FİRMA: Rasel Zeytincilik & Makina
MARKA: idaTROY
BÖLGE: Çanakkale, Ezine, Geyikli, (Aktepe-eski adı Mecidiye)
Doğa, tarih ve kültürün iç içe geçtiği kadim topraklar ilham verdi, Truva’da kök salmak için markasına ‘idaTROY’ adını verdi
Mekanik tesisat sektöründe çalışan Ragıp Selim, yaşadığı bazı sağlık sorunları nedeniyle daha sade ve doğayla uyumlu bir hayat için Geyikli’ye yerleşmiş. Bu değişimle birlikte başladığı zeytincilik zaman içinde hobiden öteye geçerek ana işi haline gelmiş.
(buradan başlıyor)
Ragıp Selim’in Çanakkale Ezine’ye bağlı Geyikli ile tanışıklığı yaklaşık 35 yıl önce babasının burada bir yazlık almasıyla başlamış. 2014’te, Kazdağları’nın (mitolojideki adıyla İda) eteklerinde, Truva bölgesinde satın aldıkları zeytinlik bu topraklarla olan bağını iyice kuvvetlendirmiş. Ragıp Bey ‘idaTROY’ markasıyla bahçe ve iç piyasa satışına yoğunlaşırken, kız kardeşi Asiye Selim Pielenhofer de eşi Markus’la ‘İda Olea’ markasını kurup Almanya’ya ihracata başlamış. Farklı bir adım daha atarak zeytinyağından sabun&krem konularında eğitim almış.
HAYATINDA YENİ SAYFA AÇTI
Ragıp Selim’in ilerleyen yıllarda yaşadığı bazı sağlık sorunları, hayatında daha sade ve doğayla uyumlu bir yön değişikliğine neden olmuş. Doğa, tarih ve kültürün iç içe geçtiği bu kadim coğrafyada kök salmak, markasına ‘İdaTROY’ ismini vermesine ilham olmuş.
Klasik metotlarla zeytinciliğe başlamış. Detaylara vakıf olunca zeytin çiftçiliğinin tarım aletleri, bitki bakımı, cüzdan ve tüccar sarmalından çıkamadığını görmüş. İç piyasanın kaliteyle (tahşişli ürünü, kaliteli malla kalitesiz malı) ayırt edilemediği bir ortam olduğunu fark edince sıra dışı bir adım atarak kooperatif pazarlarından müşteriye direkt ulaşmayı tercih etmiş. İnsanın DNA’sında kayıtlı olan kaliteyi tadım yaptırdığında haklı çıktığını görmüş. Müşterilerden gelen geri dönüşler de istikrarlı büyüme için motivasyon kaynağı olmuş.
TARİH VE BEREKET FIŞKIRIYOR
“Zeytinliğimiz, tarihi ağaçların yoğunlukta olduğu Geyikli Aktepe’de yer alıyor. Ağaçlarımızın büyük kısmı ‘Ayvalık’ çeşidi. Ayrıca az sayıda endemik bir tür olan ‘Hanımparmağı’ da var. Bu bölgede toprak kuvars taşlı yapıya sahip. Bu özellik yazın sıcaklarında gece soğuk sıcak farkından nem tutarak susuz toprağın serin kalmasını sağlıyor. Permakültür de yapıldığı gibi bahçemizdeki yabani otları da nem koruma izolasyonu olarak kullanıyoruz. Kazdağları’nda rüzgarlar sert, sıcaklar kavurucu. Bu zorlu şartlar nedeniyle zeytin ağacı kendisini korumak için (aynı cam ağacı reçine ürettiği gibi) oleuropein salınımı yaparak yaprağında, ağaç kabuğunda meyvesinde korumaya alıyor. Faydalı bileşikler bize ideal zeytin meyvesini sunuyor. Bölgenin coğrafi konumu da kaliteli zeytin ve dolayısıyla yüksek kaliteli zeytinyağı üretimi için büyük bir avantaj. Kazdağları’nın yakınında, oksijen oranı yüksek bu bölgede yetişen zeytinler doğal olarak daha zengin içerikler sunuyor. Bunun yanında doğru hasat zamanını gözetmemiz de ürün kalitesini doğrudan etkiliyor” diyor.
