

Miktar bazındaki düşüşe rağmen, döviz gelirimizin artmasının altındaki en önemli etken sofralık zeytinde birim fiyatımızın 1.55 dolardan 1.73 dolara yükselmesi oldu.

SEZONA BAŞARILI GİRİŞ YAPTIK

2020/2021 ihracat sezonuna ise başarılı bir giriş yaptık.

İlk iki ayda zeytinyağı ihracatı önceki sezonun aynı dönemine göre yüzde 20’lik artış yakalayarak 23.1 milyon dolardan 27.8 milyon dolara yükseldi.

Zeytinyağı ihracatı miktar bazında bakıldığında ise yüzde 13’lük artışla 9 bin 734 tondan 10 bin 951 tona yükseldi.

Türk zeytinyağı ihracatçıları 2020/2021 sezonunda sağlık iksirini dolar bazında yüzde 7 daha fazla fiyata ihraç etme başarısı gösterdi.

Türkiye zeytinyağı ihracatında en büyük artışı ABD’de yakaladı.

ABD’ye sağlık iksirinin ihracatı yüzde 112’lik artışla 5.9 milyon dolardan 12.6 milyon dolara yükseldi, aldığı pay yüzde 25’ten yüzde 45’e çıktı.

1 Ekim 2020’de başlayan sofralık zeytin ihracatı yatay seyir izledi.

2019/2020 sezonunun ilk çeyreğindeki 40 milyon dolarlık ihracat seviyesini korudu.

Sofralık zeytin ihracatında siyah zeytin ihracatı 31 milyon 753 bin dolar olurken, yeşil zeytin ihracatı 8 milyon 241 bin dolar olarak kayıtlara geçti.

Türkiye, 1 Ekim–31 Aralık 2020 tarihleri arasında 23 bin 208 ton sofralık zeytin ihraç etti.

Zeytincilik sektörünün 2020/2021 sezonunun geride kalan dilimindeki toplam ihracatı yüzde 6’lık artışla 65 milyon dolardan 69 milyon dolara yükseldi.

Zeytinyağı ihracatımızın 2019/2020 sezonunda en çok olduğu ülkeler ABD, Suudi Arabistan, İspanya, Japonya ve İtalya olurken; hedef pazarlarımız ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Çin, Hindistan, Irak, Iran, Japonya, Rusya ve Suudi Arabistan olarak sıralanabilir.

Zeytinyağı ihraç ettiğimiz ülke ve serbest bölge sayısı 131 olarak kayıtlarımıza geçti.

Sofralık zeytinde ihracatımızın en çok olduğu ülkeler Almanya, Irak, Romanya, ABD ve Bulgaristan şeklinde sıralanırken; önemli hedef pazarlarımız ABD, Almanya, BAE, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Irak, Iran, Romanya, Rusya ve Suudi Arabistan.

Sofralık zeytin ihraç ettiğimiz ülke sayısı ise 119 oldu.

Zeytinyağı ve sofralık zeytin ihracatında hedefimiz ambalajlı ürün ihracatını artırmak ve 2025’te 1.5 milyar dolar dövizi ülkemize kazandıracak konuma gelmek.

2019/2020 sezonunun tamamında 21 bin ton ambalajlı zeytinyağı ihraç ettik, bu da toplam zeytinyağı ihracatımızın yaklaşık yüzde 57’sine denk geliyor.

Sofralık zeytinde ise toplam zeytin ihracatımızın yüzde 95’ini ambalajlı olarak yapıyoruz.

SÜREKLİLİK VE VERİMLİLİK ŞART

Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı sektöründe dünya genelinde domine eden bir oyuncu olabilmesi için üretimde sürekliliğin ve verimliliğin olması gerekiyor.

Dünyada zeytin ve zeytinyağı sektörünü İspanya domine ediyor.

Bunun en önemli nedeni de dünya genelinde 3.2 milyon ton seviyesindeki zeytinyağı üretiminin yüzde 50’den fazlasını tek başına sağlıyor olması.

İhraç pazarlarında var olabilmeniz için ürün arzınızın sürekliliğini sağlamanız gerekiyor.

Bir yıl var, bir yıl yok olduğunuz zaman sürekliliği sağlamanız mümkün olamıyor.

Sürekliliği sağlamanın yolu üretimi artırmaktan geçiyor.

