Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

Her zaman tükettiği zeytinyağında bir gün hissettiği metalik tadın peşine düşen Sevim Kurtuluş, 2021’de iş hayatını sonlandırdıktan sonra Söke’nin eski isminden esinle ‘Bahçe Aneon’ markasını kurmuş. Daha ilk yılında Olive İstanbul IOCC’de gümüş madalya kazanan Sevim Hanım anlattı, biz dinledik.

Aslında Sevim Kurtuluş’un hayatında zeytinyağı hep varmış. Yaşadıkları yerde pek çok kişinin olduğu gibi ailesinin kendilerine yetecek kadar olan zeytin ağaçlarından yemeklik yağları elde edilir, fazlası eş dostla paylaşılır, biraz daha çok olursa, ticaret gözetilmeksizin satılırmış. Ne zaman ki üniversite eğitimi için bir Orta Anadolu kentine gitmiş, ilk kez zeytinyağı kullanılmadan yapılan yemeklerle tanışmış. Ve daha da kötüsü zeytinyağının ya hiç bilinmediğini ya da makbul kabul edilmediğini görmüş. Kendisi için götürdüğü zeytinyağı bile, “Kokuyor, acı, yemeğe lezzet vermiyor” gibi sebeplerle arkadaşları tarafından da kullanılmaktan imtina edilmiş. Bu nedenle yemekler yönünden zor ve mutsuz geçen 4 yılın ardından memleketi Ege’ye dönünce hayat onun için yeniden normale dönmüş.
OKUL BİTTİ, HASRET SON BULDU
“Zeytinyağı yine hayatımdaydı. Aslında burada bir farkındalıktan söz edilemez. Zira benim için zeytinyağı sadece zeytinyağıydı, işte o kadar! Toplanırken dip ve baş karışmasın, düzgün sıkılsın, asitliği çok yüksek olmasın yeterliydi. Sonra bir gün, kullandığımız zeytinyağında oluşan kötü bir lezzet kaybı, daha doğrusu metalik bir tatla kendime geldim diyebilirim. ‘Ne olmuştu da yağ bu hale gelmişti? Bozulmuş muydu? Yağ bozulur muydu? Hep ilk günkü gibi kalması mümkün olabilir miydi?’ Başta da belirttiğim gibi etrafımızdaki çoğu kişinin zeytinyağı ile ilgisinin olması sebebiyle bu işi çok iyi bilebileceğini düşündüğüm eş-dost ve büyüklerden bir şeyler öğrenmeye çalıştıysam da bir fikir birliği olmadığını, hatta herkesin ayrı bir bilgi ve doğrusunun olduğunu gördüm. Okuyup araştırdıkça ne kadar da hiçbir şeyin farkında olmadığımı anladım, bir o kadar da öğrenmekten keyif aldım. Bilimsel yönden de kendimi tamamlamak ve ilerleyebilmek için temel bakım, üretim, tadım dersleri ve kurslarıyla halen bu yolculuğa devam etmekteyim” diyor.
AVUKATLIKTAN ZEYTİNCİLİĞE GEÇTİ
Gerçek anlamda zeytin-zeytinyağıyla karşı karşıya kalmaları ise 2015’te, sahip oldukları araziye bitişik, içinde Girit göçmeni sahibinin diktiği ‘Memecik’ çeşidi ağaçların bulunduğu zeytinliği satın almalarıyla olmuş. Sevim Hanım, o süreci ise şöyle anlatıyor: “Bu arada ne benim, ne de eşimin asıl işi tarım değildi. Eşim diş hekimi, ben de avukatım. Zeytini seviyorduk ve öğrendiklerimizi uygulayıp hayalimizdeki zeytinyağını üretme zamanıydı. Ancak ağaçlara iyi bakmanın, zamanında ve usulünce toplamanın yeterli olmadığını, asıl işin sıkımda ne kadar zora girdiğini yaşayarak gördük. Sıkım aşaması, aşılması mümkün olmayan koca bir dağ gibiydi. Bize göre ideale yakın bakımı yapılan ve usulünce toplanan zeytinden 3.5 asit yağ çıkarıldığını da duydu bu kulaklar. Sabah ilk sıkım için randevu alındığı halde, ‘Gece araya alıp sıkıverdik, daha ne istiyorsunuz?’ dendiğini de… En kötüsü de sıkım için teslim edilen zeytinin başkasınınki ile değiştirilmiş olmasıydı. Size fark ettirmeden, kararlaştırılanın çok üzerinde komisyonun bir şekilde alınması hususuna girmiyorum bile… Bu şartlar kabul edilebilir ve sürdürülebilir değildi.”
SÖKE’NİN ESKİ İSMİNDEN ESİNLENDİ
Tüm bunlar üzerine Sevim Kurtuluş, 2021’de iş hayatını sonlandırarak, Söke’nin eski isminden esinle ‘Bahçe Aneon’ markasını kurmuş. Yaşadığı kötü tecrübeler nedeniyle sıkım işletmesini de aynı anda kurup kurmama kararını verme aşamasında iken Didim’de faaliyet gösteren Zeytinseli’nin sahipleri Bekir İşlek ve oğlu Furkan İşlek’le tanışmış. Bu işe verdikleri önem ve değer ile etik tavırları sayesinde içine sinen bu işletmede sıkım yaptırarak ilk kez 2022-2023 hasat sezonunda Bahçe Aneon markasıyla zeytinyağı tutkunlarıyla buluşmuş. İlk yılında ‘Arbequina’ zeytinyağı ile katıldığı Olive İstanbul IOCC 2023’te gümüş madalya kazanmış. Bu ödülün doğru yolda olduğu konusunda kendisini motive ettiğini ve yüreklendirdiğini paylaşan Sevim Hanım, ekliyor:
ÜRETMEK KADAR ANLATMAK DA ÖNEMLİ
“Yıllık kapasitemiz ortalama 5 ton civarında. Zeytinyağımızı yaygın kullanılan e ticaret siteleri, web sayfamız ve mevcut network ağımızı geliştirerek tüketiciye ulaştırmaktayız. Şu anda gerek zeytinlik, gerek üretim, pazarlama ve satış aşamalarıyla ben ilgilenmekteysem de eşim her aşamada en büyük desteğim. E-ticaret sektöründe olan büyük kızım da bu alandaki bilgisiyle bana yardımcı oluyor. Geldiğim noktada kaliteli zeytinyağı üretmek kadar, insanlara bunu anlatabilmenin, farkındalık yaratabilmenin de çok önemli olduğunu ve bunun mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyorum. Hatta bunu bir görev olarak kabul etmiş bulunmaktayım. İlerleyen aşamada mikro ölçekli ihracat da hedefliyorum.”


Sevim-İsmail Kurtuluş’un zeytinliği Söke’ye yaklaşık 2 kilometre mesafede. Zaman içinde birbirine bitişik üç parselin alınmasıyla 80 dönüme tamamlanmış halde. Bahçenin üçte birinde 100 yaşına yakın ‘Memecik’ ağaçları var. Yarı yarıya da ‘Gemlik’ ve ‘Arbequina’ ağaçları bulunuyor.