Ali Enis Özçin, 1980’de Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olmuş. Okurken bir yandan da çeşitli işler yaparak kendi parasını kazanmaya başlamış. Tutkusu olan halk dansları sayesinde birçok ülkeye gitme fırsatı yakalamış. Mezun olduktan sonra madeni yağ bayiliği alıp iş hayatına atılmış. Uzun yıllar çeşitli markalara ait bayilikler yaptıktan sonra benzin istasyonu satın almış. Futbola olan ilgisi nedeniyle halı sahalar açmış. 2000’de benzin istasyonunu satıp önce Hong Kong’a, sonra Brezilya’ya gitmiş, futbol menajerliği yapmış. 2003’te Türkiye’ye dönüp tekstil promosyonu işine girmiş. 2007’de iş hayatını yavaşlatıp emekliliğe geçiş yapmış. Ancak içindeki üretim arzusu onu bambaşka bir alana yöneltmiş. Aynı yıl ilk bahçesini alarak zeytinyağı üretimine başlamış.
ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK AMA YOLUN BAŞINDAYIZ
O yılları, “Askerliğimi 1982’de Çanakkale’de yaptım. Sonrasında İstanbul’da devam eden iş hayatım süresince arada sırada gelip gittim. 1997’de bir arkadaşımla yatırım yapmak için Geyikli’ye geldim. Ancak o yolculukta rahatsızlandım. Yol bana çok uzun geldi. Yatırım yapmak için uygun olmadığını düşünüp geri döndüm. Yıllar sonra 2007’de bu kez eşimle birlikte yeniden geldim ve bu sefer bir gün buraya yerleşmeye karar verdim. Sanırım zeytin, zeytinyağı ve Geyikli kaderimizde varmış. Serüvenimiz böylelikle başladı” diye anlatıyor.
Zeytinyağlarını üretip satarak dostlarını da bu lezzet yolculuklarının parçası yapmışlar. Daha sonra dostlarının dostları, akrabalar, misafirler derken yolculuklarına katılan kişi sayısı artmış. Hizmet kalitelerini yukarıda tutarak, güler yüzlerini üretimden esirgemeden kurumsal kimlik almaya karar vermişler ve ‘Safi’den Zeytinyağları’ markasını zeytinin en doğal ve en saf hali olan zeytinyağıyla sofralara taşımışlar.
“2007’den bu yana zeytinyağı üretiminde çok şey öğrendik. Ancak bu öğrendiklerimizle bile, ‘Henüz yolun çok başındayız’ diyoruz. Fidanlarımızın büyümesini, ağaç olmasını, zeytin vermesini, eşimle birlikte kurduğumuz imalathanede zeytinyağına dönüşmesini izlemek büyük mutluluk veriyor. Bu nedenle uzun bir müddet daha keyif almaya devam edeceğiz görünüyor” diyorlar.
2-3 TONLA BAŞLADIK, 25 TONA ÇIKTIK
Özçin çiftinin zeytinlikleri Kuzey Ege’nin şirin bir kasabası olan Geyikli ve civarında. İki bahçede toplam 55 dönüm. Ağaçların tamamı Edremit. İlk yıllarda 2-3 ton kapasiteyle başladıkları üretim şu an 25 tona çıkmış. Yarı otomatik paketleme ve depolama tesisleri var. İlk yıllarda sıkımı taş baskı olarak yaptırmışlar. Ancak aldıkları eğitimler ve yaptıkları araştırmalar sonucunda çok önerilen bir yöntem olmadığını görüp modern kontinü sistemde zeytinlerini sıktırmaya başlamışlar. Markaları Safi’den. İsim babası Enis Bey. Logo tasarımı ise Zülfikar Fidan’a ait.
İkinci markanın hazırlık aşamasında olduğunu söyleyen Ali Enis Özçin, “Tüketiciye çoğunlukla doğrudan pazarlama kanalını kullanarak ulaşıyoruz. Perakende satışlarımız doğruyu söylemek gerekirse tadan kişinin bir başkasına tavsiyesiyle gerçekleşiyor. Bir nevi zeytinyağımız kendi kendini pazarlıyor. Katıldığımız fuarlarda bayilik almak isteyen firmalar oluyor. Bayilik vererek toptan satışlarımızı geliştiriyoruz. Şu an için e-satış ticaret kanalını etkin kullandığımızı düşünmüyoruz. Ancak ürünlerimizi almak isteyenler bize www.safidenzeytinyaglari.com sitemiz üzerinden ulaşarak sipariş verebiliyorlar” diye konuşuyor.
İLK İHRACATIMIZI ALMANYA’YA YAPTIK
İlk ihracatlarını geçen yılın kasım ayında Almanya’ya yapan çift, hedeflerini ise şöyle özetliyor: “İyi zeytinyağı üretmeye devam etmek. Bu konuda kendimizi daha da yetiştirmek ve kapasitemizi artırmak. İhracata ağırlık vermek. Sıkım makinesi alarak hem kendi zeytinyağımızı üretmek, hem de dışarıya hizmet vermek. Ayrıca ürünlerimizi çeşitlendirmek.”