Türkiye 180 milyona ulaşan zeytin ağacıyla ortalama 200 bin ton zeytinyağı üretirken, İspanya 330 milyon zeytin ağacıyla 1.6 milyon ton zeytinyağı üretebiliyor.

Biz de sofralık zeytin üreticisine verilen 15 kuruşu 70 kuruşa, zeytinyağı üreticisine verilen 80 kuruş desteği de 3.5 TL’ye çıkarmalıyız.

Üretici bu sayede ağacına daha güzel bakar ve üretim artışı sağlanır.

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2023 için 650 bin ton zeytinyağı, 1.2 milyon ton sofralık zeytin rekoltesi hedefi belirmişti.

Bu hedefe ulaşabilmemiz için zeytin üreticisinin desteklerinin artırılması gereğinin altını çiziyoruz.

DÜNYA HEDEFİ 3.3 MİLYON TON

Uluslararası Zeytin Konseyi’nin yayınladığı son rapora göre, 2020/2021 sezonunda dünya zeytinyağı üretiminin yüzde 3.5 artışla 3 milyon 320 bin ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

Geçtiğimiz sezon oldukça kötü bir sezon geçiren İspanya’da zeytinyağı rekoltesi yüzde 41 artışla 1 milyon 596 bin ton öngörülüyor.

Diğer önemli üretici ülkelerden İtalya’da yüzde 21’lik düşüşle 290 bin ton, Tunus’ta ise yüzde 65 düşüşle 120 bin ton zeytinyağı rekoltesi tahmin ediliyor.

Yine aynı rapora göre sofralık zeytinde dünya genelinde yüzde 2.6’lık artış yaşanması öngörülüyor.

En büyük üreticilerden Mısır’da yüzde 6.7 artışla 800 bin ton, İspanya’da yüzde 28 artışla 590 bin ton, Yunanistan’da ise yüzde 3.6 artışla 230 bin ton üretim bekleniyor.

Bir diğer önemli sofralık zeytin üreticisi olan Cezayir’de ise yüzde 4.2’lik düşüşle 310 bin ton üretim öngörülüyor.

Aynı şekilde Fas ve Tunus da önümüzdeki sezon sofralık zeytin üretiminde düşüş beklenen ülkeler arasında yer alıyor.

Türkiye yıllara göre değişmekle birlikte sofralık zeytin üretiminde yıllık ortalama 450 bin tonluk üretimle dünyada ikinci ya da üçüncü sırada yer alıyor.

Zeytinyağı üretiminde ise ortalama 200 bin tonluk üretimle dünya sıralamasında dördüncü ya da beşinci sıranın sahibi.

Üretici bölgelerden aldığımız bilgiler ve gözlemlerimiz bu yıl rekoltenin geçen senenin bir miktar altında kalacağı yönünde.

Türkiye yıllık 400 bin tonla dünya genelinde en çok sofralık zeytin tüketen ülkeler arasında geliyor.

PANDEMİYLE TALEPTE ARTIŞ VAR

Dünya genelinde sağlıklı ürün tüketimi yükselen bir trend.

Bu süreçte zeytin ve zeytinyağına talepte artış var.

Pandemi sürecinde sağlıklı beslenmenin önemi daha da iyi anlaşıldığı için dünya genelinde özellikle Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ekonomilerde hane içi zeytin ve zeytinyağı tüketiminde artış söz konusu.

Pandemi döneminde insanlar uzun süre evlerinde kaldılar ve tekrar kahvaltı yapmaya başladılar.

Bu süreç sofralık zeytin tüketiminin artmasını sağladı.

Ancak pandeminin en olumsuz etkilediği sektörler olan turizm&ağırlama sektöründe yaşanan daralma nedeniyle otel, kafe ve restoranlardaki tüketimde ister istemez azalışlar yaşandı.

Türkiye, zeytinyağı üreten ülkeler arasında kişi başına en az zeytinyağı tüketen ülke konumunda.

Ülkemizde zeytinyağı tüketimi kişi başına tüketim 2 kilogramın altında kalıyor.

Üretici ülkelerden Yunanistan, İtalya, İspanya’da kişi başı 15 kilogramın üzerinde tüketim söz konusu.

Hedefimiz Türkiye’deki zeytinyağı tüketimini kısa vadede 5 kilogram seviyesine çıkarmak.

