Bahar havasında her yer yeşile bürünmüş, ağaçlar çiçeklenmiş, yol kenarlarındaki renkler sarıdan mora, mordan pembeye evrilmiş bir zamandan geçiyoruz.
‘Bahar’ denildi mi aklıma hep Ege düşer.
Masmavi gökyüzünün altında ara ara bulutlarla zeytin bahçelerine, bağların arasına düşürmeye çalışırım yolumu.
Köylerden geçerken gözlerinin içi gülen yerelin o güzelim ürünlerini satan üreticilerle sohbet ederken, pür telaş mevsimin ilk meyveleriyle bahar başkalaşır, şenlikli bir festival havası estirir.
Bu bahar havası her yere yansır.
Çok sayıda ilin ve ilçenin kendine has etkinlikleri başlar.
KIRSALIN CAZİBESİ ARTIYOR
Bunların birçoğu artık gastronomi ve turizm üzerine kurgulanıyor.
Festivallerle adını duyuran şehirler gibi değişen istekler yeni rotaları da beraberinde geliştiriyor.
Turizmde sürdürülebilirliğin tanımı da bilinçli turizme evrilirken, kırsalın cazibesi artıyor.
Bilinçli turizmde öncelik seyahat edilen yerin yaşam tarzına entegre olarak geçirilecek zamandan alınacak keyifli deneyimleri içeriyor.
Organik pazarlar kadar bağlar, bahçeler daha bir çekici olacak hiç şüphesiz.
Kısaca, kim neye ilgi duyuyorsa yönünü o tarafa çevirip şahsa özel deneyimleri içeren turizm alternatiflerine yöneliyor.
Bir ürünü en değerli kılan, üründe fark yaratan ve damakta iz bırakan oluyor.
Zeytin ülkesiyiz, kaliteli zeytin çeşitlerimiz var.
Aroması ile fark yaratan yerel çeşitlerimiz mevcut.
Hepsini korumalı, muhafaza etmeliyiz.
RUHUMUZA DA DOKUNUYOR
Doğa şahane, tarih ve kültürle iç içe yaşayan bizler için alternatif turizmde Akdeniz zeytin rotaları içinde yer almamız için birçok özelliğe sahibiz.
Zeytinyağlı yemeklerimiz var.
Ayvalık’tan aşağı doğru inerken Ege’nin o müthiş yemekleri zeytinyağı ile harmanlanan sofraları doyuruculuğu kadar sağlığı ve lezzeti içeren tabaklarla dolu.
Bütün bu güzelliklerin hak ettiği değeri bulması için bilinçli seyahat edenler kadar bilinçli şehirlere ihtiyacımız var.
Zeytin bahçelerinde düzenlenen tadım atölyeleri, zeytin hasat günleri gibi etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Zeytinyağında bilinçli tüketici olmak isteyenler için uzmanlardan verilen tadım etkinlikleri her yerde.
Zeytinyağı sadece sağlımıza fayda sağlamıyor, ruhumuza da dokunuyor.
İZ BIRAKAN ROTA ÇİZMELİYİZ
Elimizdeki verilere baktığımızda, ‘Biz de Akdeniz zeytin rotaları içinde yer almalı, varlık göstermeliyiz’ düşüncesi daha da güçleniyor.
İyi planlanmış bir stratejiyle hareket etmeli, değişen zeytin rotalarında iz bırakan bir rota çizmeliyiz.
Bilim insanları giderek artan ısınma ile bazı bitki türlerinin kaybolacağı, bir kısım bitkinin de yeni düzene ayak uyduracağı konusunda hemfikirler.
Değişen dünyada biz de kendi rotalarımız geliştirelim.
Gelecekte Kuzey’e doğru taşınacak tarıma rağmen elimizdeki gücü muhafaza ederek hareket edelim.
Değişen zeytin rotalarına, iklim şartlarına hazırlıklı olalım.
KONUK YAZAR
SABRİYE KOCABALKAN
İSTANBUL GAZTRONOMİ KURUCUSU