Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

Aydın’ı keşfetmek için kıyısından köşesinden değil, içinden geçmek gerek. Yolunuzu Aydın’a düşürün ve keşfedin. İncirinden zeytinine, yeşilin o en lezzetli taze otlarından kestanesine, hikayeleri ile hepimizi etkileyen efesinden arkeolojiden en çok nasibini almış köylerine şöyle bir bakın. Hayal sınırlarınızı zorlayacak bereketinden sual olmayan topraklarında yetişen çeşidi çok ürünlerinden kentin antik çağlara dayanan kültür varlıklarına, geçmişten bugüne değin korunan o çok tanıdık değerlerini fark ettiğinizde şehrin her açıdan derinleşmiş büyüklüğüne inanmakta zorlanacaksınız. Şehrin merkezi dar bir alanda kurulu olsa da içinde barındırdığı kültürün yansıttığı büyüklüğünü fark ettiğiniz zaman gülümseyerek size “Gün Aydın!” dediğini duyacaksınız.

KEŞFETMEK İÇİN YOLA ÇIKMAK GEREK

Siz hangi yolu tercih edersiniz bilemem ama keşfetmek için yola çıkmak gerek. Altın kuralımız bu. Tercihiniz hangi yol olursa olsun karşılaşacağınız manzara sizi içine sürükleyecek. Yediğiniz, içtiğiniz doğanın bir armağanı olarak doğal tadıyla sizi etkileyecek, garanti! Bir yol var Bozdoğan’a giderken, doğanın gözünüzü kamaştıracağı, sizi içine alacağı, ışık huzmeleriyle dağ yolundan geçerken kendinizi bir başka dünyada bulacağınız… Böyle zamanlarda kendinizi özgür bırakın. Doğa gözünüzü kamaştırsın. İzin verin sizi içine alsın, sarıp sarmalasın. Efsaneler midir sizi etkileyen yoksa yolda rastladığınız bitki çeşitliliği midir, bilinmez. Arabanızı yol kenarına çekip, “Isırgan otunun bu kadar çok çeşidi var mı?” diyeceksiniz. Bozdoğan’da manda kaymağıyla yapılan pidenin   tadına bakacak, lezzetine doyamayacaksınız.

Karacasu’da, Afrodisias kalıntılarıyla güzelliğin kanunlarının aslında coğrafyanın bitki örtüsü mü, havası mı diye düşünürken, masmavi gökyüzünde bulutların seyrine dalacaksınız, o muhteşem zeytin ağaçlarının üzerinden. Gittiğiniz her köyde önünüze geçmiş dönemlerden kalma bir kalıntı çıkacak, aklınıza takılacak, “Acaba bu kalıntı hangi dönemden kalma?” diyeceksiniz.

ÖYKÜLERİNE İNANAMAYACAKSINIZ

Söke’de gözünüzün alabildiğince uzanan yeşilliğine, kahvelerde sizi bekleyen dost sohbetlerine dalacaksınız. Ortaklar’da yol üzerinde yediğiniz çöp şişin öyküsü olduğunu duyunca şaşıracaksınız. Milli yiyeceklerimizden olan köfteyi Aydın’da ‘dövme köfte’ olarak tanıyacaksınız. Bulgur ve etin taşlarla dövülerek yapıldığı dövme köftenin keşkekte olduğu gibi düğünlere has yemeklerden biri olduğunu öğreneceksiniz. “Düğüne davet edilmedim” diye sakın üzülmeyin, Aydın insanı sizi kucaklıyor. “Hoş geldin, iyi ki geldin” diyerek sizi en özel günlerinden birine kolayca davet ediyor, aileden biriymişçesine… Ege’nin güzelliğini taşıyan insanlarının yaşadıkları coğrafyaya hakkını verdiğini göreceksiniz.

YEMEKLERİN OLMAZSA OLMASI

Menderes Havzası’na bereket tanrıçasının eli değmiş midir bilinmez. Ancak Aydın’da yetişen ürün ve ot çeşitliliği bir semt pazarında gözünüzün önünde seyrederken bu soru aklınıza takılacaktır eminim. Patlıcanının siyah renginden dolayı ismi ile anılan Aydın patlıcanına, dağlarında yetişen kestanesinin bolluğuna, çeşidi çok o güzelim mantarlarına, enginarına, üzümüne, dünyaca ünlü incirine ve tabii ki zeytinine Aydın’da yok yok! Pazarlarını dolaştığınızda incirin her boyda satılan kurusunun yanında zeytinin her türlüsünü göreceğiniz de garanti. Meyve bolluğunun yanında yeşilin o sağlıklı albenisine kapılacaksınız. Antik çağlardan bu yana birçok özelliğini korumayı başarmış olan şehir, Ege mutfağının gerçek sahiplerinden de biri olduğunu her fırsatta size fısıldayacak. Yemeklerinin olmazsa olmazı ise zeytinyağı. Coğrafyanın kendine özgü dengesi beslenmesine de yansımış durumda. Hatta size küçük bir sır vereyim, en uzun yaşayan insanlarımız Aydın Nazilli’deler.

HER MEVSİM BOLLUK, BEREKET VAR

Ne ararsanız bulacağınız bu şehrin en önemli özelliğinin geçmişinden kalan o paha biçilemez kültürel değerinin ötesinde olduğunu söylemeliyim. Lezzet peşinden koşarken geçirdiğim seyahatlerin en kıymetlilerinden biri olarak tanımlayabilirim Aydın’ı. Şehrin, bereketinden sual olmayan toprakları ve bu topraklarda yetişen muhteşem ürünleri var. Bu çeşitlilik sizi şaşırtacak. Hangi mevsim giderseniz bolluk, bereket hep karşınıza çıkacak. Ve mevsimleri kendi tonlarında yaşayacaksınız Aydın’da.