Bu hedefe ulaşılabilmesi için ise sağlık iksiri ve şifa kaynağı olan zeytinyağında yüzde 8 olan KDV oranının yüzde 1’e indirilmesini talep ediyoruz.

KDV’nin indirilmesi tüketimi artıracak, böylece orta ve uzun vadede kalp-damar ve kanser hasatlıkları için yapılan sağlık harcamaları azalarak Sağlık Bakanlığımız ilaç harcama bütçesine azaltıcı yönde katkı sağlayacak.

 

(kutu)

MADDE MADDE

SEKTÖRÜN

SORUNLARI

Zeytin ve zeytinyağı sektörünün sorunlarını da başlıklar halinde şöyle özetleyebiliriz:

Zeytin ve zeytinyağı sektöründe ihracatta verilen ihracat desteklerinin de artırılmasını bekliyoruz.

Şu an 1 kilograma kadar ambalajlı zeytinyağı ihracatında ton başına bin 600 TL, sofralık zeytinde ise 630 TL ihracat iadesi sağlanıyor.

Bu tutar ambalaj büyüdükçe azalıyor.

1-2 kilogram arasındaki ambalajlarda zeytinyağında 820, sofralık zeytinde 425 TL; 2-5 kilogram arasındaki ambalajlarda ise zeytinyağında 430 TL, sofralık zeytinde 280 TL destek veriliyor.

Özellikle Uzakdoğu ülkelerine ürünlerimizi galon tipi ambalajlarda ihraç ettiğimiz için, ambalaj büyüklük parametrelerinin 0-1 kilogram arası, 1-3 kilogram arası, 3-5 kilogram arası olarak revize edilmesinin sektörümüz için büyük faydası olacağını düşünüyoruz.

Zeytinyağı sektörünün sorunlarından biri yüzde 8 oranındaki KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi beklentisi.

Zeytinyağı ihracatında Avrupa Birliği’ne 100 ton olan ihracat kotamızın diğer üretici ülkeler seviyesine çıkarılması gerekiyor.

İlk aşamada 15 bin ton kotasız ihracat kotası verilmeli.

AB’den ayrılan İngiltere ile yaptığımız Serbest Ticaret Anlaşması kapsamına Türk zeytinyağının alınmasını bekliyoruz.

Zeytin ve zeytinyağı üretiminde hedeflerimize ulaşabilmek için Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde yaşlı zeytin ağaçlarının tıraşlanması (gençleştirilmesi) dolayısıyla oluşacak gelir kaybının çiftçinin ürün kaybı yaşadığı yıllarda desteklenmesini istiyoruz.

Ülkemiz ekonomisi açısından önemli olan zeytinciliğin üretim bölgelerinin hava ve toprak şartlarıyla uyumlu, bölgelere adaptasyonunu tamamlamış çeşitlerden (örneğin; Akhisar-Uslu, Aydın-Memecik, Bursa-Gemlik gibi) dikim yapılmasının desteklenmesi gerekiyor.

İhtiyaç duyulan ürünlerin, özellikle Tekir (Eşek), Domat, Memecik gibi iri taneli zeytin çeşitlerinin dikim ve üretiminin teşvik edilmesi gerektiğinin dillendiriyoruz.

Zeytin fakir toprakların meyvesi ve ülkemizde kıraç topraklarda yetişen zeytin ağaçlarının büyük bir kısmı sulama altyapısından yoksun.

Bu bakımdan damla sulama sistemleri, derin kuyu açılması ve elektrik harcamaları konularında bakanlıklarının acil desteğine ihtiyaç duyuluyor.

Ayrıca, çiftçimize verilen mazot ve gübre desteğinin de artırılması büyük önem taşıyor.

Bakanlığımızın vereceği 1 birim desteğin 10 yıl içinde ülke ekonomisine artı 10 birim gelir olarak geri döneceğinden hiç şüphemiz yok.

Sektörümüzde iç piyasaya baktığımızda en önemli sorun olarak karşımıza zeytinyağında taklit ve tağşiş çıkıyor.

Taklit ve tağşişin önüne geçilebilmesi için cezai yaptırımların artırılarak tağşişli zeytinyağı ticareti yapanların nitelikli suçlar kapsamında cezalandırılması gerekiyor.

Tağşişin süreklilik kazanması halinde ise ilgililerin ticaretten men edilmesi sağlanmalı.