FİRMA: NEGOMED Group Tekstil Kumaş Zeytin Gıda İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
MARKA: Aspro Kastro
BÖLGE: Manisa, Akhisar
Amazon kadınları kadar güçlü ve benzersiz
Dilek Çim El Rharbi, tarihi ve kültürel mirasa duyduğu sorumlulukla, barışın, bilgeliğin ve bereketin sembolü zeytin ağacının Anadolu topraklarında başlayan hikâyesini Akhisar’ın eski ismini verdiği ‘Aspro Kastro’ (Beyaz Kale) farkıyla taçlandırmış.
Akhisar, geçmişi M.Ö. 14’üncü Yüzyıl’a dayanan bir Amazon kenti. Köklü medeniyetlere kucak açmış bu bereketli topraklar, tarih boyunca birçok isimle anılmış. ‘Polonya’, ‘Ohipko’, ‘Semiramis’, ‘Thyateria’ ve son olarak bugünkü adına ilham veren ‘Aspro Kastro’, yani ‘Beyaz Kale’… Hitit Kralı Hattuşili’den Amazonlara, Lidya kralı Karun’dan Roma kralı Jül Sezar’a, Osmanlı padişahları Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman’a kadar birçok önemli isme ve medeniyete ev sahipliği yapan Akhisar, 9 bin yıllık tarihinden aldığı güçle zeytin üretiminin başkenti… Tarihte Lydia sınırları içinde kalan bu kıymetli topraklar, doğu-batı doğrultusunda uzanan dağlarla nehirlerin arasında kalmasından kaynaklı coğrafi avantajının etkisiyle yüksek kalitede en lezzetli zeytin ve zeytinyağını sofralara taşıyor. İşte, Dilek Çim El Rharbi de bu tarihi ve kültürel mirasa duyduğu sorumlulukla, barışın, bilgeliğin ve bereketin sembolü zeytin ağacının Anadolu topraklarında başlayan hikayesini ‘Aspro Kastro’ farkıyla taçlandırmış.
ÜÇÜNCÜ KUŞAK OLARAK İŞİN BAŞINDA
Makedonya’nın Tikveş bölgesinde yer alan, yemyeşil dağların çevrelediği üzüm kenti Kavadar’dan göç eden göçmen bir ailenin kızı olan Dilek Hanım, zeytincilik ata mesleği olduğundan zaten hep bu işin içindeymiş. Ancak uzun yıllar yurtdışında yaşamış. Bu süreçte birçok Akdeniz ülkesini ziyaret etmiş. Cezayir ve Fas’ta 7 yıl boyunca bir inşaat şirketinde tercüman olarak çalışmış. Akdeniz kültürüne aşık biri olarak bunun en büyük parçalarından zeytinyağını profesyonel şekilde öğrenmek ve eğitimler almak için kendisini hazırlamış. Kurumsal hayatta sürdürdüğü zamanın ardından köklerine dönmek istemiş. Girişimcilik hikâyesi de böylece başlamış. “Çocukluğumdan beri yediğim her şeyin tadını ayırt ekmekte üstüme yoktu. Zeytinyağına olan tutkum hep vardı. Tadını, kokusunu ayırt etmeye çalışırdım. Daha sonraki yıllarda zeytincilikle ilgili bir şeyler yapmak hep kalbimde vardı. Bir nevi çocukluk hayalimdi. Sağlıklı yaşamın aslında ailedeki beslenme alışkanlıklarından başladığını fark ettim. Bizim soframız tam bir Ege sofrasıdır. Ege otlarımız, zeytinyağımız, balığımız, zeytinyağlı yemeklerimiz, mezelerimiz, bahçemizde yetişen otlardan yapılan börekler ve dağlardan toplanan adaçaylarımız… Aileden gelen bu aşkı üçüncü kuşak olarak teslim aldım” diyor.
