Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

 

Zeytinin IQ’sunu yükselttiler

 

Onların öyküsü 2015’te Fethiye’de ‘Zeytin Hanım’ olarak tanınan Helen Buket Adlı ile başlıyor. Sonra Sebahattin Karameşe, ardından da Ferhan Tolga-Tuba Özen çifti ekleniyor. Sağlık amaçlı hedefledikleri ‘Fenolive’ markası altında sattıkları polifenollü ürünler dışında ‘Tlos’, ‘Zeytin Hanım’ ve ‘Lady Olive’ ile yollarına devam ediyorlar.

Polifenolün izini sürdü

Onlar zeytin meyvesinin büyüsüne kapılmış ve araştırdıkça daha da vurulmuş bir grup insan. Aslında hikaye 2015’te ‘Zeytin Hanım’ olarak tanınan Helen Buket Adlı ile başlıyor. Buket Hanım aslen Malatyalı. İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği mezunu. IQ ve algı uzmanı. En büyük hobisi de matematik. İstanbul’da uzun yıllar bir eğitim merkezi işletmiş, eşinin tayini çıkınca kapatıp birlikte Fethiye’ye taşınmış. Başlangıçta günleri şimdi 9 yaşında olan ikiz erkek çocuklarını büyütmekle geçmiş. Sonra, “Ne yapabilirim?”in arayışına başlamış.

Bu sırada zeytin ve zeytin ağacıyla tanışmış, çok etkilenmiş. Yaşadığı Çamköy’ün endemik açıdan çok uygun olduğunu ve bu zenginliğin zeytin meyvesine farklı bir nefaset kattığını keşfetmiş. Bu konuda çalışmalara başlamış, okumuş, araştırmış ve zeytin ağacının ölümsüzlüğünü ulaşabildiği herkesle paylaşmaya karar vermiş. Ardından,  üniversiteden profesör bir hocasının önerisi üzerine ‘polifenol’ü ve ‘zeytinyağındaki polifenolü’ incelemeye başlamış. İspanya’da kanser tedavilerinde ve kozmetikte kullanılan 400 polifenol değerli zeytinyağlarının memecik, dilmit, delice tipi zeytinlerden elde edildiği bilgisinden yola çıkarak 1 yıl boyunca araştırma ve laboratuvar tahlilleri yapmış. Ve sonuçta bu işe başlamaya karar vermiş.

Tümörü yendi, ortak oldu

Sıra tesis kurmaya geldiğinde yolu Sebahattin Karameşe ile kesişmiş. Müteahitlik yapan Karameşe, o süreçte Helen Buket Adlı’ya üretim yeri ve depo bulma konusunda yardımcı olmuş, inşaat işlerini halletmiş. Bu sırada rahatsızlanmış, beyin tümörü teşhisi konulmuş. Buket Hanım’ın desteği ve tavsiyesi ile İspanya’dan yüksek polifenollü zeytinyağı getirterek destekleyici tedavi uygulamaya başlamış. Bu şekilde başlayan ilişkileri polifenole olan sonsuz inancın da etkisiyle ortaklığa dönüşmüş.

‘Biz de varız’ dediler

İlerleyen süreçte onlara Ferhan Tolga-Tuba Özen de katılmış. Bilgisayar mühendisi Tolga Özen ile işletme mezunu Tuba Özen kurumsal dünyadaki deneyimsel serüveni fazlasıyla yaşadıklarını düşünerek, küçük çocuklarının daha rahat ve koşturmasız bir hayatta yaşamasını tercih ederek İstanbul’dan Kayaköy’e göçmüşler. Oğulları Efe’nin 2 aylık olduğu dönemde çıktıkları bu macerada özellikle çocuklar ve çocuklu aileler için uygun bir mekan oluşturmayı amaçlayıp restoran açmışlar.

Bu süreçte Helen Buket Adlı ile tanışmışlar. Ve onun çok beğendikleri ürünlerini lokantalarında satma kararı vermişler. Yavaş yavaş aylık zeytinyağı tadım atölyeleri düzenlemeye başlamışlar. Yaşadıkları birliktelik ve hoş sohbetler onları birer dost haline getirmiş. Zaten hali hazırda çok beğendikleri ve hayatlarının en önemli parçası olan zeytinyağını da yaşamlarına dahil etme kararı almışlar. Özellikle Helen Hanım sayesinde tanıştıkları polifenol, soğuk sıkım ve erken hasat kavramlarını yayabilmek için ellerinden geleni yapmak için kendilerine söz vermişler. Halen hem restoran, hem de zeytinyağında varlıklarını sürdürüyorlar.

