Aristaios’a selam olsun
Efsaneye göre Aristaios, zeytinden yağ çıkarmayı icat edip insanlığa keşfini aktaran tanrı. İşte, Gemlikli Akbal ailesi de tıpkı Aristaios gibi insanlığa zeytinciliği ve zeytinyağı mucizesini anlatmak için bu isimde karar kılmış. Sonrası; yoğun, yorucu ama bir o kadar da kutsal bir uğraş...
Elektrik mühendisi bir baba (Bedri Akbal), radyo-televizyon programcılığı mezunu bir abla (Müge Akbal) ve mimar bir kardeş (Ece Akbal)... Onlar doğma büyüme Gemlikli. Atadan miras zeytinlikleri var. Ancak... Bedri Bey kendi taahhüt işleri, Müge Hanım görev yaptığı belediyedeki basın-yayın ve halkla ilişkiler sorumluluğu, Ece Hanım da bir inşaat firmasında çalışması nedeniyle ilgilenemedikleri için bahçelerini uzun yıllar kiraya vermişler.
2005’te ortakçıları, “Benden buraya kadar” deyince yeni birini aramak yerine zeytinlikleriyle yeniden kendileri ilgilenme kararı almışlar. Dökmenin yanı sıra perakendeye de girme konusunda hemfikir kalmışlar. Gemlik’teki zeytinliğe Altınoluk’takileri eklemişler. Marka konusunda ise sıkıntı yaşamamışlar. Yaşamamışlar, çünkü... Onca yılın deneyimiyle, sanki bir gün tüm bunların olacağını gören Bedri Akbal’ın oluşturup sakladığı ‘Aristaios’u raftan indirip patentini almışlar.
O, zeytinden yağ çıkaran tanrı
Efsaneye göre Aristaios, Apollon ve Kyrene’nin oğlu. Güneş, güzel sanatlar, müzik, şiir ve hitabet tanrısı. Ve aynı zamanda zeytinci, zeytinden yağ çıkarmayı icat edip insanlığa keşfini de aktaran tanrı. İşte Bedri Bey de tıpkı Aristaios gibi insanlığa zeytinciliği ve zeytinyağı mucizesini anlatmak için bu isimde karar kılmış. Sonrası; yoğun, yorucu ama bir o kadar da kutsal bir uğraş... Baba Bedri Akbal’ın bilgi-tecrübesini, abla Müge Akbal’ın kurumsal iletişimini ve kendi yaratıcı bakış açısını aynı potada eritip gencecik yaşında aile şirketinin pazarlama müdürlüğünü üstlenen Ece Akbal diyor ki:
Hem Gemlik, hem de Ayvalık
“Biz Gemlikliyiz. Ablam da, ben de zeytin ve zeytinyağının içinde doğup büyüdük. Babamız da çocukluğundan bu yaşına kadar hep zeytinliklerin içinde bulunmuş. Merkezimiz Osmangazi’de, dolum ve paketleme tesisimiz ise Ayvalık’ta. Zeytin ağacı ve toprak hayatımızın her anında oldu, bundan sonra da olacak. Babamızın açtığı yolda ilerliyoruz. Ablam ve ben ne öğrendiysek ondan öğrendik, hala da öğreniyoruz. Önceliğimiz para kazanmak değil, bu işi doğru ve dürüst yapmak. Evrensel bir markamız olduğu ve zeytinin tarihine vurgu yaptığı için kendimize güveniyoruz. Ufak ama emin adımlarla ilerliyoruz. Ürün kalitemiz kadar, markamıza özel tasarlanan şişelerimiz ve etiketlerimizle de iddialıyız. Hedefimiz markamızı ülkemizin dışına da taşımak.”
Güç ve gönül birliği yaptılar
Onlar -farklı işleri olsa da- el ele, kol kola vererek, güç ve gönül birliği yaparak, ortak akıl ve sinerjiyle 10 küsur yılda butik üretimde marka olmayı başarmışlar. Gölgesinde büyüdükleri ve iyileştirici gücünü keşfettikleri bu ölümsüz ağacın meyvesinin suyunu (iksirini) herkes tatsın ve şifalansın diye, taş baskı yöntemiyle, sevgi, istek ve sabırla yoğurup ambalajlayan baba ve kızlarının öykülerinin çoğalması dileğiyle, Aristaios’a selam olsun!