FİRMA: Hanife Özen
MARKA: Thymbra Zeytin ve Zeytinyağları
BÖLGE: Çanakkale, Akçapınar ve Kemerdere
Antik Roma’dan günümüze
Hanife Özen, üniversitede maliye eğitimi almış. Mezun olduktan sonra da memleketine dönüp mali müşavirlik ofisini açmış. Ama tarımla uğraşan bir aileden geldiği için zeytine de ilgisi hep varmış. Geleneksel üretimi profesyonellikle birleştirmiş ve ortaya ‘Thymbra’ çıkmış. Bu isim nereden mi geliyor, o halde başlayın okumaya…
Asya ile Avrupa arasında bir köprü konumundaki Çanakkale, insanlığın yerleşik hayata geçtiği dönemden tarihi çağların başlangıcına kadar birçok önemli uygarlığa ev sahipliği yapmış. Bin yıllar boyunca farklı toplumların egemenliğinde kalan Çanakkale’de çok sayıda antik kent mevcut. Bunlardan biri de Thymbra… Troas bölgesinde, yani bugünkü Kemerdere’de yer alan Thymbra, bir İlion köyü olarak kurulmuş. Antik Roma döneminde, buradan geçen Thymbria Irmağı’nın üzerine, Troya’nın ihtiyacını karşılamak amacıyla yine aynı adla bir su kemeri yapılmış. Zamanla yıkılan bu kemer restore edilerek 2021’de yeniden ayağa kaldırılmış. İşte öykümüze konu Thymbra’nın adı da buradan geliyor. Etiketlerde kullanılan su kemeri de o!
BABADAN ABLAYA, ABLADAN DA ONA
Markanın kurucusu Hanife Özen. Hanife Hanım’ın asıl mesleği serbest muhasebecilik ve mali müşavirlik. Bursa Uludağ Üniversitesi Maliye Bölümü mezunu. Çanakkale merkezde kendi adını taşıyan bir ofisi var. Yaklaşık 9 yıldır profesyonel olarak bu işi yapıyor. Ancak doğduğundan beri zeytin ve organik dünyayla da iç içe. Zira ailesi, tarım, zahirecilik üretimi ve bunların ticaretiyle uğraşıyor. “Çanakkale’nin Akçapınar köyünde doğup büyüdüm. Çocukluğumdan beri kariyer yapmaya ve ofis hayatına ilgili olduğum için lisenin ardından üniversite sınavına girip Bursa Uludağ Üniversitesi Maliye Bölümü’nü kazandım. Mezun olduktan sonra aile şirketimizde çalışmak üzere Çanakkale’ye döndüm. Okuduğum bölümün devamında kendimi geliştirerek 2014’te ofisimi açarak profesyonel iş hayatına adım attım. Ancak bir yandan da ailenin üçüncü nesil ferdi olarak onlara tarım konusunda da destek vermek adına 2018’de zeytin-zeytinyağının günümüz dünyasına uyarlanmış bir şekilde işlenmesi ve tüketiciye sunulması için araştırmalara başladım. Organik zeytin-zeytinyağı konusunda bilgi sahibi olabilmek için Hiç Zeytinyağı’nın kurucusu Duygu Özerson Elekdar’ın ‘Zeytinyağının Gizemli Dünyası ve Tadımın İpuçları’ eğitimine katıldım. Başarıyla tamamlayarak sertifika almaya hak kazandım. Benden önce babamdan bayrağı ablam devralmıştı, ben de ondan aldım. Şu anda kendilerine minnettar olduğum annem ve babamın bu konudaki tecrübeleri ışığında yola devam ediyorum” diyor.
FEBRİKASYON DEĞİL, BUTİK ÜRÜN
Ailenin zeytinlikleri Çanakkale’nin Akçapınar ve Kemerdere köylerinin çevresine dağılmış şekilde toplam 80 dönüm. ‘Edremit’ ve ‘Gemlik’ olmak üzere iki çeşit zeytin ağaçları var. Yıllık kapasiteleri ortalama 6-7 ton civarında. Sıkımı aynı köyde bulunan bir fabrikada yaptırıyorlar. Sonrasında kendilerine ait depolardaki krom tanklarda saklıyorlar. Ürünlerin dolumunu, ambalajlanmasını kendileri gerçekleştiriyorlar. Erken hasat, olgun hasat ve soğuk sıkım natürel sızma olmak üzere 3 çeşit zeytinyağları var. Hanife Özen, “Zeytin ve zeytinyağının dışında kendi yağlarımızdan doğal sabunlar yaptırıyoruz. Aynı zamanda ilk kez 2021’de hasadını yaptığımız lavanta tarlamız var. Lavanta çiçeği, lavanta sabunu ve lavantanın besleyici muhteşem kokulu yağlarıyla da geçtiğimiz yıldan beri tüketicilerimizle buluşuyoruz. Butik bir üreticiyiz. Her gün gelişen teknolojiyle birlikte tarım ürünlerinin de üretiminden pazarlanmasına kadar tüm süreçler değişti. Hedefimiz doğallıktan ve içeriğimizden ödün vermeden, ürün çeşitliliğimizi artırarak pazar ağımızı büyütmek. Aynı zamanda ihracat yapmak için gerekli belgelerin tamamlanması aşamasındayız. Fabrikasyon ürünler satan değil, butik ve kaliteli ürünler sunan güvenilir bir marka olarak anılmak için çalışıyoruz” diye konuşuyor.
Hanife Özen