Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

Adını, ‘Dora’ ve ‘Lina’ isimlerinin kaynaşmasından alan ‘Doralina’, Ödemiş Bozdağlar’dan doğup 175 kilometre yol kat ederek Selçuk’un Pamucak sahiline dökülen Küçük Menderes Nehri’nin geçtiği sulak vadilerin, göllerin ve bereketli ovaların var olduğu bu eşsiz coğrafyada yetişen zeytinleri modern tekniklerle çalışan yağhanelerde soğuk sıkım şartlarında altın sıvıya dönüştürüyor.

Yeryüzüne düşen her canlının bir var oluş hikayesi olduğu gibi Doralina’nın da bir hikayesi var elbette… Ve bu öykü antik Kral Yolu’ndan geçiyor. Kral Yolu veya tam ismiyle Pers Kral Yolu, batıda Ephesos’tan (Efes) başlayıp güneydoğuda Persepolis’te (şu anki İran) son bulan antik bir haberleşme ve ticaret yolu olarak biliniyor. Onların hikayesi de işte tam bu yolun batı yakasında Efes’ten Sardes’e (Sard) kadar uzanan yolu takiben Anadolu Artemis kültünün yaşatıldığı bu verimli topraklar üzerinde, İzmir Ödemiş’e yakın, Bozdağlara karşıdan bakan Üzümlü yamaçlarında bulunan yaklaşık 500 zeytin ağacının yetiştirilmesiyle başlamış. Bayrak şu an 3’üncü kuşaktan Selda Durmaz Sezgingil’de… Ata yadigârı zeytinleri geleneksel üretim yerine güncel ve bilimsel metotlarla yetiştirmek, hasat etmek ve işleyebilmek için Temmuz 2021’de Doralina Tarım, Gıda, Kültür ve Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi kurmuşlar. Finans ve araştırma kurumlarında çalışma geçmişi olan aile bireyleri olarak hem bu işi devam ettiren anneleri Leyla Durmaz’ın tecrübeleriyle, hem de aldıkları zeytin-zeytinyağı eğitimlerinden edindikleri bilgilerin ışığında yollarına devam ediyorlar. Yılda yaklaşık 2 ton zeytinyağı kapasitesine sahip butik bir işletmeler.
TOPLAMDA 25 DÖNÜM ALANA SAHİP
Toplam 25 dönüm alana sahip zeytinliklerinde çoğunlukla Ödemiş’in coğrafi işaretli ‘Çekişte’nin yanı sıra ‘Trilye’ ve ‘Memecik’ ağaçları var. Zeytinlerinin büyük bir kısmını işleyerek zeytinyağı elde ediyorlar, küçük bir kısmını ise sofralık salamura zeytin olarak değerlendiriyorlar. Zeytinyağının kalite koşullarını yerine getirmek için Üzümlü’deki evlerinin bahçesinde bulunan küçük bir köy evini depoya dönüştürmüşler. Hijyen şartların sağlandığı ortama zeytinyağlarını depolayacakları çelik ve krom tanklar yerleştirmişler. Sıvı dolum makinesi almışlar. Yağlarının asitlik değerlerini ölçebilecekleri küçük bir deney düzeneği kurmuşlar. Satışını yapacakları zeytinyağları için koyu renkli ithal şişeler ve laklı zeytinyağı tenekeleri almışlar. Üretime yönelik bu çalışmalar devam ederken bir yandan da ‘Doralina’ ve ‘Anaitis’ isimleri için marka tescil başvurularını yapmışlar. Her iki isim ve Doralina logosu için marka tescillerini de almışlar.
HEDEF NET: VAZGEÇİLMEZ OLMAK
Selda Hanım, “Amacımız her şeyden önce atalarımızdan yadigâr kalan zeytinliklerimizdeki zeytinlerimizi usulüne uygun toplayıp, en kısa zamanda hijyen ve modern kontinü sistemle çalışan bir yağhanede, soğuk sıkım şartlarında presleyerek düşük asitlik değerlerinde kendine has özelliğini koruyan, yağ
kriterlerine ve damak zevkine uygun, sofraların vazgeçilmez klasiklerinden biri olabilmek. Kendi zeytinlerimizin dışında özellikle Batı Kral Yolu üzerinde kalan bölgenin zeytinlerini itinayla işleyerek yine tüketicilerimizin sevecekleri kaliteli zeytinyağları üretmek. Ülke ekonomisine katma değer sağlayacak yeni ve farklı projelere dahil olarak zeytinyağı özelliklerini geliştirebilmek. Hedefimiz ise Türkiye ve dünya zeytinyağı sektöründe saygın bir yer edinerek, markalaşmak ve butik olarak üretilen zeytinyağlarımızın Türk ve dünya mutfaklarının vazgeçilmezi haline gelmesini sağlamak” diyor.
2 YILDA 4 ALTIN, 1 DE GÜMÜŞ
Tarihin ayak izlerini takip ederek geçmişten geleceğe uzanan bu yolda, kutsal zeytin ağacına olan sevgilerini yaptıkları ve yapacakları işlerle taçlandırabilmek ve zeytinyağlarının kalitesini tescillemek amacıyla 2022 ve 2023’te ulusal ve uluslararası sofralık zeytin ve natürel sızma zeytinyağı kalite yarışmalarına katılmışlar. 2022’de 1’inci Uluslararası Olive İstanbul IOOC-IOC Yarışması’nda zeytin ve zeytinyağı klasmanlarında ‘altın’, 2023’te 16’ncı Zeytindostu Derneği Natürel Sızma Kalite Yarışması’nda ‘altın’, 3’üncü Uluslararası Anatolian Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nda ise ‘gümüş’ ödülüne hak kazanmışlar. Ayrıca, bu yıl 3’üncüsü düzenlenen İstanbul Peynir ve Zeytin Fuarı’nda stant açarak ürünlerini sergilemişler. Selda Durmaz Sezgingil, son olarak, “Severek başladığımız bu yolda kaliteden ödün vermeden katma değeri yüksek ve ihracata yönelik işlerin planlamalarını yapıyoruz. Bundan sonraki zaman diliminde besin değeri yüksek, saymakla bitmeyen faydalara sahip zeytin ürünleriyle yolumuza devam edeceğiz” bilgisini paylaşıyor.

ADI NEREDEN GELİYOR?
Aslında ‘Doralina’, ‘Dora’ ve ‘Lina’ isimlerinin kaynaşmasıyla oluşmuş özel bir ad. ‘Dora’; ‘doruk’, yani ‘en yüksek yer’ demek. Ayrıca Yunanca’daki ‘Dorotheos’, yani ‘tanrının hediyesi’ kelimesinin kısaltılmış hali. ‘Lina’ ise Eski Yunan’da olimpiyat oyunlarında kazananlara verilen, zeytin ağacı dallarından ve yapraklarından yapılma ‘taç’ demek. Kısaca, ‘zeytin tacı’ anlamına geliyor. ‘Anaitis’ de Hellenlerde ‘Artemis’ olarak bilinen Anadolu’nun bereket ve toprak tanrıçası iken Perslerde ‘Anahita’ adıyla aşk ve doğurganlık tanrıçası.