FİRMA: Ağva Çiftliği
MARKA: Ağva Çiftliği
BÖLGE: Manisa, Gördes, Kürekçi
(başlık)
Hayallerinin peşinde gittiler, Ağva Çiftliği’ne hayat verdiler
(spot)
İstanbul’daki kurumsal hayatlarına nokta koyup büyük şehirden yeşile geçmeye karar veren Ebru-Altar Ağva çifti, aileleri ile birlikte uzun arayışlar sonrası Manisa Gördes’te karar kılmış. Şimdi, soyadlarını taşıyan çiftliklerindeki zeytinlerden elde ettikleri ürünleri yine aynı isimle bu lezzetin peşinde koşanların sofralarına sunuyorlar.
(yazı buradan başlıyor)
Büyük şehirden kasabaya gidiş, kalabalıktan sakinliğe, şehrin koşturmacasından yeşilin sessizliğine vs. sıralasak herhalde bitmeyen hayat döngülerini ifade ederiz. Bu döngüler kentten toprağa olunca hep hayal kurulan, istenen ama cesaret edilemeyen, romantik görünen ama nereden başlanılacağı bilinmeyen hayat adımları…
Büyük şehirlerde, hele de İstanbul’da ‘beyaz yakalı’ olarak adlandırılan döpiyesli, takım elbiseli, kravatlı yaşamlarda en çok imrenilen ancak o döngüden bir türlü çıkılamadığı için atılamayan cesaret adımları…
İşte tam da burada Ebru ile Altar Ağva, aileleriyle birlikte bu adımı atmışlar. Bu adımı atarken bunun hem doğru planlanmış bir proje hem de aileleriyle kuracakları bir hayat olması yönünde düşünmüşler. Manisa Gördes’in Kürekçi Mahallesi’ndeki arazinin alındığı güne kadar sadece bir plan olan bu hayal Aralık 2012’de gerçeklik kazanmış. Ve şehirden yeşile geçiş böylece başlamış.
KURUMSAL HAYATTAN YEŞİLE
“2010 itibariyle planlarımızı yapıp ailelerimizle projelendirirken, bize tereddütle bakan, şaşkınlıkla destek vermeye çalışan, bazen de ‘Normal değilsiniz’ diyen herkes pandemi döneminde arayıp tebrik edip, öngörülü olduğumuz ve başarabildiğimiz için bizlerle gurur duyduklarını söylediler” diyen Ağva çiftinin doğanın gerçekliğine yorumu ise şöyle: “Kurumsal hayatı zor bulanlar, belki de bu hayalleri daha kolay olduğu için tercih ediyor olabilir. Ama gerçekler hiç de öyle değil. Bizi en çok doğadaki yaşamın gerçekliği büyüledi. Kurumsal hayatta kâğıt üzerinde bir planlamadan öteye gitmeyen ‘zaman yönetimi’ni anbean yaşandığı gerçek bir yaşamın cazibesi güç verdi bize.”
İNCE ELEYİP SIKI DOKUDULAR
Ebru Hanım ve Altar Bey’in dolu dolu geçen 12 yıllık yolculuklarının ilk adımı ailece bu işi yapmaya karar vermeleriyle olmuş. Sonrasında arazi arayışı, bölgenin netleştirilmesi, toprak verimine, su durumuna göre yetiştirilecek ürün-ürünlerin seçimi, bunların yetiştirilmesinde kullanılacak yöntemler gibi birçok konu masaya yatırılmış. Mart 2011’de başlayan bu hayalin gerçeğe dönüşüm süreci Aralık 2012’de Ege’nin güzel şehri Manisa’nın Gördes ilçesindeki verimli toprakların keşfiyle sonuçlanmış.
Öncelikle Altar Ağva, annesi, babası ve abisi hep birlikte çiftliğe gitmişler. Ebru Ağva ise o dönem İstanbul’da devam eden işi nedeniyle sadece izin ve bayramlarda gelebilmiş. Şubat 2016’da emeklilik hakkını elde edince kurumsal hayatını sonlandırıp çiftlik yaşamına katılmış.
500 DÖNÜM, 10 BİNDEN FAZLA AĞAÇ
İlk yıllarda arazinin bir kısmına sofralık ve kurutmalık üzüm bağı kurulmuş. Mevcut zeytin ağaçlarına farklı çeşitlerde çok sayıda ekleme yapılmış. Bir miktar da meyve ağacı dikilmiş. Ancak geçen yıllar içinde zeytinin ileriye dönük daha doğru bir gelişim olacağından hareketle arazi zeytin ağaçlarının sayısını artırma yönünde tekrar revize edilmiş. Bugün 500 dönüm arazide ‘Domat’, ‘Edremit’, ‘Trilye’ ve ‘Memecik’ çeşidi olmak üzere 10 binden fazla zeytin ağacı var. Ailenin halen tek markası var: Ağva Çiftliği… Logoda önde yer alan meşe, ardında görünenler de zeytin ağaçları.
“Zeytin olan bir çiftlikte neden meşe ağacı diye düşünülebilir. Meşe ağacı bolluk, bereket, cesaret, güç, bağımsızlık ve koruyuculuğun simgesi. Meşe odunu ışığı ile etrafı hem aydınlatır hem de ısıtır. Ayrıca, köklü meşe ağaçları araziyi aldığımızda vardı. Doğada tüm canlılar, ağaçlar çok değerlidir ama bizim için meşe ve zeytinin yeri başka. Renkler ise doğanın renkleri olan yeşil, kahverengi ve sarı. Kısacası özde ne varsa onu logomuza yansıtmaya çalıştık” diyorlar.
ÖNCE İÇ PİYASA, ARDINDAN İHRACAT
Halen iç piyasada satışlarının devam ettiğini, 2025’te de iç piyasada farklı
kanallarda ürünlerinin satışını gerçekleştirmenin yanı sıra ihracat hedefleri olduğunu
paylaşan Ağva çifti, ekliyor: 2025’te iç piyasada farklı kanallarda ürünlerinin satışını gerçekleştirmenin yanı sıra ihracat hedefleri olduğunu paylaşan Ağva çifti, ekliyor: “Bununla ilgili uzun süredir görüşmelerimiz devam ediyor. Aynı zamanda farklı ülkelere numuneler gönderiyoruz. Ağva Çiftliği’nin uzun vadedeki planları arasında bulunduğumuz bölgede kaliteli zeytin ve zeytinyağı üretimini artırarak çiftçinin elindeki ürününün öncelikle kıymetini anlamasını sağlamak ve de ortak paydada sektöre katkı sağlamaya devam etmek var.”
Ağva Çiftliği, Zeytin Dostu Derneği’nin yarışmasında 2022’de altın (Domat), 2023’te altın (Memecik) ve gümüş (Trilye) kazanmış. IOOCC’de ise 2022’de gümüş (Domat), 2023’te gümüş (Memecik) ve bronzla (Trilye) taçlanmış.