FİRMA: Eminems Olive Oil Produce Gıda Turizm İnşaat Ltd. Şti.
MARKA: Eminem’s Olive Oil, Oro di Milas
BÖLGE: Muğla, Milas, Selimiye, Kafaca, Ahmetli, Hacıahmetli
İhmal edilen zeytin ağaçları yetim çocuklara benziyordu, ‘Nasıl yardımcı olmayayım?’ diye düşündü, Eminem’s Olive Oil’e hayat verdi
İsyancı ruhunun da etkisiyle 19 yaşında Amerika’ya gidip diş hekimliği okuyan, yıllarca ABD Ordusu’nda görev yapan Emine Çatalbaş Colin, emekli olduktan sonra eşi Mark’la birlikte köklerine geri dönmek üzere Türkiye’ye gelmiş. Bir Ege turunda gördüğü terk edilmiş uçsuz bucaksız zeytinlikler onda yeni bir ufuk açmış. Sonrası mı? Hepsini sizler için topladık. Buyurun okumaya…
Emine Çatalbaş Colin, aslen Çorumlu. 1 yaşında İstanbul’a gelmiş, orada büyümüş, okumuş. Ama büyükannesi sayesinde çiftlik hayatını tanımış. Ondan çok şey öğrenmiş. Hatta doğaya ve çevreye olan ilgisinin ilk tohumlarını da ondan almış. Asi ruhlu bir kişiliğe sahipmiş. O zamanın katı toplum kurallarına uymayı reddetmiş. Dünyayı keşfetmesi ve hayatında yeni bir sayfa açması gerektiğini hissetmiş. Bir an bile tereddüt etmeden 19 yaşında Amerika’ya taşınmaya karar vermiş. Burada diş hekimliği okumuş. Ardından ABD Ordusu’na katılmış. Binbaşı rütbesine kadar yükselmiş. Bu süreçte Kuzey Kaliforniya’ya yerleşmiş, kendi endodonti kliniğini açmış. Hayatının daha sonraki bir aşamasında, memleketine geri dönmesi ve kökleriyle bağlantı kurması için kendisine ilham veren Mark’la (Colin) tanışmış.
GÖRDÜKLERİNDEN ETKİLENDİ
Birlikte Türkiye’yi adeta karış karış gezmişler. Bir Ege turunda uçsuz bucaksız zeytin ağaçları onları çok etkilemiş. Amerika’ya dönünce aralarında konuşup bir araştırma yapmışlar. Öğrenmek istedikleri şey, “Bu kadar uçsuz bucaksız zeytinlikleri olan Türkiye’de üretilen zeytinyağını kimler biliyor? Türkiye, zeytin ve zeytinyağında dünyanın neresinde?” olmuş. Bakmışlar ki Türkiye’nin zeytinyağını nerdeyse hiç kimse bilmiyor. İspanya ve İtalya bu konuda almış başını gitmiş. Bunun üzerine Türkiye’den zeytinlik almaya karar vermişler. İşte tam bu sırada Emine Hanım, bir arkadaşına konuyu açmış. O da, “Benim çocukluk arkadaşım var. Ege’nin en güzel yerinde, Marmaris’te yaşıyor. Size yardımcı olabilir” demiş. İşte, Emine Çatalbaş Colin’in yolu bu doğrultuda Nilgün Eren’le kesişmiş. İlk buluştuklarında hayallerini o kadar inanarak anlatmış ki, Nilgün Hanım aslında çok yoğun bir iş temposu olmasına rağmen gözlerindeki ışığı gördükten sonra ‘Hayır’ demenin çok mümkün olamayacağını anlamış. Ve aslında belki de her şey o küçük toplantıdan sonra başlamış.