İlk kez onlar dokundu

Ortaklar, diyor ki: “2015 sonu itibariyle ilk zeytinlerimizi toplamaya başladık. Hedefimiz büyüktü. İlaç niyetine bu zeytin sularından elde edecek, zahmetli ve maliyetli de olsa bu yolda büyük adımlar atacaktık. Kendi bahçelerimizle beraber, beğendiğimiz ve tanıdığımız zeytinliklerin bakım ve hasadını üstlendik. Muğla ve Aydın yöresinde orman arazilerinden zeytin toplama izni aldık. Düzlüklerde herkesin sahiplendiği ağaçlar yerine, yamaçlarda kimsenin dokunmadığı ağaçları tercih ettik. Bazen yakın gördüğümüz ağaçlara ulaşmakta zorluk çektik, bazen elimizin değdiği ağaçların dalına uzanmak için merdiven kuracak düzlük bulamadık. Yolu olmayan koylara tekneyle gittik.

Günlük 100 kilo toplayan ekiplerin getirdiği 25 - 30 kilolara isyan etmeden çalıştık, çalıştık. Düz arazide aşılı ağaçlardan 10 kilo üründen 3 - 4 litre yağ alınırken, yeri geldi 1 litre yağ için 10 kilodan fazla zeytin sıkmak zorunda kaldık. Ekiplerimize rengi henüz koyulaşmaya baslamamış, asit ve oksidasyon oranı düşük, taze meyve aroması en üst seviyede olan yeşil zeytinleri toplayacağımızı ve bunları ‘sağlam’, ‘az lekeli’ ve ‘çok lekeli’ şeklinde ayrı sepetlere toplamalarını söylediğimizde uzaylı gibi karşılandık. Erken hasat kavramının önemini ilk önce çalışanlarımıza anlatmaya çalıştık. Sabah gün ağarırken yollara çıktık. Dağlarda, yamaçlarda zeytinlerimizi yere düşürmeden ellerimizle teker teker topladık. Aynı saatler içinde sıkımını tamamladık ve uygun koşullarda depoladık. Genelde ‘Memecik’, ‘Delice’ ve ‘Dilmit’ tipi 50 yaş üzeri ağaçlardan 4 farklı ürün elde ettik.”

İspanyolları solladılar

Kendilerine hedef olarak, İspanya’dan ithal, kanser tedavilerinde ve kozmetikte kullanılan 400 polifenol değerli zeytinyağı kalitesini tutturmayı, hatta geçebilmeyi koymuşlar. İlk yıl çok zorlanmışlar, bir fabrikanın makinesini kiralayarak elde ettikleri zeytinyağından istediği kaliteyi elde edememişler. İkinci yıl butik tesislerini kurup, 618 polifenolle Türkiye rekoruna oynamışlar. “200 polifenol ve üzeri içimlik zeytinyağı olarak kabul edilirken, bizim en düşük polifenol değerimiz 218. Umarız; şifası, ihtiyacı olanlara ulaşır” diyorlar.

Bir altın, bir de gümüş

Zeytinyağında 3 markaları var: ‘Fenolive’, ‘Tlos’ ve ‘Zeytin Hanım’. Ayrıca, ‘Lady Olive’ adlı kozmetik grubunda nemlendirici, cilt için yenileyici ürün. Bir de yüzde 100 katkısız zeytinlerden yapılan ‘Zeytin Hanım’ figürlü sabunlar. Geçen yıl Zeytindostu Derneği’nin yarışmasında bir altın, bir de gümüş madalya kazanmışlar. “2017 itibariyle, milletimize daha faydalı olmak adına iç pazarlamaya ağırlık verdik. Yine de ilk ihracatı gerçekleştirmek üzereyiz. Bu yıl fabrikayı geliştirip daha çok dış satım hedefliyoruz. Çok büyümek gibi bir amacımız yok. Butik kalıp kaliteli üretim yapalım bize yeter. Sağlık için, sağlığınıza için” diye de ekliyorlar.

Onların hayal gücü ve heyecanı çok büyük. Dilekleri ise bu heyecanı zeytin dostlarıyla beraber daha da büyütüp, büyük bir aile olabilmek.