FİRMA: Akdağ Tarım
MARKA: Petra
BÖLGE: Balıkesir, Erdek, Kapıdağ
‘Kutsal taş’tan esinlendi, ‘Petra’ adında karar kıldı
Mübadele ile Girit Ierapetra’dan Erdek Kapıdağ’a göç eden atalarının izinden giden üçüncü kuşaktan Recep Akdağ, 2004’te soyadlarıyla zeytinyağı fabrikası kurmuş, bu yıl da markalaşma kararı almış. Aradığı ismi de Ege’nin karşı kıyısından bulmuş. Giritçe’de ‘kutsal taş’ anlamına gelen Ierapetra’nın ‘Petra’sını marka ismi yapmış.
Girit’in Laşid Livası Ierapetra kasabasında yaşarken nüfus mübadelesi ile 1925’in başında Balıkesir’in Erdek ilçesine göçmüşler. Adada geçim kaynakları zeytincilikmiş. Ana yurda geldiklerinde en büyük şansları zeytinciliğe elverişli, zeytin üretiminin yapıldığı bir yöreye yerleştirilmeleri olmuş. Girit’teki zeytinliklerine karşılık Erdek’te devlet tarafından bir kısım zeytinlik verilse de bu onlara yeterli gelmemiş. Çalışarak zaman içinde tüm yatırımlarını zeytin bahçelerine yapmışlar. Ve adadaki zeytin üretimini aynı gelenek ve anlayışla yeni vatanlarında da devam ettirmişler. Şimdilerde bayrak üçüncü kuşakta. İşin başındaki Recep Akdağ, 4 çocuklu ailenin en küçük üyesi. 1978 Erdek doğumlu. Kendisini bildi bileli zeytincilikle uğraşıyor. Zira zeytincilik onlarda ata yadigarı. 3 ablası da üniversite eğitimlerinin ardından farklı meslekler yapsalar da aileden kalan bahçelerden ve geçmişlerinden dolayı zeytincilikle çok ilgili ve dayanışma içindeler.
EKSİĞİ GÖRDÜ, İLK TESİSİ KURDU
Recep Bey, “2004 yılında aile adımızı taşıyan Akdağ Zeytinyağı Fabrikası’nı kurdum. Öncesinde zeytin alım satımı yapıyordum. Kendi zeytinlerimizi Edremit’te sıktırıyorduk. Erdek Kapıdağ ve civarındaki eksiklik tesisi kurmamda en önemli etken oldu diyebilirim. Ailemize ait yaklaşık 5 bin adet ‘Gemlik’, ‘Delice’ ve ‘Su’ çeşidi zeytin ağacı var. Zeytinliklerimiz Marmara’nın denize uzanan antik Kapıdağ Yarımadası’nın Narlı, Katikirma, Mesavla, Oduncuyolu ve İskafi bölgelerinde yer alıyor. Zengin orman florasının buluştuğu minerallerce yüksek her bir zeytini itinayla topladıktan sonra aynı gün kontüni sistem makinelerimizde el değmeden sıkıp krom tanklarda dinlenmeye alıyoruz. Natürel zeytinyağı üretiyoruz. Dolum ve ambalajlamayı siparişe göre yapıyoruz. Günlerce, aylarca ambalaj içinde tüketiciye ulaştırmak için bekletmiyoruz. Üretimin başından sonuna kadar kontrol bizde. Yıllık kapasitemiz 50 ton sofralık, 100 ton yağlık zeytin. Yıllardan beri oluşan potansiyel müşteri kitlemiz var. Ürünlerimizi fabrika satış mağazamız ve sosyal medya aracılığı tüketicilerle buluşturuyoruz” diyor.
ATALARINA SAYGILARININ ESERİ
Bu yıl ürünlerini markalaştırma kararı aldıklarını, isim ararken biraz da atalarının birkaç yüzyıldır zeytin tarımı yaptıkları Girit’in Ierapetra kasabasından esinlendiklerini paylaşan Recep Akdağ, “Ierapetra Giritçe ‘kutsal taş’ demek. Biz de bu ismin söyleyişte kolaylık sağlaması açısından ‘petra’, yani ‘taş’ kısmını alarak markamızı oluşturduk. Petra olarak zeytinin en saf, en doğal ve en lezzetli halini sunma gayreti içindeyiz. Doğanın bizlere sunduğu mucizevi besin olan zeytini aynı doğallıkta işleyerek sofralara taşıyoruz. Asırlardır nesilden nesle aktarılan bu bilgi ve birikimi günümüz enerjisiyle birleştirerek gelecek günlerde daha güzel işler yapmak için emek verip alın teri dökmeye devam ediyoruz. İhracatla ilgili değerlendirme aşamasında olduğumuz görüşmelerimiz mevcut, gelecek tekliflere de açığız” diye de ekliyor.
Recep Akdağ