Güzel, tatlı, sevimli
Onlar yaklaşık yarım asırdır ‘kutsal ağaç’ların mirasına sahip çıkan bir aile. Artık bu yolda ‘Bonita Tarım’ markasıyla tüketicinin hizmetindeler.
Geçimini tarım ve arıcılıktan sağlayan bir ailenin oğlu olan öğretmen Kudret Tortu uzun yıllar mesleğinin yanı sıra fırsat buldukça babasının izinden gidip tarımla da uğraşmış. Emekliliğinden sonra ise kendisini tamamen bu işe vermiş. Bu süreçte en büyük destekçisi emekli memur olan eşi Aysel Tortu olmuş. Günümüzde İzmir-Aydın sınırını oluşturan Tire’deki Aydın Dağları’nda yüksek rakımda yer alan bahçenin her türlü bakımı ve üretim anne-baba tarafından yürütülüyor. İnternet sayfasının oluşturulması, güncellenmesi ile web siparişlerinin takibi ve sosyal medya kısmıyla ise kızları Gizem Algül ve damatları Enes Algül ilgileniyor.
Bahçe yaklaşık 80 dönüm olup zeytin dışında incir ve ceviz ağaçları da bulunuyor. Kudret Bey ve Aysel Hanım, ata yadigârı bahçeye asırlık ağaçların yanına yıllar içinde yeni fidanlar da dikerek verimi yükseltmiş. Zeytin ağaçların tamamı ‘Memecik’ çeşidi. Zeytinlerin sıkımını genellikle ilçedeki modern ve hijyenik standartlara sahip Tariş’te yaptırıyorlar. Yıllık 1.5 ton civarı zeytinyağı elde ediyorlar. Uzun yıllar yalnızca kendi yakın çevreleriyle buluşturdukları ürünlerini Kasım 2022’den bu yana ‘Bonita Tarım’ markasıyla web sayfalarından daha geniş kitlelere ulaştırmaya başlamışlar. Ayrıca, bonita.tarim instagram sayfalarından da sipariş alıyorlar.
ANNE-KIZ ÖNCÜLÜĞÜNDE MARKALAŞTILAR
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra finans sektöründe kariyer yapan ve hala İstanbul’da bir yandan da kurumsal hayata devam eden kızları Gizem Hanım, “Yıllardır üretimini sadece kendi yakın çevresine pazarlayan ailenin kadın fertleri, anne-kız öncülüğünde markalaşmaya gitme kararı aldık. Yakın çevremizden gelen olumlu geri bildirimler Bonita Tarım’ı kurmamızda etkili oldu. Ve en nihayetinde 2020’de marka tescilini yaptırdık. Markamızı Hispanic dillerin bazılarında ‘güzel, tatlı, sevimli’ anlamına gelen ve aynı zamanda feminen bir kelimeden esinlenerek kurduk. Logomuzu da kelimenin ruhuna uygun şekilde ana ürünlerimiz incir ve zeytin yaprakları ile tasvir etmeye çalıştık. Henüz bireysel olarak organik sertifikamız (grup sertifikasyona dahiliz) yok. Ancak 2013’ten bu yana bahçemizde suni-inorganik gübre/ilaç kullanmıyoruz. Bahçemizdeki fidanlar için damla sulama sistemi mevcut. Gerekli elektriği ise güneş panellerinden sağlıyoruz. Doğaya saygılı, organik ve sürdürülebilir tarım ailemizin en önem verdiği noktalar” diyor.
KALİTELERİNİ KORUYARAK İLERLEYECEKLER
Markalarının henüz emekleme aşamasında olsa da orta-uzun vadeli hedefleri arasında ülkemizin zeytinyağı ihracatına katkıda bulunmak olduğunu paylaşan Gizem Algül, sözlerini şöyle noktalıyor: “Zira ülkemiz her ne kadar zeytinyağı üretiminde ton bazlı ilk sıralarda yer alsa da ihracatta ne yazık ki aynı performansı gösteremiyor. Özellikle markalı ve ambalajlı ihracat çok cüzi miktarlarda iken, gerçekleşen ihracatın büyük kısmı katma değersiz, dökme zeytinyağı olarak gerçekleşiyor. Ülkemizin yüksek kaliteli zeytinyağının hak ettiği değeri görememesi çok acı. Bizler için önemli olan nokta ise ihracat yolculuğunda da şimdiki butik üretim kalitemizi koruyarak emin adımlarla ilerlemek olacak.”
Gizem Algül