FİRMA: Solventum Danışmanlık ve Tic. San. A.Ş.
MARKA: Olive Republic, Yeşil Hare
BÖLGE: Manisa, Köprübaşı
Zeytin Cumhuriyeti’nin ‘Yeşil Hare’si, kusursuz zeytinyağını ihtiyacı olanla buluşturuyor
Atalarımız zeytini toplar, kurar ve yağını sıkarken, “Bendeki eksiği sen bilirsin zeytin” diye dua edermiş. İşte, zeytin ağacındaki mucizevi güce inanan ve bu sözü kendilerine motto olarak seçen Fatma Gözlükaya Angı-Onat Angı çifti, bu şifadan çok sayıda insanın faydalanması için ‘Olive Republic’ ve ‘Yeşil Hare’ markalarına hayat vermiş.
Rivayet odur ki; zeytin, insanda her ne eksik ise, neye ihtiyacı varsa bilir, o eksiği giderir ve şifa olurmuş. Bu nedenle atalarımız zeytini toplarken, kurarken, yağını sıkarken, “Bendeki eksiği sen bilirsin zeytin” diye dua edermiş. İşte; her türlü iklim koşuluna, doğadaki zararlılara, insanoğlunun yıkıcı etkisine karşı yüzlerce yıl yaşamayı başaran zeytin ağacındaki mucizevi güce inanan Fatma Gözlükaya Angı-Onat Angı çifti bu sözü kendilerine motto olarak belirlemişler. Ağaçtaki ve zeytin danelerindeki bu gücü doğru yöntemle üretilen zeytinyağında korumanın mümkün olduğuna olan inançla çıktıkları yolda bu şifadan çok sayıda insanın faydalanması için ‘Olive Republic’ ve ‘Yeşil Hare’ markalarına hayat vermişler.
KUSURSUZ YAĞIN PEŞİNDE
Fatma Hanım aslında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Londra’da yüksek lisans yapmış. Bir süre Ankara’da kamu sektöründe çalıştıktan sonra serbest avukat olarak meslek yaşamına devam etmiş. Onat Bey ise uzun yıllar bitkisel yağ üzerine faaliyet gösteren Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşundan birinde yönetici olarak çalışmış. Halen kendi şirketlerinde üretim, ticaret ve hizmet gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteriyorlar. “Egeli bir aile olarak büyüklerimiz zeytincilikle kuşaklardır uğraşıyorlardı. Zeytin ağacı ve zeytin hayranlık duyulası varlıklar. Doğaya ve zamana meydan okuyan bir ağaç, mucizevi bir meyve ve yağ. Zeytin-zeytinyağına olan sevgi ve ilgimizden güç alarak bu aile uğraşını farklı bir seviyeye çıkarmayı hayal ettik. Diğer taraftan üç çocuğumuz var ve onların sağlıklı gıdalara ulaşabilmesini çok önemsiyoruz. Zeytinyağı her zaman mutfağımızın baş tacıydı ama farkındalığımız arttıkça, kullandığımız zeytinyağı ne kadar kaliteli bunu sorgulamaya başladık. Nasıl kusursuz zeytinyağı üretebiliriz üzerine düşünmeye, araştırmaya ve eğitimler almaya başladık” diyorlar.
SIFIRDAN BAHÇE KURDULAR
Sonunda görmüşler ki, kusursuz zeytinyağı üretimi, ağaç bakımından başlayan, zeytinin ne zaman ne şekilde toplandığına, hangi koşullarda sıkıldığına ve nasıl saklandığına kadar uzanan bir süreci kapsıyor. Dolayısıyla iyi bir butik üretim için öncelikle zeytinin yetişme ve hasat süreçlerini de kontrol edebiliyor olmalısınız. Bu amaçla öncelikle mevcut küçük bahçelerinin yanı sıra sıfırdan büyük bir bahçe kurmak istemişler. Geleneksel yöntemlerle bu süreçleri yönetmenin oldukça zor ve çoğu zaman istenen başarıyı sağlayamadığından hareketle bahçe bakımından hasada, sıkım ve depolamaya kadar modern tarım ve üretim teknolojilerini kullanmayı ilke edinmişler. Örneğin, bahçe bakımında hassas tarım uygulamalarına yönelik teknolojiler kullanıyorlar. Ağaç gelişimini uydu görüntüleme tekniği ile takip ediyorlar. Bu teknoloji sayesinde arazilerdeki ağaç/bitki gelişimini, beslenme durumunu dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar takip edebiliyorlar. Zaten amaçlarından biri bilim ve teknolojinin sağladığı imkanları kullanarak sürdürülebilir bir tarım ve kaliteli zeytinyağı üretimini gerçekleştirebilmek.
