İzmir’in şirin ilçesi Foça için, ‘Tarihin Babası’ olarak anılan Heredot, “Onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü altında ve en güzel iklimde kurdular” demiş. Foçalı Tatar ailesi de, “Bu mirasa layık olmak ve onu gelecek nesillere aktarmak için ne yapabiliriz?” diye düşünmüş. Sonra akıllarına aile büyüklerine ait olan ama iş yoğunluklarından dolayı ilgilenemedikleri zeytinlikler gelmiş. Bunun üzerine araştırmalar yapmışlar, ellerine geçen her bilgiyi okumuşlar, çeşitli eğitim ve seminerlere katılmışlar. Nihayetinde de kendilerine bir marka oluşturmuşlar.
BİRİ HEKİM, DİĞERİ MÜHENDİS
Öykümüzün kahramanlarından Ebru Tatar göz hekimi, eşi Recep Tatar elektronik mühendisi. Ebru Hanım halen İzmir’de mesleğine devam ediyor. Uzun yıllar İstanbul’da denizcilik sektöründe çalışan Recep Bey ise sonrasında organik gıda üretimine yönelmiş. Ebru Tatar, “Zeytin&zeytinyağı yolculuğumuz 2013’te oğlumuz Deniz’in dünyaya gelmesiyle başladı. Zira, onun doğumuyla birlikte ‘sağlıklı beslenme’ye ayrı bir öncelik verdik. Kızımız Simla’nın 2016’da dünyaya gözlerini açmasından sonra da İstanbul’un kalabalık ve yoğun iş temposundan uzaklaşmak, doğayla iç içe sakin bir yaşam sürebilmek için Foça’ya yerleştik. Zeytinyağı üretimi ve markalaşması yolculuğumuzun ilk adımını ben atmış olmama rağmen hekimlik mesleğime devam ettiğimden dolayı üretim ve pazarlama faaliyetleriyle eşim ilgileniyor” diyor.
SLOGANLARI: DAMLA DAMLA HAYAT
Ailenin zeytinliği Foça Yeniköy’de. 50 dönüm arazide tek bahçe şeklinde. Ağaçlar ağırlıklı ‘Edremit Yağlık’ ile ‘Gemlik’ türü. Ve her yıl bunlara yenileri ekleniyor. Kesinlikle hiçbir kimyasal kullanılmıyor. Organik ürün sertifikasyon çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. Antik Phokaia’de uygulanan geleneksel usulle modern tarım teknikleri birleştirilerek kaliteden ödün vermeden ve doğallığı bozmadan üretim yapılıyor. Eğimli bir arazide bulunan zeytinliklerinde toprak fazla su tutmadığından yüksek polifenollü ve kendine has aromaya sahip zeytinyağı elde edildiğini söyleyen Ebru Hanım, “2019’da toplamda 8 ton zeytinyağı elde edebildik. Sıkımı, hassasiyetlerimize özen gösteren, hijyenine güvendiğimiz bölgedeki bir tesiste gerçekleştirdik. (Ki, orta vadede planlarımızda kendi tesisimizi kurmak var.) Kalbimizi ve ruhumuzu da vererek ‘damla damla hayat’ sloganıyla ürettiğimiz zeytinyağımızı web sitemiz, e-ticaret kanalları ve sosyal medya üzerinden sağlıklı gıda arayışında olan herkese ulaştırıyoruz. Ayrıca; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Trabzon ve Samsun’da bulunan seçkin şarküteri ve marketler ile bazı niş restoranlarda da varız. Yurtdışından bireysel müşterilerimize de ürünlerimizi gönderiyoruz” bilgisini paylaşıyor.
DOĞANIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ
Susen, anne-baba ve iki küçük çocuktan oluşan bir aile markası. Tatar ailesinin 3’üncü çocuğu. Ebru Tatar, bunu da şu sözlerle açıklıyor: “Günümüzün en önemli sorunlarından olan salgın hastalıklar ve küresel ısınmayla mücadelenin doğa ile ilgili farkındalığı yüksek bireyler yetiştirmekle mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Bu yüzden de çocuklarımızı bitki ve hayvanları tanıyarak, onlara zarar vermemeyi ve korumayı öğreterek büyütüyoruz. Yaşam koşullarının giderek zorlaştığı günümüzde doğanın iyileştirici gücünü fark ettirmek için sık sık doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Sağlıklı olmanın diğer şartlarından biri olan doğal beslenmenin önemini, kendi ürettiğini keyifle ve güvenle tüketmenin güzelliğini hissederek kaliteli bir yaşam sürmenin önemini onlara aşılıyoruz. Bu bağlamda da daha 4 ve 7 yaşlarında olmalarına rağmen tarımsal faaliyetlerimizin her aşamasına çocuklarımızı da dahil edip doğa sevgisiyle büyütmeye özen gösteriyoruz. En büyük arzumuz bu nöbeti onların devam ettirmesi.”