Yazılım teknisyeni Nazmi Tabak, ata mirası zeytinciliğe farklı bir bakış açısı getirerek çıktığı yolda ‘Zoilos’ markasına hayat vermiş. İsmini, köle olarak gittiği Roma’dan imparatorun sağ kolu olarak dönen bir köleden alan Zoilos, köklerinde yeşerdiği antik Afrodisyas kentinin adını 7 kıtada da duyurmak istiyor.
Nazmi Tabak, 1988 Aydın Nazilli doğumlu. İlk, orta ve liseyi ilçesinde tamamladıktan sonra Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde bilgisayar yazılımı okumuş. Ancak, hem anne hem de baba tarafından hayatlarını üretime adamış aile geleneğinden yetiştiği için olsa gerek her zaman toprağa da büyük ilgi duymuş.
Anne tarafı yaklaşık 200 yıllık derici, baba tarafı ise üç kuşaktır tarımcı olan Nazmi Bey’in yolu 2013’te ülkemizde butik zeytinyağının öncülerinden bir markayla kesişmiş. Bu tanışma sonrası, ilerlediği yolun hikayesi başka bir yöne evrilmiş ve daha da anlamlanmış. 2019’a kadar da burada üretim alanında çalışma fırsatı bulmuş.
KENDİ YOLUNU ÇİZDİ
“Her zaman için en iyisini hedefledik ve çok güzel işler yaptık. Ekibimizdeki her bir arkadaşımızın emeği ile birçok başarıya imza attık. Daha sonra İzmir Urla’da başka bir firmada çalışmaya başladım. Yaklaşık 4 yılın ardından şartların yeterince olgunlaştığını düşünerek kendi markamızı kurmak ve değerlerimizi yaratmak için ailemin de maddi-manevi desteğiyle kolları sıvadım” diyor.
Yaklaşık 160 dönümde 2 bin 500 ağacın bulunduğu ata mirası zeytinliğe farklı bir bakış açısıyla yaklaşarak üretim şeklini değiştirdiklerini söyleyen Nazmi Tabak, “Şu an için kendi sıkım tesisimiz bulunmasa da sektörde bizi tanıyan ve yardımcı olan birçok kişinin desteğiyle zeytinyağımızı kaliteli bir şekilde üretebiliyoruz. Tüketiciye halihazırda dijital ortamdan ulaşım sağlıyoruz. İhracatla ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz” bilgisini paylaşıyor.
TARİHTEN ESİNLENDİ
Markalarına, Karacasu’ya bağlı Geyre’deki antik Afrodisyas kentinin tarihinden esinlenerek ‘Zoilos’ ismini verdiklerini aktaran Nazmi Bey, bu kahramanın öyküsünü de şöyle anlatıyor: “Zoilos, Afrodisyas’tan köle olarak alınan ve Roma’ya götürülen bir delikanlıymış. İmparatoru Agustus’a büyük hizmetlerde bulunmuş, onunla savaşlara katılmış, yeteneği ve cesareti sayesinde sevgisini kazanmış. Azat edildikten sonra çok sevdiği memleketi Afrodisyas’a döndüğü zaman artık bir köle değil, imparatorun arkadaşı, hatta yakın dostu bir Roma vatandaşıymış. Üstelik, başkentle güçlü politik ilişkileri bulunan güçlü ve zengin bir Romalı imiş. Meclis binası, kütüphane, pazar yeri anıtsal yapıların inşasına yine onun sayesinde başlanmış ve şehir günümüze ulaşan ihtişamına kavuşmuş.”
ŞANS VE İLHAM OLDU
Zamanın heykelcilik okulu ve sanat merkezi olarak kabul edilebilecek Afrodisyas’ın etrafında bugün tarımsal üretimin ön plana çıktığını, etrafındaki binlerce zeytin ağacının onu sardığını sözlerine ekleyen Nazmi Tabak, “Milattan öncesi bir dönemden bugüne kadar adını ulaştırabilmiş birinin bize şans ve ilham vereceğini düşünerek markamızda onun adını kullandık. Kaliteli ürünler üreterek hem bölgemizin tanıtımını yapmak hem de diğer üretici dostlarımıza örnek olmak istiyoruz” diye konuşuyor.