FİRMA: Kardozolive Zeytin Zeytinyağı San. Tic. Ltd. Şti
MARKA: Celine’s Farm
BÖLGE: İzmir
Kardeşlikten bir tık üst mertebeden doğan marka
Onlar iki yakın arkadaş… ‘Arkadaş’ derken, aslında bu kelime onları anlatmak için biraz hafif kalıyor. ‘Kardozolive’ olan firmalarına da ismini veren kök kelime ‘Kardozo’ aslında onları daha net açıklıyor. Yılmaz Havlacı ve Burak Bali için ‘Kardozo’, kardeşlikten bir tık üst mertebe. Bu dostluğun meyvesi de ‘Celine’s Farm’. Onlar anlattı, biz de sizlerle paylaşıyoruz…
(yazı buradan başlıyor)
Yılmaz Havlacı ve Burak Bali hem görüntü hem hayatta yaşadıkları hem de yaşam tarzlarıyla birbirlerine çok benzeyen iki yakın arkadaş. ‘Arkadaş’ derken, aslında bu kelime onları anlatmak için biraz hafif kalıyor. Kardozolive Zeytin Zeytinyağı Sanayi Ticaret Ltd. Şti. olan firmalarına da ismini veren kök kelime ‘Kardozo’ onları daha net açıklıyor. Zira ‘Kardozo’, yıllardır birbirlerine hitap şekilleri olmuş. Anlamını soranlara yanıt da ‘kardeşlikten bir tık üst mertebe’ şeklinde verilmiş.
ORTAK YANLARI O KADAR ÇOK Kİ
Yılmaz Havlacı, 1979 Hatay doğumlu. Ege Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu.
Çeşitli ulusal ve çok uluslu şirketlerde 22 yıllık deneyime sahip. Evli ve 2 çocuk babası. Burak Bali, 1978 Manisa doğumlu. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu. O da aynı şekilde yerel, ulusal ve çok uluslu şirketlerde 22 yıllık deneyime sahip. Evli ve 2 çocuk babası.
Üniversite dönemlerinden (1998) beri devam eden dostlukları sonraki yıllarda daha da pekişmiş. Kendilerinin ve eşlerinin aynı firmada çalışıyor olması, çocuklarının benzer yaşlarda olması, hatta her ikisinin de ilk evlatlarının kız, ikincisinin erkek olması, onlar gibi çocuklarının da kardeş gibi büyümeleri vb. gibi birçok benzerlikleri mevcut.
MARKANIN İSMİ ÇOCUKLARDAN
Tüm bu konular en son olarak geçtiğimiz şubat ayında yatırımlarını birleştirip ortak bir zeytinlik alma fikriyle taçlanmış. Aslında ilk başlarda yoğun şehir temposundan kaçıp, hafta sonunu geçirebilecekleri bir yer yapmak, doğanın içinde olmak istemişler. Ancak sonrasında büyülü ve kıymetli bir meyve olan ve ondan elde edilen ‘altın suyu’ olan zeytinyağı onları da büyülemiş. Ve yine ortak bir marka oluşturma fikri hayata geçmiş. Hiç şüphesiz bu değerli ürünün adı da yine çocuklarından birinin ismi olsun demişler. İşte, Celine’s Farm markası böyle doğmuş.
İŞİ ŞANSA ASLA BIRAKMIYORLAR
“Çocuklarımızdan birinin adını taşıyor olması markamızın bizim gözümüzdeki değerini ve kıymetini bir kat daha artırıyor. Bu nedenle zeytinlerimizin yetiştirilmesinden tutun da zeytinyağı elde etme süreci dahil her şeyi oldukça hassas takip ediyoruz. Bu süreçleri geçirirken, geçmişten gelen geleneksel ve kadim bilgilerin yanında teknolojinin ve bilimin ışığını da kendimize rehber alarak ilerlemeye gayret gösteriyoruz. Bu bağlamda kısa zamanda bölgemizde bulunan sektörün en önemli aktörlerinden ve aynı zamanda paydaşlarından olan çok sayıda hoca ve eğitmenle tanışıp sohbet etme, dinleme ve öğrenme fırsatları kovaladık” diyorlar.
‘KALİTE’ OLMAZSA OLMAZLARI
Daha işin başında, ürünlerinin en önemli farkının ‘kalite’ olması noktasında mutabıktık kalmışlar ve bunu başardıklarını da düşünüyorlar. Onları başardıklarına inandıran şey ise bugüne kadar erken hasat soğuk sıkım natürel sızma zeytinyağlarını tercih eden ve geri bildirimlerini paylaşma nezaketinde bulunan lezzet ortakları, yani müşterileri olmuş.
“Ortaya çıkardığımız ürünün farklı olması tabii ki bize bir maliyet oluşturmadı değil… Maliyetin yanı sıra bu kadar ince eleyip sık dokumamız ve son kullanıcıya ulaşan ürünün dış görünümdeki en ince ayrıntıya dikkat etmemiz bazı yakın çevremizde de şaşkınlıkla karşılandı. Ama biz biliyorduk ki iyi bir ürün iyi ve uygun ambalaj içinde olurdu. Bugün geldiğimiz noktada en önemli amacımız ve kendimize görev edindiğimiz konu doğru zeytinyağını üretim sürecinden tutun da doğru ambalajlama şeklini, doğru saklama koşullarını bıkmadan usanmadan elimizin değdiği gözümüzün gördüğü ulaşabildiğimiz kadar çok insana anlatmak” diye konuşuyorlar.
BİZ SEVDİK DİLERİZ ONLAR DA SEVER
Son söz olarak, gelecek için bugünden büyük sözler söylemek istemediklerinin altını çizerek, ekliyorlar: “Biz zeytinyağını zaten severdik ama üretim süreçlerini de çok sevdik. Umarız çocuklarımız da bu süreçleri sever ve bizlerin bugün attığı temellerin üzerine güzel bir bina inşa ederler.”
Burak Baki, Yılmaz Havlacı, Tülin Bali, Işıl Havlacı