KONUK YAZAR
ÜMMÜHAN TİBET – ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ BAŞKANI
Pandemi döneminde bir kez daha zeytinyağının önemi anlaşıldı
ya da
Üreticimizin alın terinin değerini bulması için ihracatın büyüyerek devam etmesi, iç tüketimde zeytinyağının payının artması gerek
Uluslararası Zeytin Konseyi’ne üye ülkeler tarafından verilen bilgiler çerçevesinde 2020-2021 iş yılında bir önceki hasat dönemi ile mukayese edildiğinde yüzde 1.5 azalarak (177 bin ton) 3 milyon 185 bin 500 ton zeytin üretimi gerçekleştiği tahmin edilmektedir.
Ülkemiz zeytinin anavatanı olarak AB’den sonra dünyanın ikinci büyük zeytin ağacı varlığına sahiptir.
Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre toplam 159 milyon 352 bin 393 adet meyve veren, 29 milyon 397 bin 654 adet meyve vermeyen ağaç mevcut olduğu ve toplam 188 milyon 750 bin 47 ağaç sayısı ile İspanya’dan sonra dünya ikincisi olduğumuz görülmektedir.
İzmir, Balıkesir, Tekirdağ, Çanakkale, Bursa, Manisa, Aydın, Muğla, Adana, Antalya, Gaziantep, Hatay, Kilis, Mersin, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa başta olmak üzere 41 ilimizde zeytin yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Ülkemiz zeytincilik sektörü yeni dikilen fidanların meyve vermeye başlamasıyla birlikte sürekli bir gelişim içine girmiş ancak son 4-5 yıldır yaşanan küresel ısınma ve olumsuz hava koşullarının etkisiyle bu gelişim üretim rakamlarına tam yansıtılamamış olmasına rağmen 2017-2018 hasat döneminde 2 milyon 40 bin ton dane zeytin üretimi ile İspanya’dan sonra dünya ikinciliği hedefi yakalanmıştır.
Bu yıl ise Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi olarak yaptığımız rekolte tahminlerine göre dane zeytin üretiminde yüzde 20 azalma ile 1.316 milyon ton üretim gerçekleştirilmiştir.
EN FAZLA İHRACAT ABD’YE
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birlikleri’nin verilerine göre son 10 yılın ihracat rakamlarına baktığımızda dökme zeytinyağı ihracatı yüzde 8-66, kutulu markalı zeytinyağı ihracatımızın payı ise yüzde 27-84 arasında değişmektedir.
İhracat gelirlerinde ise dökme ihracattan ortalama fiyatı 2250 $/ton ile 3730 $/ton arasında fiyat değişerek yaklaşık 7 milyon dolar ile 146 milyon dolar arasında gelir sağlanmıştır.
Son 10 yılda markalı ambalajlı zeytinyağı ihracat miktarı yaklaşık 8 bin ton ile 29 bin ton bandında hareket etmekte ve ortalama 2.990-4.850 $/ton fiyat aralığı ile yaklaşık 40 milyon dolar ile 102 milyon dolar arasında gelir elde edilmiştir.
Türkiye zeytinyağı ihracatında en büyük artışı ABD’ye yaptığı satışla gerçekleştirmiş, ihracatımız yüzde 112’lik artışla 5.9 milyon dolardan 12.6 milyon dolara yükselmiştir.
Dünyanın 131 ülke ve serbest bölgesine zeytinyağı ihracatı yapan ihracatçılarımız son yıllarda en büyük başarıyı ABD’de gerçekleştirmiştir.
Zeytinyağı ihracatında ABD’nin aldığı pay yüzde 25’ten yüzde 45’e yükselmiştir.
Bunun dışında 2019/2020 sezonunda ihracatımızın en çok olduğu ülkeler ABD, Suudi Arabistan, İspanya, Japonya ve İtalya olurken; hedef pazarlarımız ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Çin, Hindistan, Irak, Iran, Japonya, Rusya ve Suudi Arabistan şeklinde sıralanabilir.
ÜLKEMİZİN STRATEJİK ÜRÜNÜ
Ülkemizin bitkisel yağ ihtiyacının sadece yüzde 10 zeytinyağından sağlanmakta ve tamamen milli kaynaklarımızdan temin edilmektedir.
Zeytin ve zeytinyağı yetiştirilmesi, elde edilmesi ulusal ve uluslararası ticaretinde, doğrudan ve dolaylı olarak önemli bir istihdam yaratmaktadır.
Bunun yanı sıra dünyanın sağlıklı beslenme ihtiyacında en önde yer alan Akdeniz tipi beslenme rejiminin merkezinde zeytinyağı yer almakta ve pandemi döneminde bir kez daha zeytinyağının önemi anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında ülkemizin stratejik ürünü olan zeytin ağacı varlığımızın artırılması, üretimin geliştirilmesi sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir ticaretin devlet politikası olarak ele alınması çok büyük önem arz etmektedir.
Bu kapsamda üreticimizin alın terinin değerini bulması için ihracatın büyüyerek devam etmesi ile iç tüketimde zeytinyağının payını artması gerekmektedir.