Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

ZEYTİN AĞACI

 

Uzandı, tuz torbasını yastık yaptı, gözlerini dikti…

Dibinde yattığı, kimleri gördüğü, dinlediği, şahitlik ettiği, derttaş olduğu belli olmayan asırlık zeytin ağacına baktı baktı…

Kendi içinden, sanki zeytin ağacının kalbine, düşüncesine hitap ediyormuşçasına konuşuyordu…

Oysa yıllar yılı olmuştu bu ağacın bulunduğu mevkide keçi otlatlığı…

Ama bugüne kadar hiç düşünmemiş, akıl etmemişti…

Peki, değişen neydi?

Önceki akşam bir sohbete katılmıştı…

Orada konuşan adam sözün bir yerinde adeta çoban Rafet’in içine bir bomba salmıştı…

Ve o bomba kendi deyimi ile ‘şimcik’ patlıyordu.

Ne mi demişti o adam?

“Her şeyin canı vardır. Taşın, toprağın, ağacın, kuşun vs.”

Herkes dağılıyorken, çok uzak diyardan gelen biri, utana sıkıla, o adama yaklaştı…

“Efendim! Ben çok uzaklardan geliyorum. Benim olduğum yerde kafa dengi kimse yoktur ki muhabbet edeyim, ne buyurursunuz?” diye sordu.

Adam tebessüm ederek, babacan bir tavırla:

“Beis yok, kolayı var. Köyün dışında kocaman bir kaya var ya hani, düşecek gibi duruyor” dedi.

Uzaktan gelen kişi heyecanla…

“Evet var efendim!” diye karşılık verdi.

Adam da, “Git üzerinde otur ve onunla sohbet et” dedi.

Soruyu soran kişi, mal bulmuş mağribi sevinerek çıktı meclisten.

İşte, çoban Rafet’e ilham olan da oydu.

Bundan böyle sırdaşı o zeytin ağacı olmuştu.

Dert ortağı da oydu, sohbet arkadaşı da oydu.

Ve radyodan bir türkü de öğrendi Rafet!

Zeytin ağacına, köyde sevdiği, ama bundan haberi olmayan, muhtarın kızını şikayet eder dururdu:

Zeytin yaprağı yeşil aman bir yar elinden / Altında kahve pişir yandım bir yar elinden / Beni sana vermezler aman da bir yar elinden / Aklın başına devşir yandım bir yar elinden…

Aman bir yar elinden yar eli yar elinden / Koy beni sallanayım aman da bir yar elinden / Zülüfünün telinden oy nerelere gidem elinden / Aman bir yar elinden yar eli yar elinden…

Yar bahçeye girdin mi aman bir yar elinden / Sevdiğini gördün mü yandım bir yar elinden / Sevdiğini görünce aman bir yar elinden / Saçlarını ördün mü yandım bir yar elinden…

Aman bir yar elinden yar eli yar elinden / Koy beni sallanayım aman da bir yar elinden / Zülüfünün telinden oy nerelere gidem elinden / Aman bir yar elinden yar eli yar elinden…