Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

Öykümüzün ilk kahramanı Hasan Özçakır (büyük dede), Çanakkale Ayvacık’ın bilinen zeytinyağı üreticilerindenmiş. İkinci isim olan Eşref Özçakır (dede) ise Geyikli’de zeytincilikle uğraşmaktaymış. Sonrasında bayrağı Canan Özçakır (anne) devralmış. Onun da sağlık sorunları nedeniyle artık zeytin bahçeleriyle ilgilenememesi üzerine nöbet Damla Başak’a (kız) geçmiş.

 

ASIL MESLEĞİ REKLAMCILIK

 

Damla Hanım’ın asıl mesleği reklamcılık. Üniversite yıllarından itibaren iletişim sektörünün birçok alanında bilfiil çalışmış. Çeşitli ulusal ajanslarda görev yapmış, büyük markaların reklam ve pazarlama iletişimlerini yönetmiş. 6 yıl önce ise halen annesi Canan Hanım’ın önderliğindeki zeytinyağı üretimine dahil olmuş.

İlk başlarda hem reklamcılığı, hem de çiftçiliği birlikte devam ettirmek istemiş. Ancak ikisi de vakit ve emek isteyen işler olması nedeniyle iletişim sektöründen ayrılarak tamamen zeytinliklerle ilgilenmeye karar vermişler. Bu süreçte Damla Hanım’ın en büyük destekçisi eşi Aydın Başak olmuş. Uluslararası ticaret eğitimi alan ve Türkiye’nin önde gelen bir beyaz et markasına kendi tesislerinde tavuk yetiştiriciliği yapan Aydın Bey, toprakla uğraşmaktan aldığı keyfi, inovasyon ve gelecek odaklı iş disipliniyle birleştirerek eşi ile bu işe o da baş koymuş.

 

YADİGARINI DEVAM ETTİRİYOR

 

Birlikte bu işin üzerine düşmeye başladıktan sonra hasat ve bakım dönemlerinde yepyeni uygulamalar denemişler. Deneme yanılma yöntemiyle zeytin bahçeleri için en uygun ve doğal çözümler yaratmışlar. 2018 sonunda markalaşarak perakende sektörüne girmişler. Şu an Aydın Başak işin operasyon kısmını yürütüyor. Damla Başak da bu fırsatla asıl mesleği olan reklam ve pazarlama tecrübesini markaları ‘Eşref Bey’ için kullanma zevkini yaşıyor.

Zeytine ilgisinin çocuklukta başladığını söyleyen Damla Hanım, “Dedem Eşref Bey benim kahramanım. Onu kaybetmek yeri doldurulamaz bir boşluğa neden olmuş olsa da bıraktığı zeytin ağaçlarıyla zihinlerimizde ve kalplerimizde her gün, her mevsim ölümsüzleşiyor. Onun yadigarını devam ettiriyor olmak bana gurur veriyor” diyor.

 

EN GENCİ 75 YAŞINDA 5 BİN AĞAÇ

 

Ailenin dört ayrı bahçeden oluşan zeytinlikleri Geyikli’de. Toplamda 250 dönüm. Üzerlerinde minimum 75 yıllık 5 bin zeytin ağacı var. Bunların çoğunluğu Edremit tipi yağlık. Az sayıda da Gemlik mevcut. Yıllık kapasiteleri dizyem kalitede ortalama 25 ton. Sıkımı şimdilik ürünlerini en az kendi ürünleri kadar sevdikleri Geyiklili bir üreticiye ait tesiste yaptırıyorlar. Ama 2020’de kendi sıkım hanelerini kurmayı planlıyorlar.

Tüketiciye ulaşma konusunda sosyal medyanın gücüne inanıyorlar. Instagram ve Facebook hesapları üzerinden onlarla sürekli iletişim kurup güncel tutmaya özen gösteriyorlar. Markalarına, mevsimlere, doğaya, zeytin ağaçlarına, iyi tarım uygulamalarıyla ürettikleri ürünlerine, Kuzey Ege’ye ve kendilerine ait tüm duyuru-bilgilendirmeleri buralardan paylaşıyorlar. Bunun dışında İstanbul, Bozcaada, İzmir ve Ankara’da satış noktaları bulunuyor. Ayrıca www.esrefbeyzeytincilik.com internet siteleri de online sipariş için hizmette.

 

TASARIMLAR DAMLA HANIM’DAN

 

Logo ve diğer tüm art çalışmalarını grafik desteği dışında kendisinin tasarladığını belirten Damla Başak, “Logomuz bir imza aslında. Dedemin orijinal imzasına çok yakın bir tipografi kompozisyonu. Eşref Bey’in uzantısı olan zeytin dalı ise onun bir zeytin ağacına dönüşerek ölümsüzleştiğini temsil ediyor” bilgisini paylaşıyor.

Hedeflerini ‘operasyon’ ve ‘marka’ olarak iki ana başlıkta belirlediklerini kaydeden Damla Hanım, “Eşref Bey markası için perakende satış noktalarımızı geliştirmek, ürün gamımızı yeni hasatta yüzde 100 doğal yeni ürünlerle beslemek, dijital platformlarda daha yoğun reklam ve pazarlama çalışmaları yapmak istiyoruz. Önemli fuar ve etkinliklere katılmayı, ihracatla ilgili de yol almayı planlıyoruz. Bunun yanı sıra bahçelerimizde verim artırıcı zirai çalışmalarımız ve Eşref Bey Zeytinyağı Fabrikası için de altyapı hazırlıklarımız devam ediyor” diye konuşuyor.

 

HASATLARI BAYRAM BİLİYORLAR

 

Zeytin ağaçlarıyla olan ruhani bağını anlatmaya satırlar yetmeyeceğini vurgulayan Damla Başak, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Sadece bana manevi olarak çok şey ifade ettiğini, insan ilişkilerini, hayatı, insanı, tabiatı kavramamda çok öğretici olduğunu söyleyebilirim. Doğayı dinlersek bize çok şey öğreteceğine inanıyorum. Eşref Bey’in ailesi olan bizler, toprağın ve doğanın canlılığına saygı duyar, gözümüz gibi bakarız. Hasatları bayram bilir, zeytin ağacından aldığımız her şeyi doğaya döngü, insana şifa olsun diye üretiriz. Amacımız; toprağın verimini ağaca, ağacın bereketini dalındaki zeytin meyvesine, zeytindeki şifayı da sofralara en doğal yollarla, en saf halde ulaştırmaktır.”