Gömeç Ulubeyler, etrafı zeytin ağaçlarıyla çevrili, Ayvalık ve Burhaniye’nin tam ortasında, Kazdağları’nın karşısında, Edremit Körfezi’nin güneyinde, oksijen seviyesi olarak dünya ortalamasının üstünde, şirin, çalışkan ve zeytinyağı üretiminde söz sahibi bir köy. İşte, yaklaşık 1 asırlık bu öykünün ikinci kuşağını temsil eden İsmail Yaşar, bu köyde 1952 yılında dünyaya gelmiş. Çocukluğu babasını bebek yaşta kaybetmesi nedeniyle annesi, ablası ve ağabeyi ile geçimlerini sağladıkları bin civarında zeytin ağacının etrafında geçmiş. Annesinin vefatından sonra hissesine düşen 270 ağaçtan şu anda 15 bin civarında ağaca ulaşmış. Bu süreçte eşi ile birlikte çok çabalamış, çok çalışmışlar. Bu serüvende her ağaçtan, her zeytin meyvesinden yeni bir şey öğrenmişler. Sonunda ailenin ısrarıyla zeytinyağı ve zeytin konusunda tecrübelerini daha geniş kitlelere ulaştırmak için Yaşar Tarım’ı kurmuşlar ve ‘Goldenia 008’ markasını yaratmışlar. Yılların getirdiği deneyimin sonucunda ortaya çıkan tatları zeytinyağı tutkunlarıyla buluşturmak istemişler.
GEMİ KOMUTANLIĞI YAPTI
2016’da başlayan şirketleşme ve markalaşma sürecinde en büyük yardımları ise oğulları Erdal Yaşar olmuş. Erdal Bey, Heybeliada Deniz Lisesi’nin ardından Deniz Harp Okulu’nu bitirmiş. Tam 19 yıl Türk Silahlı Kuvvetleri’nde donanmanın en modern gemilerinde branş subayı olarak çalışmış. İstanbul ve Beykent üniversitelerinde deniz hukuku ile uluslararası ilişkiler üzerine yüksek lisans yapmış. Yurtdışı görevlerde bulunmuş. 6 sene de gemi komutanı olarak orduya hizmet vermiş. Ancak zeytinyağının büyülü dünyasına kapılıp 2017’de yarbay rütbesinde iken üniformasını çıkarmış. Tulumlarını ve çizmelerini giyerek babasıyla birlikte atadan kalan zeytinliklerde çalışmaya başlamış. “Çocukluğum, lise ve üniversite yıllarımın tatil dönemleri bahçelerde geçtiği için zeytine ilgim hep vardı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ayrıldıktan sonra bu konuda kendimi daha da yetiştirdim. Sadece okuyup araştırmadım, bizzat her aşamasında çalıştım. Budama da yaptım, zeytin de topladım. Sıkımda da bulundum, ambalajlamaya yardım da ettim” diyor.
400 DÖNÜMDE 15 BİN AĞAÇ
Halen toplamda 400 dönüm arazide yüzde 70’i Ayvalık yağlık, yüzde 30’u Gemlik sofralık 15 bin ağaçtan yıllık 500 ton zeytin, 100 ton kadar da zeytinyağı elde ettiklerini paylaşan Erdal Yaşar, “Üretmek ve yaşatmak, yönetmek ve yaşamaktan daha değerlidir” mottosuyla hareket ettiklerini söylüyor. Budama sonucu gençleştirme yöntemiyle bir nesil daha yaşama şansı yarattıklarını düşündükleri asırlık ağaçlardan aldıkları ürünlerle, yüzyıllarca önce o ağaçlardan meyve alan insanların hissettikleri tatları aynı doku, koku ve lezzetle ulaştırmanın gayretinde olduklarını vurgulayan Erdal Bey, ekliyor:
HEDEF DÜNYA MARKASI OLMAK
“Ağaçlarımızdan yaklaşık 5 bininin yaşı yüzyılın üzerinde. Kalanlar ise aşılama ya da fidandan kendi ürettiğimiz ağaçlar. Büyük özveriyle zamanında suladığımız, toprağını havalandırdığımız, budamayla gençleştirdiğimiz ağaçlarımızdan aldığımız zeytinlerimizi uygun yöntemlerle toplayıp nefaseti kaçmadan soğuk sıkım yöntemiyle zeytinyağı olarak tüketicilerimize ulaştırmayı amaçlıyoruz. Kazdağları’ndan gelen dünyanın en bol oksijeniyle Ege Denizi’nin muhteşem iyot kokusunun harmanıyla ortaya çıkan nefaseti zeytinyağı tutkunlarına ulaştırmak en büyük arzumuz. Hedefimiz, Goldenia 008’i bir dünya markası yapmak. İhracata başlamak ve mutfaklara aracısız girmek. Ulusal ve uluslararası yarışmalara katılıp yöresel birikimimizi evrensel değerlerle işleyip ürettiğimiz zeytinyağımızı ödülle taçlandırmak.”