Bir ütopyanın, hayalin peşinden gittiler. 5 yıl önce memleketleri Salihli Dombaylı’da dedeleri Merdin Koçak ile rahmetli anneanneleri Ümmühan Koçak’tan kalan ata toprağına diktikleri bin 200 zeytin fidanından elde ettikleri ürünü patenti kendilerine ait olan ‘Olivetopia’ ile markalaştırdılar. İşte o öykü…
(yazı buradan başlıyor)
Onların zeytinle ilk tanışmaları 1995 yılında Bursa Mudanya’da toplam 2.5 dönüm araziyle başlamış. Babalarına ait bu zeytinlikte hiçbir ticari amaç beklentisi olmadan her yıl hasat yaparak elde ettikleri ürünleri aile fertleri ve komşulara dağıtarak zeytin dünyasına giriş yapmışlar.
Aradan yıllar geçtikten sonra memleketleri Manisa Salihli’ye bağlı Dombaylı’da dedeleri Merdin Koçak ile rahmetli anneanneleri Ümmühan Koçak’tan kalan ve ekilmeyip icara verilen ata topraklarına sahip çıkarak 5 yıl önce yaklaşık 30 dönümlük alana ağırlıklı ‘Trilye’ olmak üzere ‘Domat’ ve ‘Edremit’ çeşitlerinden oluşan bin 200 fidan dikmişler. Bu sezon ilk hasatlarını yapmışlar. Ve yeni kurdukları, marka patenti kendilerine ait olan ‘Olivetopia’nın tanıtım sürecinde 2024’e girerken yeni yıl hediyesi olarak dağıtmışlar.
ERKEN HASAT, DÜŞÜK ASİT, YÜKSEK POLİFENOL
İşin başında aynı zamanda bankacı olan Ersin Erel var. Ersin Bey, amaçlarının hasat yapıp elde ettikleri ürünü belirlenmiş bir fiyatla toptancıya satmak olmadığını söylüyor. “Hedefimiz; kaliteden ödün vermeyerek, erken hasat, düşük asit oranı ve yüksek polifenollü zeytinyağlarımızı alışılmışın dışında, farklı, özel ve güzel bir şekilde tüketiciyle buluşturmak” diyor.
Olivetopia’yı yurtdışındaki zeytinyağı tutkunlarıyla buluşturma planları olduğunu da paylaşan Ersin Erel, “İhracat yaparak Olivetopia’nın marka değerini artırıp dünyaya tanıtmak ve aynı zamanda ülkemizin lezzetlerinin daha fazla insana ulaşmasını sağlamak istiyoruz. Ülkemiz çiftçilerinin ve üreticilerinin dünya çapında markalaşmaya ihtiyacı olduğunuz düşünüyoruz” diye konuşuyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK İÇİN ÇALIŞIYORLAR
‘Olivetopia’ marka patentini sadece zeytin ve zeytinyağı için değil, her türlü işlenmiş et, balık, süt ürünleri, kuru bakliyat ve konserve dahil birçok gıda alanı için aldıklarını vurgulayan Ersin Bey, ekliyor: “Ege’mizin doğal güzelliklerini koruyarak, bu topraklara sevgi ve özenle yaklaşmak sürdürülebilir gelecek için önemli bir adım. Bu güzel coğrafyayı, topraklarımızı sürdürülebilir tarım uygulamaları ve çevre dostu yöntemlerle gelecek nesillere aktarmak hepimiz için bir kültür mirası görevi taşıyor. Biz de damaklarda unutulmaz iz bırakan bir tat sunmak için çalışıyoruz.”
Ersin Erel, “Bu yıl uluslararası zeytinyağı yarışmasına katılım sağladık. Sonucu heyecanla bekliyoruz. Satışlarımıza yıl sonuna doğru başlıyor olacağız” diyor.
Ümmühan-Merdin Koçak