Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

 

Rakipleri İtalyan ve İspanyol devleri

 

Boğaziçi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunu Hakan Özdolgun ile ODTÜ Makine Mühendisliği’ni bitiren Sinan Bozdağ’ın yolları 1998’de Lio Yağ’da kesişmiş. İkisi de firmanın ihracat departmanında görev yapıyormuş. Hakan Bey, Güney Yarımküre’den; Sinan Bey, Kuzey Yarımküre’den sorumluymuş. Dünyanın büyük çoğunluğunun bırakın Türk zeytinyağını, Türkiye’yi tanımadığı bir ortamda inanılmaz işlere imza atmışlar. Öyle ki, “1 saatlik görüşmelerinin neredeyse yarısını ülkemizi anlatmaya ayırıyorduk. Çünkü dünya pazarlarında Türkiye’nin önemli bir zeytinyağı üreticisi olduğunu bilen çok az alıcı firma vardı o zamanlar” diyor

Hakan Özdolgun. Kendisi Güney Amerika’ya, Sinan Bozdağ ise Uzakdoğu’ya ilk kez Türk zeytinyağını ihraç etme başarısını göstermiş.

Ellerinde valizler ABD’den Japonya’ya, Arabistan’dan Kore’ye kadar dünyayı adeta karış karış gezen Özdolgun ve Bozdağ, Türkiye’den dökmenin dışında sadece teneke bazlı satışların olduğu o günlerde, fedakarca ve cansiperane bir şekilde çalışıp bir yandan Türk zeytinyağını tanıtmış, bir yandan da 1 litre ve altındaki ambalajlarda ilk markalı dış satımlarını gerçekleştirmişler. 2009’da kendi işlerini kurmaya karar veren ikili, ilk adımı bir arkadaşları vasıtasıyla Avustralya’da atmış. Bu ülkeyi ABD izlemiş. Son durak ise Türkiye olmuş. Günümüzde İzmir’de Kozmopolitan Gıda A.Ş., ABD’de New York, Miami ve Los Angeles ofisleri bulunan Cosmopolitan Food Group Inc. ve ayrıca Avustralya, Kanada, Sri Lanka’da olmak üzere 5 şirketleri var. 5 kıtada, 6 satış ofisi ve onlarca depo vasıtasıyla markalı ürünlerini dünya çapında 60’dan fazla ülkede ve çoğunlukla direkt zincir marketlere satıyorlar.

İTALYAN TAKTİĞİ UYGULADILAR

Hakan Özdolgun ve Sinan Bozdağ, öykülerini şöyle anlatıyor: “Avustralya’dan sonra kendimize hedef olarak ABD’yi seçtik. O güne kadar çok sayıda Türk gıda firması Amerika’ya yerleşmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştı. Biz daha farklı bir model uyguladık. ABD’de önce satış şirketi kurduk. 6 ay boyunca hem tanıtım, hem satış yaptık. Daha sonra Türkiye’de firmamızı oluşturduk. Ağırlıklı mısır ve soya yağı tüketen Amerikalılara zeytinyağını İtalyanların tanıttığı gerçeğinden hareketle biz de bu pazara İtalyanların satış modellerini uygulayarak girmeye karar verdik. Önce İtalyanca ‘zeytin evi’ anlamına gelen ‘Casa Di Oliva’ markasıyla üretim yaptık. Sonra, ‘İkinci bir marka daha yaratalım’ dedik. O sırada Sicilya’nın tarihi şehri Palermo’nun adını taşıyan ve 1953’ten beri üretim yapan ‘Palermo’ markasını satın aldık. İşe en iyi bildiğimiz ürünle yani zeytinyağı ile başladık. ABD’de en büyük zincir marketlerin raflarına girebilmek için milyonlarca dolarlık yatırımlar yaptık. Bunlar, büyük riskler taşıyan yatırımlardı. Çünkü hiçbir garantisi yoktu. Geldiğimiz noktada ABD’nin Walmart, Sam’s Club, Shoprite, A&P, TJ maxx ve Home Goods Grubu, Publix, Trader Joe’s, Albertson’s gibi dünya çapında büyük zincir marketleriyle direkt çalışıyoruz. Sadece zeytinyağı değil, bu marketlerin raflarında diğer bazı bitkisel yağlar, zeytin, gurme ürünler, balzamik sirke, kuru domates, kapari, bal vs gibi ürünlerle de varız. Bu ürünler çoğunlukla Türkiye’nin milli ürünleri. Yani Türk çiftçisinin alın terini maksimum katma değerle ve Türkiye’nin markalarıyla dövize çeviriyoruz. Yüzbinlerce şehit kanıyla sulanarak bağımsız ve dimdik ayakta duran vatanımıza borcumuzu böyle odemeye çalışıyor ve bundan gurur duyuyoruz. Küresel girişimcilik modelimizle kısa sürede uluslararası markalar yarattık. Nielsen raporlarına göre iki markamız da ABD’de en çok tercih edilen ilk 10 markası arasında. Ülkenin doğusunda ‘Palermo’, batısında ise ‘Casa Di Oliva’, İspanyol ve İtalyan markalarının karşısında dev birer rakip konumunda.”