KOOPERATİFÇİLİĞİN GÜCÜYLE
Ragıp Selim, hasada genellikle ekimin ortası veya sonu gibi başladıklarını ve bu sürecin yaklaşık bir ay kadar sürdüğünü paylaşıyor ve şöyle devam ediyor: “Olgunlaşma döneminin başında zeytinler hâlâ yeşildir. Bu dönemde toplanan zeytinler belirgin bir acılık ve yoğun aromalar sağlayan polifenoller açısından oldukça zengindir. Bu da daha güçlü ve karakterli yağlar elde etmemizi sağlar. İkinci hasat dönemi ise zeytinlerin renginin yeşilden mora, koyu maviden siyaha dönmesiyle başlar. Siyah zeytin tam olgunlaşmış haliyle daha yumuşak, meyvemsi ve sakin aromalı yağlar verir. Biz yağlarımızda yalnızca taze hasat edilmiş zeytinleri kullanıyoruz. Sıkımı yine Aktepe’de, bölgedeki güvenilir bir tesiste yaptırıyoruz. Her sıkımdan sonra genellikle yüzde 0.8’in çok altında oleik asit oranına sahip zeytinyağı elde ediyoruz. Bu sayede ‘sızma zeytinyağı’ olarak en yüksek kalite standardını karşılıyoruz. Yıllık kapasitemiz iklim koşullarına bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Ürünlerimizi üretici ve kooperatif pazarlarında sunuyor, ayrıca birebir tadım deneyimiyle tüketiciye ulaşmayı tercih ediyoruz. Böylece ürünün doğallığını ve karakterini doğrudan paylaşma imkânı buluyoruz. Yurt dışında da Güney Kore pazarı için çalışmalarımız devam ediyor.”
Ragıp Selim
SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM İÇİN BEŞ PROJE
Ragıp Selim, mekanik tesisat alanındaki uzun yıllara dayanan bilgi ve deneyimini tarımda sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler üretmek için de kullanmak istiyor. Bu doğrultuda geliştirmekte olduğu projeleri ise şöyle anlatıyor:
* Güneş enerjili sulama sistemi: Güneş panelleriyle kendi enerjisini üreten bir yapı kurarak, tamamen doğal kaynaklarla sulama yapılmasını hedefliyorum.
* Düşük voltajlı sondaj sistemi: 24 volt DC enerjiyle çalışan, çevreci ve ekonomik bir su çıkarma sistemi üzerine çalışıyorum.
* Yeraltı damla sulama: Su doğrudan kök bölgesine iletilerek hem tasarruf sağlanacak hem de ağaçların sağlığı korunacak. Aynı hat üzerinden yapılacak otomatik dozajlama sayesinde toprağı yormadan dengeli gübreleme yapılacak.
* Ev tipi dolum makinesi: Prototipini geliştirdiğim küçük ölçekli dolum makinesiyle, butik üreticilere pratik ve ekonomik çözüm sunuyorum. Dolum esnasındaki ürün kaybını minimize etmeyi amaçlıyorum.
* Kapalı devre filtreleme sistemi: Yine kendi tasarımım olan, kapalı devre çalışan filtreleme makinesiyle zeytinyağını oksijenle temas ettirmeden filtrelemeyi sağlıyorum. Düşük basınç ve yüksek debiyle yağı kavitasyona uğratmadan, kaba ve ince tortulardan arındıracak yerli ve maliyet etkin torba filtreler geliştiriyorum.
Tüm bu projeler doğayla uyumlu ama aynı zamanda teknolojiyle desteklenen modern bir tarım yaklaşımının temelini oluşturuyor. Kooperatifleşme ama denetimi denetleyen bir modelle üretenin ürettiğinden dolayı desteklendiği, kaliteli üretimin ödüllendirildiği, aksine tenezzül edenin cezalandırıldığı bir sektörde sinerjiyi yakalayacağımızdan eminim. Zeytincilik gibi zor bir işe farklı sektörlerden insanların gönül vererek katıldığında hem sektöre hem de kendilerine şifa ve sağlık kaynağı olduğunu görecekler. Hedefim; doğa dostu, verimli, ekonomik ve teknolojik çözümlerle tarımda dönüşümü desteklemek.