İzmir Ticaret Borsası, geçen temmuzda ‘Zeytinyağı Duyusal Analiz Tadım Odası’nı hayata geçirdi. Mazisi oldukça kısa olmasına rağmen, açılış öyküsünün 3 yıllık serüveni var. İTB 2015’te zeytinyağında duyusal analiz yapılabilecek bir tadım paneli oluşturulması için çalışmalara başladı. Bu kapsamda panel grubunun eğitiminde işbirliği yapmak ve teknik destek almak amacıyla Zeytincilik Araştırma Enstitüsü (ZAE) ile protokol imzaladı. ZAE uzmanları panel grubuna 75 saatlik temel eğitim verdi. Bu eğitimlerde zeytin yetiştiriciliği, yağ üretim teknolojileri, zeytinyağı kalitesi ve zeytinyağı sınıfları hakkında bilgilendirme yapıldı. Duyusal analize giriş, natürel zeytinyağının duyusal özelliklerini tanımlamakta kullanılan terimler, zeytinyağında pozitif ve negatif özellikler gibi konular anlatıldı. Pratik bölümde ise panelistler kusurlu ve kaliteli yağları tadarak tadım antrenmanları yaptılar. Geçen yıl da dünyaca ünlü bir İspanyol uzmandan 5 günlük ileri düzey tadım eğitimi aldılar. Bu özel eğitim aracılığıyla alınan genel teorik bilgilerin yanı sıra panelistlerin eşik değerleri de belirlendi.
TEMEL AMAÇ İSTİKRAR
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, temel amaçlarının Türk zeytinyağında kalite standartlarını kalıcı hale getirmek, üretimde, satışta ve ihracatta istikrarı yakalayabilmek olduğunu söylüyor. Zeytinyağı Tadım Odası’nda son yıllarda zeytinyağı kalitesinin belirlenmesinde önemi giderek artan duyusal analiz konusunda eğitimler verileceğini belirten Kestelli, “Bu eğitimler bir taraftan tüketici pozisyonundaki halkımızın bilinçli yağ seçimine imkân sağlamak için temel düzeyde yapılacak, diğer taraftan ise sektör temsilcilerine yönelik ileri düzey eğitimler olacak. Ayrıca, zeytinyağı duyusal analizi dışında zeytin yetiştiriciliği, ulusal ve uluslararası kalite kriterleri, zeytin ve zeytinyağının sağlık açısından faydaları, tarihi, mitolojisi gibi değişik alanlarda da eğitimler vermeyi planlıyoruz. Eğitimler, konusunda uzman yerli ve yabancı eğitimciler tarafından verilecek. Bu amaçla, İTB Zeytinyağı Tadım Paneli projesinde teknik desteğini esirgemeyen Zeytincilik Araştırma Enstitüsü başta olmak üzere uzman kurum ve kişilerle işbirliği yapmayı planlıyoruz” diyor.
BİLİNÇ OLUŞTURACAĞIZ
Ağırlıklı olarak temel düzey duyusal analiz eğitimleri vermeyi planladıklarını kaydeden Işınsu Kestelli, “Önemli bir zeytinyağı üreticisi ülke olarak, öncelikle halkımızın kaliteli zeytinyağı konusunda bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Böyle bir bilinçlenmenin çarpan etkisi ile ülkemizde kaliteli zeytinyağı üretimini teşvik edeceğine inanıyoruz. Temel düzey eğitimler ayda bir veya iki gün olarak planlanıyor. İleri düzey eğitimler ise daha uzun arayla ve daha az sayıda olabilecek. Ama eğitim sayısını, ağırlıklı olarak talebin belirleyeceğini belirtmek gerek. Eğitimin içeriğine göre 1-4 gün arasında değişecek bir program hazırlamayı hedefliyoruz. Ücret konusu açıkçası gündemimizde yok. İTB olarak çalışmalarımızda bir gelir beklentisinde değiliz. Önemli olan çalışmalarımızın halkımıza, sektöre ve üyelerimize katkı sağlaması. Bu nedenle ücret konusunu hiç düşünmedik” diye konuşuyor.
ARKASI DA GELECEK
Verilecek sertifikaların eğitim içeriğine göre değişeceğini vurgulayan Kestelli, temel düzeyde verilecek sertifikaların katılım sertifikası olacağını, ancak ileri düzeyde verilecek eğitimlere katılan kişilerin alacakları sertifikanın ardından tadım çalışmalarına devam ederek başarılı bir tadım uzmanı olabileceklerine dikkat çekiyor. Teknik olarak gereken tüm şartları yerine getirerek Zeytinyağı Tadım Odası’nı hizmete sunduklarını paylaşan Işınsu Kestelli, “İlk yapmamız gereken buydu. Hemen ardından da tadım panelimizin ulusal akreditasyonu için TÜRKAK, uluslararası tanınırlığı için de Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) nezdinde girişimlerimizi başlattık. Bu bir süreç… İlgili kurumların mevzuatları çerçevesinde ilerleyerek, bu sürecin en kısa zamanda tamamlanacağına ve odamızın ulusal ve uluslararası alanda hak ettiği kimliğe kavuşacağına inanıyorum” diye ekliyor.
Markalaşma Konusunda Adım Atmaya Mecburuz
Zeytin ve zeytincilik alanında izlenen politikalar sayesinde son 15 yılda ağaç varlığımızın yüzde 65 oranında arttığını dile getiren Işınsu Kestelli, “Türkiye olarak, 2018 rekolte tahminlerine göre dünya sofralık zeytin üretiminin yüzde 16’sını, zeytinyağı üretiminin yüzde 8’ini karşılıyoruz. Bunlar gayet olumlu ve önemli gelişmeler. Ancak hâlâ ciddi eksikliklerimiz var. Bunlardan ilki İspanya, İtalya, Yunanistan gibi diğer üretici ülkelere göre kişi başına zeytinyağı tüketimimizin çok düşük olması. Bunda alım gücü önemli rol oynuyor. Ayrıca, tanıtım ve pazarlama eksikliklerimiz söz konusu” diyor.
Zeytinyağı ihracatımızın ise genel olarak İspanya ve İtalya gibi sektördeki dominant ülkelerin arz sorunu yaşadıkları dönemlerde ve döviz kurlarının arttığı zamanlarda yükseldiğine işaret eden Kestelli, “Bu da kalıcı ihraç pazarlarının oluşmasının önünde engel oluşturuyor. Zeytinyağı alanında markalaşmış ülkeler, bizden dökme olarak aldıkları zeytinyağını sadece şişeleyerek kat be kat fazlasına başka ülkelere ihraç ediyorlar. İTB olarak, Zeytinyağı Tadım Odası’nı açmamızın ardındaki en temel sebep de bu. Kaliteyi yakalamak, standardı sağlamak zorundayız. Markalaşma konusunda adım atmaya mecburuz. Sorunu kalıcı olarak çözmek için gelip geçici çalışmalar yerine kalıcı bir temel atmak istedik. Binayı da bu temel üzerine inşa edeceğiz. İç tüketimi teşvik etmek için bilgilendirici eğitimler düzenleyeceğiz. Markalaşma konusunda da üreticilerimizle yakın çalışma içinde olarak bir anlamda onlara bu yolda rehberlik etmeyi amaçlıyoruz” diye konuşuyor.