Kalite + tecrübe + sabır + özveri = Ramadan Çetin Zeytinyağları
1930’lu yıllar, göç mevsimi... Ramadan Çetin, ailesiyle birlikte Bulgaristan’dan yeni bir ülkeye doğru yola çıkar. Edirne Keşan yeni hayatının ilk durağı olur. Mücadelerle geçen yılların ardından ikinci ve son durak eklenir yolculuğuna: Ayvalık Altınova... Çetin ve ailesi için burası kök salıp büyüyecekleri yeni bir yuva, aynı zamanda özlemini duydukları memleket sıcağı, başarılılarla dolu bir başlangıcın da ana vatanı ve dönüm noktası olur. Çocukluğu çobanlıkla geçen Ramadan Çetin, olmayan sermayesiyle iş hayatına atılır.
İlk fabrikayı o kurdu
1960’ta, Altınova’ya ilk pamuk çırçır fabrikasını kurar. Ardından, bölgenin insanoğluna sunduğu en büyük mucizeyi bir başarı öyküsüne dönüştürür. 1986’da taş baskı sistemiyle ilk zeytinyağı fabrikasını kurar. Kısa bir süre sonra da ilk kontinü sistem zeytinyağı tesisini açar. Zeytini işleyerek, Altınova’nın ilk girişimci sanayicisi unvanını alır. Birçok ailenin iş sahibi olmasını sağlar. Çetin’in yarattığı mucizenin yurdunun adı ise Aktepe... Ayvalık’ın en verimli topraklarının bulunduğu yöre, burada kök salan zeytin ağaçları için tam bir cennet. Zaten yörenin coğrafyasının zeytine verdiği tadın ayrıcalığı yapılan araştırmalarla da kanıtlanmış. Işık ve rüzgarın birleşimiyle kusursuzluğu yakalayan zeytin ağaçları insanoğluna en verimli ve besleyici zeytinyağını sunuyor.
Aktepe’nin zeytinlerine kalite, tecrübe, sabır ve özverisini ekleyen Ramadan Çetin, 80’ine merdiven dayamış olmasına rağmen hala işinin başında ve yatırımlarına devam ediyor.
‘Dökme’den ‘marka’ya
Zeytinyağında en büyük yardımcısı ise kızı Adile Çetin Temiz... Adile Hanım, 1971 Altınova doğumlu. ODTÜ İşletme Fakültesi mezunu. Okulunu bitirdikten sonra aile şirketi Akiş Tarım Ürünleri’nde iş hayatına atılmış. Son iki yılda ağırlığını zeytinyağına vermiş. “(Neden?) diye sorarsanız, sevgili babam Ramadan Çetin’in zeytinyağı konusundaki deneyiminin, dürüstlüğünün, emeğinin ve inanılmaz çalışma enerjisinin markalaşıp dünya çapında duyurulması gerektiğine inandığım için...
Tabii bir de üretmenin ve üreticinin çok önemli olduğunu düşündüğüm için... Ayvalık zeytinyağının mutlaka dünya çapında markalaşıp hak ettiği yere gelmesi gerekiyor. Amacım, öncelikli olarak yurt içinde güvenilir bir marka olabilmek. Birlikte çalıştığımız çiftçinin daha bilinçli üretim yapmasını ve hak ettiği kazancı elde etmesini sağlamak. Sonuçta da ihracat yoluyla kaliteli zeytinyağımızı tüm dünyaya satmak” diyor.
Hepsi coğrafi işaretli
Adile Çetin Temiz butik tarzı üretim yaptıklarını söylüyor. Üretim anlayışlarını ‘az ama kaliteli’ cümlesiyle özetliyor. Bütün ürünlerinin Ayvalık coğrafi işaret logosu taşıdığının da altını çiziyor, “Yani ürünlerimiz Ayvalık Ticaret Odası Zeytinyağı Laboratuvarı’nda analiz ediliyor. Tadımcılar tarafından duyu ve tat analizine tabi tutuluyor. Ve sadece Ayvalık yöresine ait olduğu belgeyle tasdik ediliyor. Bu sayede, doğanın insanoğluna en büyük mirası zeytini farklı tat ve aromalarda işleyerek, yıllardır misafiri olduğumuz sofralara aynı mükemmellikle taşıyoruz” diye de ekliyor.