O TEYZEYLE SOHBET SONRASI
Ardından Ege kıyılarında dolaşırken Milas’ta yaşlı bir teyzeyle karşılaşmışlar. Etraf uçsuz bucaksız zeytinlikler ve eski evlerle doluymuş. Emine Hanım, “Teyzeciğim neden her yer bakımsız? Bu güzelliklere neden kimse sahip çıkmıyor?” diye sormuş. Teyze, “Yavrum artık gençler buralarda kalmak istemiyor. Hepsi büyük şehirlere gidiyor. Kala kala biz kaldık. Bizim de elimizden bu kadarı geliyor” diye karşılık vermiş. Aslında teyzenin cevabı Emine Çatalbaş Colin’in yola çıkmasına vesile olmuş. Hemen bir zeytincilik okuluna başlamış, Yunanistan’ın en iyi tadım uzmanı Anita Zacou’dan da danışmanlık almış. Peşi sıra Milas’ın Selimiye, Kafaca, Ahmetli ve Hacıahmetli mahallelerinden 4 ayrı yerde içinde ‘Memecik’ çeşidi zeytin ağacı bulunan toplamda 500 dönüm zeytinlik satın almış. Arazilerin içine yollar açtırmış, damla sulama yaptırmış ve Ekindere’de son teknolojiyle donatılmış bir fabrika kurmuş.
“Hedefim dünya birincisi olmak olduğu için en iyi makineyi seçtim. Tesisin inşaatı başladığı sırada gençlerden seçtiğim ekibime yurtiçinde ve yurtdışında eğitimler aldırdım. Fabrikaya özellikle bir toplantı salonu yaptırdım. Burada zeytin-zeytinciliğe dair söyleşiler yapılmasını, tarım uzmanlarının halkı bilgilendirmesini istiyorum. Gençlerimizin elimizde bulunan değerlere sahip çıkmasına öncü olmayı amaçlıyorum. Aslında aradıkları şeylerin uzaklarda değil yanı başlarında olduğunu, isteyerek ve severek yapılan her şeyde başarının imkansız olmadığını göstermek, onlara zeytini sevdirmek, özetle elimizdeki altına sahip çıkmak istiyorum” diyor.
ZEYTİNYAĞININ ELÇİSİ OLDU
Emine Hanım’ın iki markası var: Biri ihracat odaklı ‘Oro di Milas’ (Milas’ın Altını), diğeri ise adından esinlenip hayat verdiği ‘Eminem’s Olive Oil’. Zaten ilk ihracatlarını da uzun yıllar yaşadıkları Amerika’ya yapmışlar. Bunun için de özel tasarım siyah cam şişeler ürettirmişler. Bu yıl ise ulusal ve uluslararası tüm yarışmalara katılıp Türk zeytinyağının dünya çapında elçisi olarak hizmet etmeyi arzuluyorlar.
Emine Çatalbaş Colin, yerel topluma sunduğu desteğin yanı sıra kadın girişimciliğinin tutkulu bir savunucusu. Zeytinyağı projesiyle birçok kadına tarlalarda çalışma ve Eminem’s Olive Oil’in üretimine katkıda bulunma fırsatı vererek yardımcı olmuş, olmaya da devam ediyor.
ABD’de yapılan 2023 Los Angeles International Extra Virgin Olive Oil Competition’da Eminem’s ‘Memecik’le gümüş, şişe tasarımında ise bronz madalya aldı. Oro di Milas ise hem ürün, hem de şişe tasarımında altın madalyanın sahibi olurken, aynı zamanda sınıfının da en iyisi seçildi.
İspanya’da 7-8 Mart’ta düzenlenen, tüm dünyadan zeytinyağı üreticileri ile alıcılarını buluşturan World Olive Oil Exhibition fuarında ülkemizi temsil eden tek marka Eminem’s oldu. Emine Çatalbaş Colin, eşi Mark Colin, kızları Cameron Loxley ile Nilgün Eren, Mert Gürkan ve ünlü tadım uzmanı Anita Zachau, AB coğrafi işaretli markalarını tanıttı.