FİRMA: Neoliva
MARKA: Neoliva
BÖLGE: Aydın, Koçarlı
Doğru ve lezzetli zeytinyağının peşine
düşen genç ve dinamik bir ekibin ürünü
Biri profesyonel turizm rehberi. Diğeri gusto. Öbürü restoran işletmecisi. Üçünün de ortak tutkusu zeytinyağı. Ülkemizdeki zeytinyağlarının eksiğinin paketleme, pazarlama, iletişim olduğu tahlilinden yola çıkarak İtalyan ve İspanyollara rakip olabilecek bir marka oluşturmaya girişmişler. Sonuçta da ortaya ‘Neoliva’ çıkmış.
(yazı buradan başlıyor)
Onlar üç genç girişimci… ‘Neoliva’ da ortak hayallerinin ürünü… Ekin Özgün profesyonel turizm rehberi olarak yıllar boyunca Ege’de zeytinyağı odaklı tarihi/kültürel turlarda rehberlik yapmış. Zeytinyağı konusunda zengin bir geçmişe sahip olan ülkemizde çağlar boyunca ‘sıvı altın’ olarak adlandırılan bu mucizevi meyvenin izlerini sürerken, Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nden uzun yıllardır akredite olan Aydın’da yer alan panelden tadım uzmanlığı kursunu tamamlayıp teknik olarak kendisini ve damağını eğitmiş. Ortaklardan Emre Eroğlu gastronomi alanında 10 yılı aşkın süredir profesyonel olarak sayısız etkinliğin organizatörlüğünü üstlenmiş. Kariyerinde şarap, zeytinyağı ve yemek eşleşmeleri konusunda zengin bir gustoya sahip kişilerle beraber yürüyen, her daim yenilikçi bakış açısıyla ülkemizin değerlerini ileriye taşıma gayretinde olmuş. Bir diğer ortak Mehmet Sertbakan ise İstanbul’da birçok restoran ve mekanda işletmecilik yapmış, işin mutfağında yer almış. Tecrübeli ve bir o kadar da zeytinyağı aşığı bir iş insanı olan Mehmet Bey, özellikle vegan vejeteryan işletmelerdeki deneyimleriyle ülkemizdeki zeytinyağı kullanımı ve tüketimi konusunda yön gösterici rol oynamış. Yıllardır arkadaşlıkları ve hayata dair paylaşımları süren üç arkadaş ülkemizdeki zeytinyağlarının kalite olarak Akdeniz’deki rakiplerinin yanında hiç de eksik olmadığı üzerinde fikir birliği sağlamışlar. Ve diğer ülkelerin katma değer sağladıkları noktanın paketleme, pazarlama, iletişim olduğu tahlilinden yola çıkarak dünyada hem tat, hem de niş bir ürün olarak İtalyan ve İspanyollara rakip olabilecek marka kurmaya girişmişler. Sonuçta da ortaya ‘Neoliva’ çıkmış.
DOĞALLIK HER ŞEYİN ÖNÜNDE GELİYOR
Üç kadim dostun zeytinlikleri Aydın Koçarlı’da. Menderes Ovası’na hakim tepede toplamda 150 dönüme uzanan ‘Memecik’ ve ‘Domat’ çeşidi zeytinlere sahip iki farklı konumda yer alıyor. Doğa dostu iyi tarım uygulamaları ve doğru geleneksel yöntemleri harmanlayarak sürdürülebilir bir anlayışla çalışıyorlar. Her yıl düzenli bir şekilde bahçelerinin bakımlarını yapıyorlar. Hiçbir kimyasal içerikli ilaç ve benzeri katkı maddesi kullanmıyorlar. Ürün kalitesi ve doğallığını daima verimin önünde tutup çevreye olan etkilerini en aza indirgeyen sürdürülebilir çalışmalar yapıyorlar. Bahçelerinin sadece zeytin ağaçlarından oluşmaması gerektiğini savunuyor, mono kültürün lezzet ve kendine has olması konusunda bir habitata yararlı olmadığını düşünüyorlar. Zeytin ağaçlarının diğer meyve ağaçlarıyla ve Ege’nin yüzyıllar boyunca ev sahipliği yaptığı çeşitli dağ otlarıyla beraber büyümesi gerektiğine, dallarında sincapların, köklerinde ise kirpilerin gezindiği bir bahçe olarak organik yapısını her daim korumasının gerekliliğine inanıyorlar.
