Dile kolay… Osman Şahbaz, tam 7 kuşaktır zeytincilik yapan bir ailenin tek çocuğu. Ataları, mübadele sonrası Selanik’ten gelip İzmir’e yerleşmiş. Zeytin maceraları da işte o zaman başlamış. Büyük büyük dede Mehmet Ağa, ilk zamanlar, “Yiyecek yağımız olsun” diye yöredeki ‘Delice’ cinsi ağaçların meyvelerini buğday taşında sıkmış. (Ki, zeytinyağıyla tanışıklıkları da ilk kez bu sayede olmuş.)
Mucizeyle tanıştıktan sonra da ‘biraz acı, biraz tatsız’ bu yağı güzelleştirmek için işe koyulmuş. Yeni fidanlar bulup ekmiş. Zaman içinde bu serüven, “Bu işten neden kazanç sağlamayalım?”a doğru evrilmiş. Tarlalar alınmış, fidanlar dikilmiş. Günümüzde, Aliağa’ya bağlı Yenişakran’da birkaç bahçeden oluşan toplam 15 dönümlük zeytinliğe ulaşılmış. Günden güne büyüyen ağaçlar, nesilden nesile aktarılan tecrübelerle bugünlere kadar gelmiş.
İŞ, HOBİ DEĞİL YAŞAM BİÇİMİ
Bayrak şu an 7’nci kuşaktan Osman Şahbaz’da. 1992 İzmir doğumlu Şahbaz’ın çocukluğu tarlalarda zeytin ağaçlarının diplerinde geçse de okul, askerlik vs. derken 3 yıldır tam anlamıyla bu işe dahil olmuş. Kendisi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde işletme eğitimi almış. Halen özel sektörde bir fabrikada çalışıyor ve aynı zamanda zeytincilik yapıyor. “Zeytin bizim hayatımızın her anında var. Zeytincilik bir iş ya da ilgi duyulacak bir hobi değil bizim için. Zeytin hasadından sonra evlenir, zeytin hasadından sonra hastaneye gider, zeytin hasadından sonra yaparız tüm işlerimizi. Ailem bu işin en büyük nöbetçisi. Özellikle annem Nurgül Şahbaz zeytin aşığı bir kadın” diyor.
BİR KERE TADAN VAZGEÇEMİYOR
Ailenin ağaçlarının tamamı ‘Edremit’ türü. Yıllık kapasiteleri 8-10 ton arasında ‘kaliteli’ yağ. Hem küçük üreticiler, hem de profesyonel olarak çok yeniler. Henüz kendilerine ait bir tesisleri yok. Sıkımı bölgenin en modern tesislerinde yaptırıyorlar. Tek bir markaları var: ‘Şakran Gurme.’ Tüketicilere genel olarak tavsiyelerle ulaşıyorlar. Ama son dönemlerde sosyal medya da çok yardımcı olmuş onlara. Bu konuda İlke Kurtuluş’tan destek alan Osman Bey, “Yöremiz Şakran, poyrazıyla meşhur bir kasaba. Yılın her ayı eser. Bu da zeytinlerimizi diri tutar, ayrı bir tat katar. İki genç girişimci olarak hedefimiz ağır ama sağlam adımlarla yol alıp, bu lezzeti herkese bir defa da olsa tattırabilmek ve kalitemizden asla ödün vermemek” diye de ekliyor.