Onlar; Yeliz (İlkan Köseoğlu) ve Selda (Yıldırım), İstanbul’dan Ayvalık’a bir göç hikayesini paylaşıyorlar. Kurumsal hayatın nimetleri açık alanda olma ihtiyacını karşılamayınca, “Küçük bir sahil kasabasına gitsek, her gün deniz bizim olsa, eksek, biçsek, hayatımız sadeleşse ama biz zenginleşsek” diye hayal kurmaya başlamışlar.
Hemen olmamış tabii, hayal kurma kısmı epey zaman almış. Önce Selda gelmiş Ayvalık’a. Yeliz’in gelmesine daha 4 yıl varmış ama o zaman bunu bile bilmiyorlarmış. Selda Ayvalık’ta olunca, Yeliz de her fırsatta yanına kaçmış. Göç ederken kurulan deniz, güneş hayaline zeytin ağaçları eklenmiş. Rüzgarda özgürce salınan yeşilli tonlu, sesi güzel zeytin ağaçları… Sanki her birinin bir hikayesi, anlatacakları varmış. Kendilerini çoğunlukla zeytin yamacında bulmaya başlamışlar. Mutluköy’deki zeytinlikleriyle tanışmaları da böyle bir zamanda olmuş. O zamana kadar oldukça aşina oldukları ‘doğal’, ‘zehirsiz’ tanımlarına ‘sırıksız toplama’, ‘müdahalesiz tarım’ da eklenmiş.
KADIN DAYANIŞMASININ ESERİ
“Bu süreçte köyün delisi gibi gözükmemize şaşırmadınız sanırız. Kendi imecemizle topladığımız zeytinler, fabrikada ilk zeytinyağını tatmamız en mutlu anılarımızdan. Her sene hasat zamanı çocuk çoskusu ile karşıladığımız zamanlar… Birlikte göçtük, şimdi de birlikte üretiyoruz. Kadın olarak yaratmanın, kadın dayanışmasının ve paylaşmanın tadını çıkarıyoruz. Mutluköy’deki canımız zeytinliğimizin zehirsiz tarım yöntemleriyle üretilen zeytinyağının yanı sıra ailemizin minnağının egzamalı ve alerjik cildinden esinlenerek soğuk proses yöntemi ile tamamen el yapımı sabunlar üretmeye başladık.
Soğuk proses sabunlar zeytinyağı kaynatılmadan üretilir. Böylece yağı tüm şifasını içinde barındırır. Bu yöntemde ayrıca yağdaki gliserin ayrılmadığı için cildi kurutmaz ve ek bir ürün kullanmayı gerektirmez. Delice sabunlarımız ek bitkiler, şifalı esansiyel yağlarla zenginleştirilmiştir. Bu ek ürünlerin tedariğini ya çevremizdeki doğadan kendimiz toplayarak ya da mümkün olduğunca yerel, güvendiğimiz üreticilerden tedarik ediyoruz. Topladığımız yabanileri maserasyon yöntemi ile kullandığımız yağlarda bekletiyor ve sabunlarımızda kullanıyoruz. Herkes kendi cilt tipine, hatta zaman zaman ruh haline uygun olanı seçebilir. Saç ve cilt için güvenle kullanılabilir” diyorlar.
KOZMETİK ÜRÜNLERİ DE VAR
Sabun dışında yine zehirsiz ve el yapımı kozmetik ürünler de yapıyorlar. Balsam şeklinde ufak yaralar için kullanılabilen ‘Derman’ ve kırışıklara iyi bakan nemlendirici ‘Badem’leri var. Önümüzdeki sezon kozmetik ürünlere yenilerini eklemek niyet ve çabası içindeler Ve elbette zehirsiz, müdahalesiz tarım uygulayarak baktıkları zeytinlerinin yağını da sevdiklerine ulaştırıyorlar.
“Kendimize iyi gelen, doğaya ile geleni üretmek tek amacımız. Bu üretimin en mutlu hediyesi, yolumuzun, gönlünüzün kesiştiği dostlarla paylaşmak. Bunun için atolye.delice instagram hesabını takip edebilir, atolyedeliceayvalik.dukkan.im hesabını ziyaret edebilir veya adil ve temiz üretim yapan üreticilerin buluştuğu good4trust online dükkanımızı tıklayabilirsiniz” diye de ekliyorlar.