KÜRESEL GİRİŞİMCİ SEÇİLDİLER

İki ortak, bu başarıları sonucu, 2012’de, KOSGEB’in düzenlediği ‘KOBİ ve Girişimcilik Yarışması’nda ‘Küresel Doğan Girişimci Ödülü’ne layık görülmüşler. KOSGEB Veri Tabanı’na kayıtlı yaklaşık 680 bin firma arasından, Türkiye tarihinde ilk kez verilen ödüllerde birinci olmanın gururunu yaşayan Özdolgun ve Bozdağ, bu gurur ve motivasyonla ihracat atağına kalkmışlar. Şimdilerde aralarında ABD, Kanada, Avustralya, Japonya, Çin, Güney Kore, Yeni Zelanda, Meksika, Brezilya, Norveç, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Hollanda, Rusya, Hindistan, Vietnam, Hong Kong, Singapur, Filipinler ve Endonezya’nın da olduğu dünyanın dört bir köşesine ihracat yapıyorlar.

MARKALARI ARTIK İHTİSASLAŞTI

Şirketlerini sıfır noktasından el ele, gönül gönüle vererek bugünkü noktaya getiren ve kuruldukları günden beri sürekli büyüme gösteren Hakan Özdolgun ve Sinan Bozdağ, sözlerine şöyle devam ediyor: “Şu an itibariyle, İzmir Ulukent Sanayi Bölgesi’ndeki kendi üretim tesisimizin dışında Ege Bölgesi’nde çoğunlukla markalarımızla fason üretim yapan en az 5 fabrikamız daha mevcut. Zeytinyağı üretimlerimiz için Türkiye’nin tüm zeytin bölgelerinden yağ topluyoruz. Laboratuvarımızda gerekli her türlü analizden geçirdikten sonra ambalajlıyoruz. Türkiye dışındaki bazı şirketlerimiz, İtalya ve İspanya’dan da zeytinyağı tedariği yapıyor. Yalnızca Türkiye’de yıllık bazda 4 bin ton zeytinyağını işliyor ve Türk markalarıyla tüm dünyaya pazarlıyoruz. Ürettiğimiz ve Türk markalarıyla dünya pazarlarına sunduğumuz zeytinyağlarının yüzde 90’a yakını sızma tipi en üst düzey kalitede Türk zeytinyağı. Zeytinyağında ihtisaslaşmaya gittik. ‘Casa Di Oliva’ markamızla bebekler için düşük asitli yağ üretiyoruz. Yakında onlar için kozmetik ürünler de imal edeceğiz. AR-GE çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Sri Lanka’da kendi markalarımızla hindistan cevizi yağı üretimi yaptırıyor ve buradaki şirketimiz vasıtasıyla tüm dünyaya pazarlıyoruz. Üretim portföyümüze her geçen gün yeni ürünler ekleniyor. Dünya pazarlarına en son sunduğumuz iki ürün Türk balı çeşitleri ve serbest bölgelerden direkt ihracat yaptığımız Himalaya tuzları. Tüm gücümüzü ve enerjimizi ülkemiz için üretmeye, Türk zeytinyağının dünyada hak ettiği yere gelmesi için çalışmaya harcıyoruz. Biz yarattığımız katma değerleri tekrardan ülkemizde yatırımlara dönüştürüyoruz.”