Beethoven ‘Zethoveen’ı tatmış olsa kimbilir daha neler bestelerdi?
Aydın’ın dünyaca ünlü ödüllü zeytinyağlarına bu yıl eklenen ‘Zethoveen’ markasının öyküsü 1982 yılının temmuz ayının 23’üncü günü İsviçre’nin Fribourg şehrinde başlamış. Özgür Barut henüz 3 yaşındayken, babası, “Çocuklar memleketin kültürüyle büyüsünler” diye, Türkiye’ye, ata toprağı Aydın Karacasu’ya kesin dönüş yapmış. Özgür Bey daha ilkokul birinci sınıftayken, sömestr döneminde İzmir’e göçmüşler. Orta okul, lise derken Samsun’daki 19 Mayıs Üniversitesi Muhasebe Bölümü’nde okumuş. Aynı anda AÖF’te halkla ilişkiler, sonrasında da işletme eğitimi almış. Askerlik dönüşü de aile şirketi Batı Mutfak Yemek Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’de genel müdür yardımcısı olarak iş hayatına atılmış.
SAYICA AZ, YÜREĞİYLE BÜYÜK AİLE
Çocukluğu ailesinin zeytin bahçelerinde zaman zaman koşup oynamakla, zaman zaman da ağaç sulamak, gübre vermek, zeytin toplamak, toplanan zeytinleri yöredeki fabrikalarda işleyip yağ çıkarmakla geçen Özgür Barut, sabah erkenden uyanıp bahçenin bir kısmındaki mahsulden toplayıp oracıkta yapıverdikleri kahvaltılarda gönüllü devralmış bayrağı. Babasının, “Toprakla uğraşmayan onun gibi merhamet ve vicdan sahibi olamaz” sözünü kendisine hayat felsefesi yapmış. Asıl mesleği hazır gıda sektöründe işletmecilik (toplu yemek üretimi, catering) olan, 1989’dan günümüze nefes alıp veren, katlanarak büyüyen Batı Mutfak Yemek’in sorumluluğunu üstlenen Özgür Bey, çocukluk hayali zeytinyağı üretimini ise hiç unutmamış. Önceki yıl bu düşünü paylaştığı ekip arkadaşlarından gıda mühendisi Cansu Özge Can’ın konuya profesyonelce yaklaşıp yönlendirmesiyle de kolları sıvayıp işe koyulmuş. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya da tüm aşamalarına destek olmuş.
MELODİ GİBİ TAT BIRAKSIN İSTEDİK
Özgür Barut, “Sayıca az kişiyiz belki ama emeğiyle, yüreğiyle büyük bir aileyiz. Zeytinliklerimiz Aydın Karacasu’da. İki ayrı parselde toplam 100 dönüm. Ağaçlarımız yamalak kabası, memecik ve domat ağırlıklı. Yıllık kapasitemiz seneden seneye değişmekle birlikte ortalama 3000 litre. Butik olarak ilk kez bu yıl sıkım yaptık. Ağabeyim Atilla Totoş, Yatağan’daki tesisinin kapılarını bize ardına kadar açtı. Kendi evimiz, kendi işletmemiz gibi her aşamasında emek harcamamıza da müsaade etti” diyor. Marka arayış sürecinin uzun sürdüğünü, akıllarına gelen birçok isim ve benzerlerinin tescilli çıktığını söyleyen Özgür Bey, “Sonunda ‘Zethoveen’ de karar kıldık. İnsanların damaklarında unutulmaz, hatırlaması kolay, melodi gibi keyifli tatlar bırakmak istediğimiz için böyle bir isim kurguladık. Markamızın logo tasarımını da Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Kahraman Kılıç yaptı” bilgisini paylaşıyor.
ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ İHRACAT
Halen tüketiciye ağırlıklı olarak internet sitesi ve instagram üzerinden ulaştıkları bilgisini veren Özgür Barut, 2018 ve sonrası hedeflerini de şöyle anlatıyor: “Bu ve bundan sonraki yıllar için en büyük hedefimiz ihracat. Biz bu toprakların çok özel çeşitler barındırdığını biliyoruz. Bunları kendi araştırma ve deneyim süzgecimizden geçirip yerel çeşitlerimizi özellikle Avrupa ve Asya ülkelerinde tanıtmak, sağlık&gastronomi alanlarında boy göstermek istiyoruz.”
İlk yağla İtalya’dan altın geldi
Eylül ayında yaptıkları erken hasatla elde ettikleri yağlarının polifenol değerinin 774 olduğunu aktaran Özgür Barut, “Analizleri Aydın Ticaret Borsası yaptı. Bu, şapka çıkarılacak bir oran. Ayrıca bu ilk yağımızla ilk kez bir yarışmaya katıldık. İtalya Monocultivara 2018’de 9.2 puanla altın madalya aldık. Türkiye’den giden yağlar arasında en yüksel puanı aldığımızı da gururla belirtmek istiyoruz” diyor.