FİRMA: Panida Doğal Ürünler Gıda Ltd. Şti.
MARKA: Olioturna, yagasabunadokunduk
BÖLGE: Balıkesir, Ayvalık
Yağa sabuna dokundular!
Ekmeklerini mesleklerinden kazansalar da hep tarımla uğraşma ve yaptıkları işe değer katma hedefiyle yaşayan Serpil-Oktay Hortoğlu, emekli olduktan sonra Ayvalık’a yerleşmişler. Bir yandan da yeniden üniversiteli olup zeytin teknolojisi ile tıbbi ve aromatik bitkiler eğitimi almışlar. Ülkemiz insanını kaliteli ve mümkün olduğunca ulaşılabilir rakamlarla sofralık zeytin, zeytinyağı, zeytinyağı sabunu ve diğer zeytin ürünleri ile buluşturmak için de kendi markalarını yaratmışlar.
Onlar, Serpil ve Oktay Hortoğlu… Biri bilgisayar yazılımcısı, diğeri mali müşavir olarak uzun yıllar görev yapmışlar. Ekmeklerini mesleklerinden kazansalar da hep tarımla uğraşma ve yaptıkları işe değer katma hedefiyle yaşamışlar. Yıllar içinde bu hedef doğrultusunda bilgi, beceri ve deneyimler kazanmışlar. Organik tarım, kent bahçeleri, zeytin tarımı, zeytinyağı farkındalığı, sabun yapımı eğitimi, tıbbi-aromatik bitkiler ve bunlardan yapılmış çaylar, yağlar, kremler, kozmetik ürünler, doğal boya yapımı, permakültür, sürdürülebilir yaşam, ekolojik yaşam başlıkları altında bilimsel kaynaklar yardımıyla bilgi birikimlerini artırmaya çalışmışlar. Mesleklerinin gerekleri ve çocuklarının eğitim öncelikleri nedeniyle projelerini ancak emeklilik sonrası gerçekleştirebilmişler. Büyük şehirde yaşama zorunlulukları onlar için ortadan kalkınca, hikayelerini bundan 14-15 yıl önce bir zeytinlik alarak şekillendirmişler.
İKİSİ DE DERECEYLE MEZUN OLDULAR
“Emekliliğimiz sonrası Balıkesir Ayvalık’a yerleştik. Yolculuğumuzun ara duraklarından birine, Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksekokulu Zeytin Teknolojileri Bölümü’nde yeni bir üniversite eğitimini ekledik. Bu eğitim sırasında yine her ikimiz de Altınoluk Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü’nden kabul alarak hem zeytin, hem de tıbbi-aromatik bitkiler alanlarında çift anadal yapma hakkı kazandık. Eğitim süreci devam ederken markamızı alıp firmamızı kurduk ve piyasadaki yerimizi aldık. Bizim için hazine değerinde iki okulumuzdan geçtiğimiz yaz dereceyle mezun olduk.
Sepetimize zeytin, zeytinyağı, zeytinyağı sabunu, tıbbi-aromatik bitkiler, doğal boyama, bolca da zeytin sevdamızı ekledik. www.olioturna.com ve www.yagasabunadokunduk.com sitelerimizde ‘olioturna’ ve ‘yagasabunadokunduk’ markalarıyla dostlarımızla buluştuk” diyorlar.
EMEKLİLİĞİN TADINI ÇIKARMAK VARKEN
Peki, emekliliklerinin tadını çıkarıp bir köşede kahvelerini yudumlamak varken neden bu kadar zorlu bir yolu seçmişler? Onu da madde madde şöyle anlatıyorlar: “Asırlar boyu kozmetik, ilaç, aydınlatma, besin maddesi olarak kullanılan; üstüne en eski koruma kanunlarının yazıldığı; zamanında bir ayak boyundan fazla budamanın ölümle cezalandırıldığı, her bir danesinin altın değerinde olduğu, anavatanı topraklarımız olan zeytinin önemi tekrar hatırlansın diye… Ülkemizin bu en değerli ürünü elimizden kayıp gitmesin diye… İnsanımız varlık içinde yokluğa mahkum olmasın diye… Topraklarımızda zeytin ve zeytinyağı tüketimi artsın diye… Zeytinyağı ile aynı coğrafyayı paylaşan, buna rağmen zeytin ve zeytinyağına ulaşamayan zengin-fakir tüm insanlarımızın sofralarına zeytin ve zeytinyağı hem de hilesizi girsin diye… Bu topraklarda bu besin aynı ekmek gibi, pekmez gibi, tarhana gibi sofraların vazgeçilmezi olabilsin diye… Önce kendi insanımız bundan yararlansın, sonra ederiyle yurtdışında layık olduğu koşullarda ve Türk zeytinyağı markası olarak yer alabilsin diye… Tek başına Avrupa kıtasındaki toplam endemik tür kadar türe sahip ülkemizde tıbbi ve aromatik bitkilerle ilgili farkındalık yaratılabilsin diye… Değeri paha biçilemez tıbbi-aromatik bitkilerimiz sadece hammadde olarak değil, katma değer katılmış halleriyle dünya pazarlarında yerini alabilsin diye… Hem zeytin-zeytinyağı ve diğer zeytin ürünleri, hem de tıbbi ve aromatik bitkilerimiz ve bunlara bağlı etnobotanik kültürümüz yerinde kalkınma, bölgesel kalkınma, ülkesel kalkınmada hak ettiği yeri alabilsin diye… Bu potansiyelin ülkemizde var olduğuna inanıyor ve bu uğurda yağa sabuna dokunuyoruz.”