21 BİN ARBEQUINALARI VAR
Angı çiftinin büyük zeytinliği Manisa Köprübaşı’nda. Köprübaşı, gerek yüksekliği, gerek coğrafi koşulları ve mikroklimal iklim özellikleriyle zeytin yetiştiriciliği için uygun bir ortam sağlıyor. Burada toplam 130 dönüm arazi üzerinde sık dikim yöntemiyle dikilmiş 21 bin adet ‘Arbequina’ çeşidi ağaçları var. Diğer küçük bahçelerinde ise ‘Edremit (Ayvalık)’ çeşidi ağaçları mevcut. Bu yıl yaklaşık 20 ton zeytin hasadı bekliyorlar. 3 yıl içinde de yıllık 130 ton zeytin ve 20 ton zeytinyağı elde etmeyi hedefliyorlar. Satışlarının çoğunluğu doğrudan satış. Bunun yanı sıra e-ticaret sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında satış yapıyorlar. Kurulma evresinde olan kendi e-ticaret sitelerinden de yeni sezonda satışa başlamayı planlıyorlar. İhracat alanındaki tecrübelerini doğru pazar ve ürünle birleştirip kısa sürede ihracat kanallarına girmeyi de arzuluyorlar.
ÇATI MARKALARI OLIVE REPUBLIC
Şu anda tescilli iki markaları var: ‘Olive Republic’ ve ‘Yeşil Hare’. Fatma Gözlükaya Angı, “Türkçe’de ‘Zeytin Cumhuriyeti’ anlamına gelen ‘Olive Republic’i bir çatı marka olarak konumlandırdık. Bu markayı pazar yeri olarak e-ticaret sitemizde, sosyal medyada ve diğer e-ticaret sitelerinde satıcı ismi olarak kullanıyoruz. İlerleyen dönemde bu çatı altında zeytin, zeytin ürünleri, zeytinyağları, üretiminde zeytinyağı kullanılan diğer her türlü ürün satılır hale gelecek. ‘Yeşil Hare’ premium ürünümüze ait markamız. Sadece 250, 500 ve 750 ml İtalyan cam şişelerde satışı var. Erken hasat-soğuk sıkımla elde edilen yüksek fenollü, düşük asiditesi ile ön plana çıkan bir zeytinyağı. Halen tescil süreci devam eden iki markamızı ise yurtdışı pazarlarda veya farklı özellikteki zeytinyağları için kullanmayı planlıyoruz” bilgisini paylaşıyor.
HER HALKA AİLENİN BİR BİREYİ
‘Yeşil Hare’nin yeşilken toplanan, yani erken hasat edilen zeytinlerden üretilen bir ürün olduğunu aktaran Fatma Hanım, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Tüketicilerimizde maalesef erken hasat zeytinlerinden elde edilen zeytinyağının faydalı bileşenler yönünden zenginliği ve sağlığa olumlu etkileri noktasında bilinç seviyesi yüksek değil. Biz bir taraftan bu farkındalığı da yaratmak amacıyla markada ‘yeşil’ kelimesini kullanmak istedik. Hatta etiket ön yüzünde ‘yeşil sızma zeytinyağı’ ifadesini kullandık. Bu tamamen tüketici, ‘Bu nedir, ne farklılığı var?’ diye sorgulasın amacıyla düşündüğümüz bir ifade. Diğer taraftan, yeşil hareler, güneş zeytin danelerine vurduğunda zaten doğal olarak oluşan bir görüntü. Bu da markayı belirlerken bize esin kaynağı oldu diyebilirim. Zeytinyağı bizim çok içselleştirdiğimiz bir iş. Logomuz da bunu yansıtıyor. Logodaki yeşil üçgenler zeytin ağaçlarını, bunlardan oluşan her bir halka ise beş kişilik ailemizin bireylerini temsil ediyor. Hedefimiz kusursuz zeytinyağı üretmek ve onu ihtiyacı olanla buluşturabilmek.”