Özlem Erarslan aslında bir kimyager. Uluslararası tekstil, kimya ve ilaç firmalarının test analiz, klinik araştırmalar ve müşteri ilişkileri birimlerinde çeşitli görevler almış. Ama onu en çok etkileyen, bu işe ilgisini sağlayan şey, dünyanın en büyük diyabet firmalarından birinin klinik araştırmalar biriminde aldığı rol olmuş. Bu görev kendisine tüm yaşamı boyunca hangi ürünü kullanırsa kullansın o ürün hakkında yapılan klinik araştırmaları mutlaka incelemek gibi bir alışkanlık edindirmiş. Zeytinyağı konusunda çalışmaya karar verdiği ilk andan itibaren -özellikle son 3 senedir- bu konuda yapılmış neredeyse tüm klinik çalışmaları okumuş.
MARKANIN ESİN KAYNAĞI OĞLU
Zeytine ilgisi 10 yıl önce aldığı bahçe ile başlayan Özlem Hanım, “Bu dönemde özel sektörde görev yapıyordum. İlk çocuğumun doğumuyla birlikte annelik güdüsünün de verdiği farkındalık ve hassasiyet onlara ve aileme sunduğum gıdalar konusunda beni çok daha seçici olmaya itti. Polifenol içeriği yüksek zeytinyağıyla tanışmamla beraber bu konuya olan ilgim daha da arttı. Yüksek polifenollü zeytinyağının mucizevi etkilerinin peşinden gitmeye, tüm sevdiklerimle, yakın çevremle paylaşmaya karar verdim. Akabinde sadece geniş ailem ve yakın arkadaş çevrem için organize ettiğim yüksek polifenollü özel zeytinyağlarına talebin artarak devam etmesi beni cesaretlendirdi ve ‘Ravla’ markasının doğmasına vesile oldu. ‘Ravla’, oğlumun söylediği bir kelimeydi. O nedenle marka ismine ilham verdi” diyor.
ZEYTİNLİĞİ DE YOK TESİSİ DE
‘Ravla Gurme’ ne bir zeytinliğe, ne de bir fabrikaya sahip! Özlem Erarslan, şu anda diğer firmalardan kendilerini ayıran en büyük farkın da bu özgürlük olduğunu söylüyor, “Ravla Gurme’nin bu kadar kısa sürede böylesi yüksek başarıyı yakalamasının da açıklaması bizce bu. Hasadımızı en sağlıklı ve polifenolce zengin olabilecek zeytin ağaçlarından ve zeytinlerinden seçiyoruz. Bir diğer aşama da ürünün doğasını ve antioksidan dengesini bozmadan üretebileceğimiz hijyen ve teknik donanımı bizim ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir fabrikayla çalışmaktan geçiyor. Biz bu tercihler konusunda oldukça iyi seçimler yaptığımızı, ürünlerle ilgili uluslararası akredite kuruluşlarda yaptırdığımız analiz sonuçları ve tüketicilerimizin olumlu geri dönüşleri sayesinde iyice anlıyoruz. Yarım asırlık tecrübeye sahip ustaların bilgi birikimi ve bilimin ön gördüğü koşulları harmanlayarak böylesi özel ve sağlıklı bir lezzeti ortaya çıkarmış olduk” diye konuşuyor.
SÜREÇLERİ BİZZAT YÖNETİYOR
Tüm süreçleri Özlem Hanım yönetiyor ve takip ediyor. Sadece operasyonel süreçlerde destek aldığı aile üyelerinden oluşan bir ekibi var. Hepsinin eğitimlerini ayrı ayrı bizzat kendisi vermiş. “Kim ne yaparsa yapsın, yaptığımız işin ne kadar özel, ürünümüzün ne kadar mucizevi olduğunu bilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum” görüşünü paylaşıyor. Ravla Gurme olarak halen tüketiciye internet siteleri üzerinden, İstanbul Kartal’daki atölyelerinden ve yılın belli dönemlerinde katıldıkları etkinlikler ve kurumsal anlaşmalar yaptıkları firmaların organize ettikleri tadım etkinlikleri aracılığıyla ulaştıklarını aktaran Özlem Erarslan, gündemlerinde ihracat da olduğunu, Almanya ve Macaristan için ilk partileri gönderdiklerini, devamı için hazırlıklarının sürdüğünü dile getiriyor. Hedeflerinin, hem yüksek polifenollü (EFSA’nın tavsiye ettiği 200 mg/kg değerinden yüksek), hem de kendine has çok özel lezzeti olan nadide ürünleri zeytinyağı dostlarına ve sağlıklı yaşamak isteyen herkese ulaştırabilmek olduğunun altını çizen Özlem Hanım, ekliyor:
MUCİZEYİ BİRLİKTE TANITALIM
“Özetle, zeytinyağının mucizevi bir gıda olduğuna inanıyorum. Ama içeriğindeki polifenol miktarı ve aromaların uyumu çok önemli. Biz bu noktayı yakalamaya, insanlarda bu konuda farkındalık yaratmaya gönül verdik. Ülkemiz zeytin konusunda çok iyi bir noktada. Bu noktayı elbirliği ile yükselterek dünyada tercih edilen daha çok markaya sahip olacağımıza inanıyorum.”