Bu öykünün kahramanı Hancıoğlu ailesinin zeytincilikle uğraşmaya başlaması üç nesil öncesine, 1925’lere dayanıyor. Elden ele geçen bayrağı ilk taşıyan kişi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, o zamanlar nahiye olan Bandırma’nın şirin Edincik Mahallesi’nde uzun yıllar belediye başkanlığı görevini de üstlenen Süleyman Efendi olmuş. O zamanlardan bu yana çarşıdaki hanın sahibi olan aile, soyadı kanunu ile ‘Hancıoğlu’ soyadını almış. Zeytin ticaretinde esas atılımın yapılması ve bahçelerin bugünkü halini alması ise 1958 yılında Erol Hancıoğlu tarafından gerçekleştirilmiş. Erol Bey, zeytincilikle beraber mandıracılık da yapmaya başlamış ve ticareti ülke genelinde genişletmiş. 1985’ten itibaren Erol Hancıoğlu’nun büyük oğlu Süleyman Hancıoğlu ağırlıklı olarak üretimin başına geçmiş, bahçe ve tesislerin günümüze ulaşmasını sağlamış. 2019 yılı itibariyle de Erol Hancıoğlu’nun küçük oğlu Baykal Bey ile eşi Esra Hanım, ‘Elia Bahçe’ markasıyla işi daha profesyonel hale getirmek ve çok daha fazla kişiye ulaşabilmek için kolları sıvamış.
İKİSİ DE İNŞAAT MÜHENDİSİ
Baykal Hancıoğlu, 1980 doğumlu. Dr. inşaat mühendisi. Uzun yıllar özel sektörde yöneticilik yaptıktan sonra 2015’te kendi tasarım firmasını kurmuş. 2019’da firmanın ABD ofisini aktif hale getirmiş. Halen bir taraftan proje tasarım işlerine devam ediyor, bir taraftan da ‘Elia Bahçe’nin oluşması ve gelişmesine katkı sağlıyor. Esra Hancıoğlu ise 1981 doğumlu. O da inşaat mühendisi. Yaklaşık 14 yıl özel sektörde çalışmış. ‘Elia Bahçe’ fikri ve girişimi ile Ekim 2019’da yöneticilik işini sonlandırmış. Artık tam zamanlı olarak ‘Elia Bahçe’ için çalışıyor. İkisi de zeytin ağacının hayranı ve aşığı.
BAŞKA HİÇBİR YERDE YOK
Ailenin zeytinlikleri Balıkesir Bandırma’ya bağlı Edincik’te. Erdek Körfezi boyunca farklı parsellerde yaklaşık 2 bin ağaçları var. Edincik, zeytincilik açısından tarihi bir yerleşke. Osmanlı döneminde saraya bu bölgeden zeytin ve zeytinyağı gönderildiği biliniyor. Dolayısıyla, ailenin özellikle ‘Edincik Su Zeytini’ ağaçlarının çoğu asırlık ve oldukça heybetli. Bu görkemiyle ağaç başına düşen randıman da nispeten yüksek. Son zamanlarda bunlara ilave olarak dikilen ‘Tirilye’ (Yağ Zeytini) türü ağaçlar da mevcut.
Hancıoğlu çifti, “Bu iki türden özellikle ‘Su Zeytini’ne ayrı bir paragraf açmak gerekir. ‘Su Zeytini’ dünyada sadece bu bölgede yetişir. O yüzden ‘Edincik Su Zeytini’ olarak bilinir. Zeytin meyvesinde su oranı fazladır. Bir başka deyişle yağ oranı nispeten azdır. Bu nedenle meyvesi oldukça dayanıklı bir zeytin türüdür. Meyvedeki yağ oranının az olması birim miktarda elde edilen yağ maliyetini artırır ancak eşsiz aroması onu çok değerli yapar. Farklı kokusu, aroması ve yoğunlu ile onu keşfeden bir daha vazgeçemez” diyor.
ROTA, KUZEY AMERİKA
Şu an için yıllık 15 ton zeytinyağı kapasiteleri var. Zeytinlerini bölgenin en iyi üretim tesisinde iki fazlı sistemde soğuk sıkım yöntemi ile elde ediyorlar. Tüketiciye www.eliabahce.com.tr adresinin yanı sıra n11.com e-ticaret platformundan ulaşıyorlar. Ayrıca, İstanbul Altunizade’de bir kafede stantları mevcut. Şubattan beri de Esra Hancıoğlu’nun memleketi Trabzon’da birkaç organik marketin raflarındalar.
Ülke içinde orta vadeli hedeflerinin gerçekten zeytinyağı seven, doğal ve güzel zeytinyağı yemekten keyif alan mutlu kitleye ulaşabilmek olduğunu söyleyen Baykal-Esra Hancıoğlu, “Bu kitlenin şu an için çok kalabalık olmadığının da farkındayız. Dolayısıyla yurtiçinde ‘Elia Bahçe’ zeytinyağını kaliteden ödün vermeyen butik bir marka olarak korumak istiyoruz. Esas hedefimiz ise Kuzey Amerika pazarına giriş yapmak ve kendimizi kabul ettirmek” bilgisini paylaşıyorlar.