FİRMA: Melih Uğraş Erol
MARKA: Hususi
BÖLGE: Aydın, Germencik
35° enlem, 27° boylam arasındaki zeytinlikte doğdu
Bu serüven, Ege tarihinde zeytinciliğin ilk yapıldığı topraklardan biri olan Menderes Ovası’ndaki Magnesia antik kentinin yanı başında başlamış. Ve ‘Hususi’, dağlarından bal, ovalarından yağ aktığı cümlesinin hakkını veren Aydın’ın yamaçlarındaki 35 derece enlem ve 27 derece boylam arasındaki zeytinlikte doğmuş.
Melih Uğraş Erol, “Zeytin ve zeytinyağı serüvenimizin ne başı, ne de belli bir zamanı var diyebilirim. Çocukluğumdan beri mutfağımızda her daim büyük yeşil bir cam şişenin içinde zeytinyağı olurdu. Bu sadece bizim evimize özel değildi. Anneannemin, babaannemin, halamın evlerinde de hep gizli saklı karanlık mahzenlerde zeytinyağı bulunurdu. Hatta onlar da kendi atalarının zeytinyağına ne kadar önem verdiklerini oldum olası anlatırlardı. Öyle ki, çok eskilerden kalma zeytinyağı küplerini bana emanet etmişlerdi. İşte Egeli olmanın, Ege’de yaşamanın ve hemen hemen her yemeği zeytinyağı ile lezzetlendirmenin bizim için ne zaman ve nasıl başladığını inanın hiç hatırlayamıyorum. Çünkü zeytin ve zeytinyağı bizim için hep var oldu” diyerek başlıyor öykülerini anlatmaya…
HUKUKTAN SONRA GASTRONOMİ
Zaman içerisinde babası Cengiz Erol, Magnesia antik kentinin yanı başında bulunan köylerinde küçük bir zeytinlik satın almış. Burası, Rumlardan kalma, içinde harabe halde bir su değirmeni barındıran ve 100 yaşında zeytin ağaçları bulunan bir bahçeymiş. Cengiz Bey’in merakı tüm aileyi zamanla zeytine, zeytin ağacını tanımaya, ihtiyaçlarını öğrenmeye ve ona cevap vermeyi öğrenmeye doğru sürüklemiş. Kısacası, öğrendikçe, “Nasıl daha sağlıklı zeytin yetiştirilir?”, “Nasıl daha verimli ama doğal yollarla zeytinyağı elde edilir?” sorularına yanıt bulur olmuşlar.
Melih Bey’in işe dahil olması ise Ankara’nın ardından yurtdışındaki hukuk tahsilini tamamlayıp Ege topraklarına, yani atalarının topraklarına dönüşü ile başlamış. Zaten meraklı olduğu, çeşitli araştırmalar ve yazılar yazma peşinde olduğu için Ege ve Ege mutfağını derinlemesine inceledikçe zeytinyağının nasıl da gizli ama güçlü bir kahraman olduğunu daha da iyi anlamış. Zeytin ve zeytinyağı nöbeti şu an için sadece onda demek mümkün. “Her ne kadar hukukçu olarak hayatıma devam etsem de gastronomiye ilgim sürdü. Bu tutkum beni profesyonel olarak eğitim almaya kadar götürdü. İçinde büyüdüğüm Ege kültürünü her iki yakadan da araştırırken kendimi Yunanistan’daki Mathimata Mageirikis yemek okulunda buldum. Burada aldığım eğitimin ardından girdiğim sınavla şeflik unvanı elde ederken, diğer taraftan da ilk yemek kitabım olan ‘A Pinch from the Agean’ Yunanistan’da İngilizce olarak yayımlandı. Halen Ege mutfağı üzerine araştırmalarımı sürdürürken, 2020 kışında da ‘Sebzeler, Meyveler, Otlar ve Ege Mutfağı’ adlı kitabım yayına girdi” diyor.
MÜTEVAZI AMA ÇOK ‘HUSUSİ’
Başta da söylediği gibi açıkçası büyük bir zeytinliği veya üretim kapasitesi henüz yok. 10 dönüm arazi içinde 150’ye yakın ‘Memecik’ cinsi zeytin ağaçlarının olduğu bir bahçeye sahip. “Arazide bir de su değirmeni var. Bundan neredeyse 100 yıl evvel bölgedeki ender değirmenlerden birisiymiş bu değirmen. Etrafı her zaman zeytinle dolup taşar, taze unla yapılan ekmek zeytinyağsız yenmezmiş. Bu değirmen çevre halkının uğrak yeri iken bugün ‘Hususi’nin zeytinlerinin yetiştirilip toplandığı topraklar oldu. İşte bu kadar duygunun ve yaşanmışlığın toplandığı zeytinliğimizde ağaçlarımıza müdahale etmeden onlara kendi doğal ortamlarında var olma imkanını verdik. Tek tek her ağaçla ilgilendiğimiz zeytinliğimizde kimi ağaçlar değirmenin kuruluş günlerinden kalma iken, kimileri ise biraz daha gençler. Tamamen kendi yöre insanımla kendi topladığım bahçemde yıldan yıla değişen bir verim elde etmekteyim. Aşağı yukarı 700-750 litre zeytinyağı elde ettiğimi söyleyebilirim. Sıkımı yine kendi yöremizde bulunan ve son teknoloji ile donatılmış Gusto’da yapıyorum” diye konuşuyor.
ÖZEL SERİYLE CANLANDIRACAK
Melih Uğraş Erol, son iki sezondur üretimi sadece kendisine ayırmış. Yaşanan süreçler ve pandeminin getirdiği zorluklar nedeniyle piyasaya henüz tam anlamıyla ürün satışına başlayamamış. “Ancak adıma 10 yıllık tescilli olan ‘Hususi’ markamı bu yıl özel bir seriyle tekrar canlandırma hedefindeyim. Yine oldukça sınırlı sayıda, teknolojik ve hijyenik ancak düşük ısıda soğuk sıkımla üreteceğim özel bir zeytinyağı elde etmeyi hedefliyorum. Zaten ilk parti üretimimiz 0.3 asit olmuştu. Bu yıl yine aynı şekilde kuracağım şirketle markamı zeytin dostlarıyla buluşturmayı arzuluyorum. Bu doğrultuda ilk adım olan www.hususi3727.com’u yavaş yavaş kurarak güncellemeye başladım” bilgisini paylaşıyor.
ENLEM VE
BOYLAMDAN
ESİNLENDİ
Melih Bey’in tek bir markası var: ‘Hususi’. Markanın ismi ve logosu antik kentin enlem ve boylamlarını gösteren bir şekilden esinlenerek oluşturulmuş. Logo son derece sadece olacak şekilde tasarlanmış. Üzerindeki çizgiler bahçenin bulunduğu enlem ve boylamı simgeliyor.
Melih Uğraş Erol