Onlar, 1955 yılından bu yana babadan oğula zeytincilik yapan bir aile. Zeytin diyarı Balıkesir Burhaniye’de dede Hasan Acar’la başlamış yolculukları. Aslında daha önce de zeytinle büyüyen aile bireyleri varmış ama kendilerine ait bahçeler onunla olmuş. Sonra bayrak oğlu Hayri Acar’a geçmiş. Hayri Bey, ilk başlarda zorlansa da, sonrasında bu iş onda tutku haline gelmiş. Babasından zeytinciliğin tüm detaylarını öğrenmiş, tüm ağaçlarla tek tek ilgilenip bakımlarını üstlenmiş. Bu süreçte en büyük destekçisi eşi Hatice Acar olmuş. İşte, günümüzde bu nöbetin yeni neferi olan Faruk Acar, böyle bir ortama doğmuş.
ÇOCUKLUĞU HEP ZEYTİNLİKLERDE GEÇTİ
Hep zeytin ağaçlarının içinde saklambaç oynayarak, yeri gelince gölgesinde uyuyarak, zaman zaman ise üstünde oturarak yaşadığı bir çocukluk geçirmiş. Evlerinde zeytin her yemeğin yanında salata niyetine tüketilebileceği gibi kahvaltılarının da vazgeçilmezi imiş. Zeytinyağı ise hayatlarının adeta her yerinde varmış. Öyle ki; pişirilen tüm yemeklerde, bahçede odun ateşinde yapılan kızartmalarda, salatalarda, hatta öksürdüklerinde (sırta sürülen), bir yerlerini incittiklerinde (krem olarak) kullanılan sihirli bir iksir gibiymiş. Zeytinyağından başka bir yağ olduğunu üniversiteye gidince görmüş.
ZEYTİN AĞIR BASTI İŞ HAYATINI BIRAKTI
Faruk Bey şimdi 28 yaşında. Üniversitede işletme okumuş. Mezun olduktan sonra 5 yıl özel sektörde çalışmış. Bu süreçte takım çalışmasına ve yönetimine uygun olduğunu fark etmiş ve kendi işleriyle ilgilenmeye karar vermiş. “Çünkü elimizde çok büyük bir potansiyel olmasına rağmen her çiftçi gibi toptan satarak kendi zeytinyağımızın yolculuğuna eşlik edemiyorduk. Daha çok kişiye ulaşmak ve üreticiden direkt sofraya ulaşmasını sağlamak amacıyla kolları sıvadım. Yaklaşık 1 yıl önce bir şirket kurarak ürünlerimizi tüketiciye bir adım daha yaklaştırdım. Şu anda babam ve annem işin üretimi, ben ise şirket yönetimi ve pazarlama kısmıyla ilgileniyorum. Manevi olarak en büyük destekçim ise nişamlım Ece Gümüşoğlu” diyor.
BURHANİYE’DE 15 BAHÇEDE 100 DÖNÜM
Ailenin zeytinlikleri Burhaniye’de. 15 bahçede yaklaşık 100 dönüm. Ağaçlar ağırlıklı olarak ‘Edremit Yağlık’. Yılık kapasite 10-12 ton arası. Şu an kendi tesisleri yok. Sıkımı uzun yıllardır beraber çalıştıkları, hijyenine, kalitesine ve çalışma prensiplerine güvendikleri bir tesiste yaptırıyorlar. Tüketiciye de sosyal medya üzerinden ulaşıyorlar. Şu an için bir markaları var: “Gutta”. Latince bir kelime. “Damla” anlamına geliyor. Yağlarının her bir damlası değerli, sağlıklı ve lezzetli olduğundan en uygun ismin bu olacağını düşünmüşler. Öncelikli hedefleri tüketicilerin ürünlerinden memnun kalması.
TEMEL HEDEF, YERLİ ÜRETİME DESTEK
Faruk Acar, “Bunu sağlarsak işimizi geliştirebileceğimizin farkındayız. İlerleyen zamanlarda kendi tesisimizi kurmak ve bir satış merkezi açmak istiyoruz. Ayrıca, kaliteli ürün kullanmayı misyon edinmiş restoranlarla da yağımızı buluşturarak ürünlerimizi daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyoruz. Önümüzdeki süreçte ürünlerimizi ihraç ederek, katıldığımız uluslararası yarışmalardan ödüllerle dönerek hem markamızın, hem de ülkemizin ismini duyurmayı da planlıyoruz. Yerli üretime katkı sağlayı temel prensip kabul ediyoruz” ifadelerini kullanıyor.