MARKASININ ANLAMI: ‘BEYAZ KALE’
Hayalinin adım adım marka ismine karar vermekle başladığını söyleyen Dilek Çim El Rharbi, “Yolculuğumuzda güzel bir marka ismine ihtiyacımız vardı. Aynı zamanda doğup büyüdüğüm Akhisar’ı da bu anlamda tanıtmak istedim. Akhisar, Türkiye’de zeytin ağacının en çok olduğu önemli bir bölge. ‘Aspro Kastro’ da Akhisar’ın Bizans dönemindeki Yunanca ismi. ‘Beyaz Kale’ anlamında. Daha sonra ‘Akhisar’ olarak çevrilmiş. İsimle ilgili patent başvurumuz sürerken uluslararası tadım uzmanı Birsen Pehlivan ve Antonio Giuseppe Lauro’dan uluslararası zeytinyağı üretim teknikleri ve master tadım eğitimi aldım. Bu eğitimin çok kapsamlı ve tadımı da içeriyor olması bana çok fayda sağladı. Eğitim almaya devam ediyorum ve her fırsatta ve yurt dışı ziyaretlerim sırasında farklı zeytinyağları tatmaya çalışıyorum” ifadelerini kullanıyor.
GÜNDEMİN BAŞINDA İHRACAT VAR
Ailenin zeytinlikleri Manisa Akhisar’da. Toplam 100 dönüm. Bir bu kadar da tohur alıyorlar. Ağaçları ‘Trilye’, ‘Domat’, ‘Uslu’ ve ‘Ayvalık’ çeşidi. Yıllık kapasiteleri 10 ton. Şu an için kendi tesisleri yok. ISO 9001-2008 ve Koscher sertifikalarına sahip, Alman Gest Westfalia marka makineye sahip bir tesisle çalışıyorlar. Tüketiciye de e-ticaret siteleri Trendyol ve Hepsi Burada, web sitesi ve gurme marketler aracılığıyla ulaşıyorlar. Aynı zamanda toptan satış yapıyorlar. İhracat, gündem maddelerinin en başında yer alıyor. Tekstil iş kollarının sağladığı global çevre ve uluslararası ticaretin içinde olmalarının bir avantaj olduğunu düşünüyorlar. Öncelikle ihracata başlamak ve her geçen gün kendilerini geliştirerek uluslararası standartların üzerine çıkmayı hedefliyorlar.
EN BÜYÜK EKSİĞİMİZ PAZARLAMA
“Nasıl ki iyi bir meyve suyu üretmek istiyorsak bunun için iyi meyveleri kullanmalıyız, zeytinyağı için de aynı şey geçerli” diyen Dilek Hanım, ekliyor: “Kötü zeytinyağı gibi bir durum söz konusu değil. Ancak doğru teknikleri uygulamak çok önemli. Bu zincirin her bir halkasına uyulması gerekiyor. Zira zeytinyağı sevgi ve özen isteyen gerçek bir aşk hikâyesi. İstiyorum ki Türk zeytinyağı tüm dünyada tanınsın. Son yıllarda marka bilincinin artmasıyla birlikte çok gurur verici ödüller almaya devam ediyoruz. Ülkemle gurur duyuyorum. Bu konudaki en büyük eksiğimiz pazarlama. Dünyada zeytinyağı denince ilk akla gelen İtalya, İspanya ve Yunanistan. Ne yazık ki Türk zeytinyağının kalitesi henüz hak ettiği değeri görmedi. Fakat hak ettiğimiz değeri görmek için var gücümüzle yenilikleri takip etmeye, pazarlama stratejilerimizi geliştirmeye ve var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Doğru pazarlama teknikleri ve devlet destekleriyle yapılırsa başarılı olacağımızdan eminim.”
Aspro Kastro, 2022’de İstanbul IOCC 1’inci Uluslararası Sofralık Zeytin ve Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nda üç farklı kategoride bronz, gümüş ve altın madalyaya layık görülmüş. Bu yıl ise Zeytindostu Derneği’nin düzenlediği 16’ncı Ulusal Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’ndan ‘Domat’ çeşidi zeytinyağıyla gümüş madalya ile taçlanmış.
Dilek Çim El Rharbi