Zeus’un bir bildiği olmalı
Çeyrek asırdan fazla bir süre üst düzey yönetici olarak çalıştığı holdingten emekli olup, İstanbul’u, trafiği, gürültüyü, kirli havayı terk edip tarihi Adatepe’de yeni bir hayata yelken açan Şükrü Dökücü, bu tarihten itibaren kendisini zeytine adamış. Markasının adını da Zeus’un Truva Savaşı’nı izlemek için çıktığı dağın zervesinden esinlenip ‘GarGaRus’ koymuş.
Homeros’un İlyada Destanı’nda Zeus der ki: “Ege’nin mavisi ile İda Dağı’nın yeşili arasında öyle bir yer vardır ki... Orada keskin kekik kokuları içinde lezzetli zeytin çeşitleriyle yaptığım kahvaltının tadını hiçbir yerde bulamadım. İşte orası Gargarus’dur.” Yani, Zeus’un Truva Savaşı’nı izlemek için çıktığı dağın zirvesi... Bugünkü adıyla Adatepe Köyü... Burada, hayata ve birbirine kenetlenmiş bir mimar çift, Şükrü-Harika Malkara Dökücü yaşıyor.
Şükrü Bey, hep hayalleri olan, gezgin, doğaya, börtü böceğe düşkün biri. Uzun yıllar, fırsat buldukça yaptığı yurt içi ve yurt dışı motosiklet yolculuklarında hep satın almak üzere taş ev aramış. Hayali, ilerideki emeklilik yaşamını bu taş evde geçirmekmiş. Pireneler’de de bakmış, aramış, sormuş. Toscana’da da, Alaçatı’da da... Defalarca ev beğenmiş, fotoğraflar çekmiş, proje taslakları yapmış.
Bu gezilerin birinde, 2002’de, Adatepe köyü üzerinde yoğunlaşmış. Civardan zeytinlikler almaya başlamış. Yıllarca cebinden para harcayıp hiçbir ticari amaç düşünmeden her fırsatta gelmiş, -günün birinde, emekli olduğunda değerli ürün alabilmek adına- zeytinlikleri iyi ve organik tarımla istediği seviyeye getirmiş. Sonunda aradığını bulmuş, 2009’da Adatepe’de beğendiği taş evi, emeklilik döneminde restore edip yaşamak üzere satın almış.
Derken, tatsız sağlık sürprizleri ardı ardına kapılarını çalınca hayallerini zaman kaybetmeden gerçekleştirmek üzere yoğunlaşmış. 2014’ün yazında, “İlerisi ne, ne kadar, kim bilebilir ki, önemli olan anı yaşamak” diyerek, çeyrek asırdan fazla bir süre üst düzey yönetici olarak çalıştığı Sabancı Holding’ten emekli olup, İstanbul’u, trafiği, tozlu kirli havayı ve gürültüyü terk edip, Kazdağları’nın yamaçlarında kurulu, tarihi Adatepe’de yeni bir hayata yelken açmış. Arkasına Kazdağları’nın rüzgarını da alarak kendisine bahşedilen ikinci yaşama yüzünü dönmüş.
Adını mitolojiden aldı: GarGaRus
Şu an bin 200 zeytin ağacı var. Zeytinliklerin bulunduğu bölge 150-200 metre rakımlı. Ürün yelpazesini erken hasat çiğ zeytinyağı, erken hasat soğuk baskı ve erken hasat sızma oluşturuyor. Markası da Zeus Altarı’nın bulunduğu Adatepe’nin mitolojik adı olan ‘GarGaRus’... Kendisine ait ofisinde sinema, konferans salonu koltukları, ofis mobilyaları ve arşiv sistemleri üreten Harika Hanım diyor ki: “Yine çok çalışıyor ama stressiz ve hayatın her anını keyifle yaşayarak. Yıllardır iş yoğunluğundan dolayı uzaktan takip ederek yaptırdığı hasatı artık bizzat kendi elleriyle zeytin toplayıp en mükemmel nefaseti bulma adına, farklı boyuta taşıma arzusunda. Hasat genel olarak kasım-şubat ayları arasında yapılır. Şubata yaklaştıkça zeytinin yağ oranı artar ancak kalite düşer. Dolayısıyla hasat dönemi sonu daha fazla ürün alınır. Kaliteyi ilk kriter olarak hedeflediğinden kasımda başlayıp aralık ortası hasadı tamamlıyor.”
Hedeflenen kocaman bir ticarethane değil, zeytinyağını ritüele dönüştürmek. Geleneksel yöntemlerle miktarda az ama kalite ve nefasette en güzel zeytinyağını elde edebilmek. Dolayısıyla GarGaRus marketlerde satılmıyor, internet aracılığıyla sipariş edilebiliyor. Adatepe’deki yaşam paylaştıkca zenginleşiyor.