Doğru zeytinyağı üretimi en hassas yaklaştıkları konuların başında geliyor. Ekim ve kasım aylarında yetiştirdikleri zeytinleri elleriyle topluyorlar. Ve hiç bekletmeden kasalar içinde aynı gün sıkımhaneye taşıyorlar. İş bölümünde uzmanlaşmaya inandıkları için nesillerdir zeytinyağı sıkımıyla ilgilenen ve modern sistemlere entegre olmuş, bahçelerine 10 kilometre uzaklıkta yer alan yerel bir işletmeyle beraber çalışıyorlar. Sıkımın her aşamasında işin başındalar ve süreci detaycı bir biçimde takip ediyorlar. 25 derece altında soğuk sıkım uygulayarak elde ettikleri zeytinyağlarını içinde bulunan yararlı bileşenleri gözeterek krom tanklarda muhafaza ediyorlar. İstanbul ve Ankara’da birçok şarküteri, restoran ve işletmede yer aldıkları gibi, kendi web siteleri, online market kanalları ve e-ticaret sitelerinde tüketicilerle buluşuyorlar.
İHRACAT İÇİN ÖN ANLAŞMALAR HAZIR
Tüm dünyayı etkileyen pandemi koşulları ihracatlarını bir yıl süreyle ertelese de 2022 için Avrupa ve Amerika ile ön anlaşmalarını yapmışlar. Zaten hedeflerinden belki de en önemlisini ülkemizin zeytinyağını toptan bir şekilde katma değerden uzak ihraç etmek yerine markalaşmasını tamamlamış niş bir ürün olarak yurtdışında tüketime dahil etmek olarak belirlemişler. Şu ana kadar hiçbir yarışmaya katılım sağlamamışlar. “Bu, ürettiğimiz yağlarımızı panelistlere ve profesyonel tadımcılara tattırmadığımız ve geri dönüşlerine yönelik çalışmalar yapmadığımız anlamına gelmesin. Bilgi kirliliğinin had safhada olduğu günümüzde sadece pazarlama araçlarına dönüşmüş, herkese madalya verilen yarışmalara mesafemizi henüz korumaktayız” diyorlar.
BİR İLK, AYLIK ABONELİK SİSTEMİ
Neoliva, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek erken hasat soğuk sıkım zeytinyağını aylık abonelik sistemiyle taze ve düzenli olarak evlere getiriyor. Üç ortak bu konuda da şunları dile getiriyor: “Pandemi nedeniyle market alışverişi alışkanlıklarının internete taşınmasıyla zeytinyağı tedariğinde de alternatif ve kolay hizmetler ortaya çıkmaya başladı. Bu alanda fırsatı değerlendirmek ve tüketiciye kolaylık sağlamak için aylık zeytinyağı aboneliği sistemini devreye aldık. İhtiyacı olan yağ miktarını seçen tüketici, zeytinyağını aylık olarak belirlediği tarihte adresinde teslim alıyor. Tüketicinin ödeme bilgileri güvenli ödeme altyapısı İyzico ile korunuyor. Üyelik için herhangi bir ön ödeme ve taahhüt gerekmiyor. Tüketicilerimiz tercihlerini değiştirebilecekleri gibi, üyeliklerini de diledikleri an iptal etme yetkisine sahipler. Ayrıca abonelik başladığında Neoliva bahçesinde bir zeytin ağacına tüketicilerimiz dilediği bir ismi de verilebiliyorlar.”